English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ L ] / Lissa

Lissa Çeviri Portekizce

146 parallel translation
Tanrı'ya şükür.
- Graças a Deus. - É Lissa.
Adım Lissa. Sadece beklentilerini azaltmaya çalışıyordum.
Apenas tentava baixar as suas expectativas.
Melissa'nın kısaltılmışı. Konuşmayı öğrenirken, "Me-Lissa" diye söylüyordum, ( Ç.N. :'ya gönderme yapıyor ) aynı "Ben Tarzan" der gibi, hikaye böyle gidiyor.
Quando estava aprender a falar, costumava pronunciar "Me Lissa", como "Me Tarzan" na história dele.
Lissa, Lissa, Lissa, Lissa, Lissa, Lissa...
Lissa, Lissa, Lissa, Lissa, Lissa, Lissa...
Lissa?
Lissa?
Bryce, bu Lissa.
Bryce, esta é a Lissa.
Hey Lissa, hey Lily, Nasılsınız?
Como é que estão, Alisa e Lily?
Lisa yaşıyor olsaydı, yarın sabah verandanızda pasta bulabilirdiniz.
Se a Lissa estivesse cá, terias um monte de doces amanhã de manhã no alpendre.
Tatlı Lisa Stevens'a aşık oldum.
Fui buscar a Lissa Stevens, a adorável Lissa Stevens.
Sinemadan çıktığımızda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Lisa su birikintilerinin üzerinden atlıyordu.
Depois de sairmos do teatro, estava a chover que se farta, e a Lissa estava a saltar pelas poças...
Eczacı Lissa Akerman Greg'e bir kutu asetil heksapeptide-3 vermiş.
A farmacêutica Lissa Akerman deu ao Greg acetil hexapeptide-3.
Hayden ve Lissa bunu anlamıyor.
A Hayden e Lissa não entendem...
Lissa, bunu duymak ağır, biliyorum ama Cam'in gayri meşru bebeği olabilir mi?
Lissa, eu sei que é difícil, mas é possível que o Cam tenha um filho fora do casamento? Absolutamente, não.
"Rose'la ben," diyeceksin Lissa. "Rose'la ben..."
"A Rose e eu", Lissa, "A Rose e eu."
Lissa.
Lissa.
Hey, Lissa, uyan.
Então, Lissa, acorda.
Lissa, gülümse.
Lissa, sorri.
Lissa, kaç.
Lissa, vai.
En yakın arkadaşım Lissa Dragomir büyülü, kadim bir türün soylu bir üyesi.
A minha melhor amiga Lissa Dragomir faz parte da realeza de uma antiga raça mágica :
- Lissa!
- Lissa!
Kraliçe Tatiana hükümetin başındaydı ama dostum Lissa da hükümete dahildi.
Esta é a Rainha Tatiana no topo, mas, a menina Lissa está na associação.
Lissa'nın gardiyanı olarak...
Como guardiã da Lissa...
- Lissa.
- Lissa.
Bu okulun dekanı ve Lissa'nın babasının en eski arkadaşı olarak sana kalbinin sesini dinlemen için yalvarıyorum.
Como Reitor desta escola e mais amigo antigo do pai da Lissa, peço-lhe que siga o seu coração.
Lissa bu korumalı ortamınızda, dışarıda sıradan bir genç gibi yaşarken hissettiğinden daha tehlikede hissetti.
A Lissa sentiu um maior perigo aqui, no seu ambiente seguro, do que do lado de fora como uma adolescente anónima.
Çıkarımlarıma göre Dashkov ailesi rekabetten çekildiğine göre Lissa tahtın olası varislerinden.
Como a minha condição a colocar a família Dashkov fora da disputa, a Lissa é a possível sucessora ao trono.
Kısa süren gözlemlerime göre Rose aynı mekanda bulunmasalar bile Lissa'nın ne düşündüğünü ya da hissettiğini anlayabiliyor.
No meu breve período de observação, a Rose podia dizer o que é que a Lissa estava a pensar ou a sentir, às vezes, sem estar no mesmo local.
Kirova çileden çıkmıştı, Lissa da kıçımı kurtarıp Aziz Vladimir'de kalmamı sağlamak için baskı gücünü kullanmıştı.
A Kirova a passar-se e a Lissa a utilizar compulsão para me salvar, apenas mais uma noite em St. Vladimir's.
Hayatım, siz uzaklardayken Lissa büyü gücüne dair bir işaret gösterdi mi?
Diz-me, minha querida, enquanto estiveste fora, a Lissa ficou mais próxima de fazer a declaração?
Lissa'yla aranızda özel bir bağ olduğunu biliyorum. Kaçışınızın bu kadar büyük sorun yaratması da bu yüzden.
Eu sei que tens o teu elo especial com a Lissa, mas, isso torna a tua fuga muito mais alarmante.
Görevinin Lissa'yı korumak olduğunu biliyorum ama arada sırada benim Natalie'me de göz kulak olur musun?
Eu sei que a tua missão de vida é proteger a Lissa, mas, podias de vez em quando olhar pela minha Natalie?
Lissa demek istedim.
Quer dizer, a Lissa.
Sana Lissa diyebileceğimi söylemiştin ama artık bu geçerli değilse...
Disseste que te poderia chamar Lissa, mas, se já não puder,
Gölgenin öptüğü Rose, Lissa'ya bağlısın. Ona yardım etmek sana kalmış.
Rose "abençoada pelas sombras", estás ligada à Lissa, e cabe-te a ti ajuda-lá.
Lissa'yla.
Lissa.
Lissa, ne yapıyorsun?
Lissa, o que é que estás a fazer?
- Lissa'nın başı dertte.
- A Lissa está em apuros.
- Lissa...
Lissa...
"Lissa'nın dışarıda bu kadar uzun süre hayatta kalmayı başarabilmesinin sebebi Rose'u şahsi kan torbası olarak kullanmasıymış."
"Então, acontece que a razão" "pela qual Lissa sobreviveu tanto tempo lá fora" "é que ela usou a Rose como seu próprio saco de alimentação."
Lissa, Lissa, bekle.
Lissa, Lissa, espera aí.
Lissa, bırak açıklayayım, lütfen.
Lissa, deixa-me explicar, por favor!
Tanrım! Hadi ama, Lissa öngörüleri...
Meu Deus, por favor, "visão da Lissa".
Bazen başını nasıl yana doğru eğdiğini görüyorum.
Lissa, eu vejo a forma como inclinas a cabeça de vez enquando.
Lissa'nın atlattığı onca şeyden sonra kraliçe arının böyle yapması ayıp.
Depois de tudo o que a Lissa passou, foi humilhada pela "abelha mestra"?
Lissa'ya bu konudan bahsetme.
Não se fala assim com a Lissa.
Lissa, hemen temizlerim.
Lissa, posso limpar isso.
Lissa, dikkatsiz olan benim, tedbirli olan sensin, unuttun mu?
Lissa, eu sou a irresponsável, e tu és a cautelosa, lembras-te?
Sadece Lissa'nın iyi olup olmadığını öğrenmek istedim.
Apenas queria ter a certeza que a Lissa estava bem.
- Gidip Lissa'yla konuşmalıyım.
- Eu devia lá ir e falar com a Lissa.
Lissa!
Liss!
Lissa, bekle.
Lissa, espera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]