Locas Çeviri Portekizce
133 parallel translation
Lincoln'ün özel koruması, Başkanlık locasının dışında görev alır.
O guarda-costas pessoal do Sr. Lincoln ocupa seu posto fora do camarote Presidencial.
Bay Gottlieb'in locasında ne arıyorsun?
O que está fazendo aqui? É o camarote do Sr. Gottlieb.
Biz, Lolipop Locasının temsilcisiyiz
Representamos A Guilda dos Chupa-Chupas
Lolipop Locası Lolipop Locası
A Liga dos Chupa-Chupas
Lolipop Locası adına
E em nome Da Liga dos Chupa-Chupas
F locası efendim.
Camarote F, senhor.
F locasındaki adam ona servis yapmanı istiyor, yaşlı Prouty de yapmanı söyledi.
Um cavalheiro no camarote F quer que o sirvas. O Velho Prouty diz para ires.
Hitler, kraliyet locasında oturuyor olacak.
Espere. Hitler estará no camarote real esta noite.
Koridorda, Hitler'in locasını koruyan askerler olacak.
A situação é muito parecida. Haverá soldados no corredor a guardar o camarote de Hitler.
- Ne dediğimi boş ver. İşte, A locası.
'Teatro de Sua Majestade'.
Kızkardeşimin locasına gelebilirsin.
Vai estar lá toda a gente. Podes ficar no camarote da minha irmã.
Oradan jüri locasına kadar mı, yoksa yarısı kadar mı?
A que distância então? Como daí até à bancada do jurí, meio caminho ou quê?
Buradan jüri locasına kadar.
Mais ou menos até à bancada do jurí...
- Maine'deki locasına.
- Para o chalé dele no Maine.
Elks Locası gibi.
Como o Chalé de Elks.
Brewster'ın locası.
Chalé do Brewster.
"Operada locası, yarış atları muhteşem tabloları..... ve kendi bağları var."
"Tem um camarote na Ópera, cavalos de corrida, belos quadros e as suas próprias vinhas."
Kraliyet locasında bekliyorlar.
- no camarote real. - Não posso aparecer assim.
Burası kraliyet locasına giden en kısa yoldur.
É o caminho mais rápido para o camarote real.
Her Perşembe gecesi locasında olması gerekirken, Henry bana geliyordu.
Todas as quintas à noite quando deveria ir até ao clube, o Henry ia visitar-me.
Bu gece Mason Locasında çalacağım.
Esta noite vou tocar na loja maçônica.
Annemin Ascot'ta locası var.
Ao camarote da minha mäe em Ascot.
Amerikan Büyükelçisine, Onun locasına gideceğime söz vermiştim
O embaixador americano. Prometi vê-la do seu box.
Maç başlamadan az önce locasından arayıp beni azarladı. Telefonu kapattı.
Ligou-me para o campo do camarote no topo do estádio, mesmo antes do jogo e deu-me um sermão de todo o tamanho.
Gösteri sonrası herkes locasına doluyor, onun sesini kesmek zor.
"Todas as noites a elite parisiense lota os seus camarins, enquanto ele assobia os seus trabalhos."
Senatörün locası nerede?
Onde está o senador?
locasına, seninle iki yeni yardımcı gelecek... yanlarında da iki güvenlik elemanı olacak.
Vice Presidente, Levarás dois novos assistentes contigo... Escoltados por dois seguranças.
Bende onu stad sahibinin locasına götürdüm.
Então eu levei-a ao gabinete do dono.
Kha'ri'nin birinci locası görüşmelerini tamamladı.
O primeiro circulo do Kha ´ Ri acabou as suas deliberações.
Mason Locası mı?
A loja maçónica?
Bildiğim bir tek şey varsa, o da tam burada, jüri locasında, halktan seçilmiş insanlar bulunduğu. Bilemiyorum.
Não sei.
- Basın locasında maçı izliyordum. - Evet.
- Estava na cabina da imprensa, a ver o jogo...
Basın locasında çikolatalı pasta mı yiyorsunuz?
Têm bolo de chocolate na cabina da imprensa?
Şapka Cenevre'deydi. Daha çok başını sokacağın bir çatıydı. Bir kayak locasıydı.
Bem, o chapéu foi em Genebra, e... e na realidade não foi um chapéu, foi um resort de sky.
Tempe, Arizona Yolların Kralı Locası
Tempe, Arizona Hotel King of The Road
Adı Anti-Hipokrat Locası.
A Ordem Anti-Hipócrates.
Anti-Hipokrat Locası yasaklanmıştır.
A Ordem Anti-Hipócrates foi proibida.
Mason locasıyla öğrenci kulübü karışımı bir şey. Ritüeller falan.
É uma mistura de Ordem Maçónica e irmandade estudantil, com rituais, capela e tudo o mais.
Hala Anti-Hipokrat Locası ile ilgileniyor musun?
Ainda estás interessada na Ordem Anti-Hipócrates?
- Anti-Hipokrat Locası.
- A Ordem Anti-Hipócrates.
Ama Anti-Hipokrat Locasının işlediği suçlar...
Mas, os crimes cometidos pela Ordem Anti-Hipócrates...
Anti-Hipokrat Locası hakkında bir tez yazıyorum.
Estou a escrever uma tese sobre a Ordem Anti-Hipócrates...
Sana şunu söyleyeyim, yüzyılın başlangıcından 1. dünya savaşına doğru ve ta ki Hitler'in yükselişine kadar Yahudi tüccarların özgür mason locası sürekli olarak Alman ekonomisini ve anayurdun milli yapısını alttan mayınlamıştır.
Deixe-me dizer-lhe, desde o início do século durante a Primeira Guerra até à elevação de Hitler a maçonaria dos Judeus comerciantes minava em consistência a economia alemã e a nacionalidade da pátria.
- Evet, basın locasına.
Exacto! Camarote da imprensa! És um sacana com sorte!
Çılgın Bacaklar!
Piernas Locas!
Erkekler locasındaki manzaradan gerçekten hoşlandığını düşünmüştüm.
Pensei que tinhas gostado da cena na sala de estar dos homens.
İki yıl önce, bütün Heidelberg locasını mahkemeye çıkarmıştı.
Ha dois anos, levou toda a Sociedade de Heidelberg a tribunal.
Burası onların sığınağı, locası, her neyse.
Isto é o covil, o antro deles...
- Locan mı? Locası mı?
O teu camarote?
- Mus Locasında mı?
- Do Albergue de Moose?
Kraliyet locası.
O camarote Real!