English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ L ] / Londra

Londra Çeviri Portekizce

8,430 parallel translation
Bildiğimize göre 5 yıl önce Londra'da zaman geçirmişsiniz.
Pelo que sabemos, passou algum tempo em Londres, há cinco anos.
Kitty yüzünü görmemiş ve Londra'daki tecavüzden de DNA çıkmamış.
A Kitty nunca viu a cara dele, e o seu kit de violação em Londres não tem sinais de ADN válidos.
Birkaç gün önce Londra'ya dönmemi tavsiye ettin. Seni dinlemeliydim.
Há alguns dias atrás recomendaste que eu voltasse para Londres e devia ter-te ouvido.
Londra'ya varmak üzeredir.
Ela deve chegar a Londres em breve.
Yani Londra'ya gitmediğimi gördün.
Então viste que eu não tinha voltado para Londres.
Geçen sene Londra'dan döndüğümde belli beklentilerim vardı.
Quando voltei a Londres no ano passado, tinha certas expectativas.
Şu anda baktığımız alan Londra'da. Yani taşınmam gerekecek.
A área que estamos a estudar é em Londres, então, tinha de me mudar.
Oğlum, sana Abuddin'i 21. yüzyıla getirme şansı veriyorum. Sen geçmiş Londra'da butik otel açmak istiyorsun.
Filho, estou a dar-te a hipótese de trazeres Abbudin para o Século 21, e tu queres abrir um Hotel boutique em Londres?
Londra?
Londres.
Ama bir keresinde Londra'dayken bunu aklımdan geçirdim.
Mas pensei nisso uma vez, quando estava em Londres.
Londra Üniversitesi'nde Ekonomi Profesörü.
Era professora de Economia na Universidade de Londres.
Mesela seni arıyor olsaydım, Londra'daki her tetikçiyi takardım peşine.
Hipoteticamente, se tivesse dado luz verde para si, todos os aspirantes a sicários de Londres estariam atrás de si.
Londra'da milleti yiyen delinin biriyle uğraşıyorum zaten.
Tenho um louco à solta em Londres a comer pessoas.
Londra'nın her tarafında saklanabileceği yerler var.
Locais em Londres onde pode esconder-se.
Sorun şu ki bunlardan yüzlerce var ve 1580 kilometrekarelik Londra Şehri'ne yayılmış durumda.
O problema é que são centenas, espalhados num raio de 1,5 km pelo centro de Londres.
İkinci dünya savaşında İngiliz gemi komutanları eşleri ve çocuklarını Londra'da sığınaklarda bırakıp denizlere açıldılar ve yıllarca naziler ile savaşmaya gittiler.
Durante a Segunda Guerra Mundial, os capitães da Marinha Britânica colocaram as suas esposas e filhos em "bunkers" em Londres, e voltaram ao mar, durante anos, para lutar contra os nazis.
Düşünüyorum da belki seyahat etmek istiyorumdur. Japonya ya da Londra'ya gitmek gibi.
Só penso que talvez queira viajar, ir ao Japão ou a Londres.
Burada, Londra'daymis.
Ela está aqui... em Londres.
Max'in ayarlarini ben degistirebilirim. ... cep telefonundan çekildi. Taniklarin iddiasi Sentetik seks isçisinin Londra genelevindeki adamin ölümünden sorumlu oldugunu gösteriyor.
Eu próprio posso alterar as especificações do Max... mostra a trabalhadora sexual "sintética" responsável... pela morte de um homem num bordel em Londres.
Bugün Sentetiklere karsi çikmak için Londra'ya bir milyon insan geliyor Drummond.
Um milhão de pessoas virá a Londres protestar contra os "sintéticos" hoje, Drummond.
Londra'nın altını üstünü getirdik.
Bem, procurámos em toda a Londres.
- Doğru. Araştırmacılar yüzyıllardır bunu arıyordu. Kısa bir süre önce Londra'da bulundu.
- Estudiosos procuraram isto durante séculos, só o encontraram recentemente em Londres.
Ve şimdi doğrudan Londra'nın efsanevi Murray's Club'ından yepyeni bir şarkı, Beak Street şerefine.
E agora uma nova música, directamente do lendário clube de Londres, o Murray, o mais famoso de Beak Street.
Londra'daki en iyi köpek eğitmeni olduğunuzu duydum.
Disseram-me que é a melhor treinadora de cães em Londres.
Londra?
Londres?
Londra'ya hoşgeldin.
- Bem-vinda a Londres.
Londra'ya hoşgeldin.
Bem-vinda a Londres.
Mevzu Shakespeare olduğunda, ben sadelikten yanayım, seti günümüz Londra'sında görmek... senin tarzın değildi.
Mas é que eu sou perfecionista quando se trata de Shakespeare, - mesmo vendo-o em Londres... - Não foi o teu chá.
Burası Londra.
Isto é Londres.
Annen Londra'da olduğunu söyledi.
- A tua mãe disse-me que estavas em Londres.
Ben de kendime bunu diyorum ama Londra'ya gitti.
É o que digo a mim mesma, mas ele partiu para Londres.
Londra sahnesinden kalma emniyetten arkadaşlarım var.
Ainda tenho amigos na Scotland Yard, dos meus tempos de teatro em Londres.
New York, Londra...
Nova Iorque, Londres...
Londra'da gibi yapsak mı?
Queres ir fingir que estamos em Londres?
Dinle, birkaç hafta önce sana söyleyecektim ama sorunların vardı. Ve en son sana değişiklik istediğimi söylediğimde Londra'ya gittin.
Escuta, eu ia te dizer há umas semanas atrás, mas tu estavas com dificuldades, e da última vez que eu disse que queria mudar, foste para Londres.
Seni Londra'da kaçıran adam burada.
O tipo que te sequestrou em Londres. Veio para aqui.
Ya da Londra'ya geri dönüp Baker Sokağı'ndan uzak kalıp ailenin yanına dönebilirsin.
Em alternativa, podes voltar a Londres, ficar em Baker Street - ou com a tua família.
Senle ben Londra'da onu aradığımızda hiçbir şey bulamadık.
Quando o procuramos em Londres, não tínhamos nada.
Çünkü bunlar Londra'da oldu.
Porque arranjei estas em Londres.
Bilgilerin çoğu Londra'daki benim davama ait.
A maioria dos factos que temos são do meu caso em Londres.
Londra Arıyor.
CHAMADA DE LONDRES
Oradan Atina'ya, sonra da Londra'ya geçmiş.
Foi para Atenas, depois de Londres até aqui.
Geçtiğimiz Eylül'de Londra'da 40,000 kişi öldürüldü.
40 mil pessoas foram mortas em Londres, em Setembro do ano passado.
Neil, Londra ve Şangay'da bakır işiyle uğraşmış.
O Neil era espião em Londres e Xangai.
Londra Ekonomi Okulu'ndan doktoram var.
- Tenho um doutoramento.
Parlamento Binası Londra, 1807
PARLAMENTO INGLÊS - LONDRES, 1807
Londra'dan tüm o yolu benim çividimi derecelendirmek için geldi. Ondan Bay Lindo'nun hepinize soracağı bazı sorular olabilir. Açık bir şekilde konuşmaktan çekinmeyin.
Veio de Londres para classificar o meu "índigo", e o Sr. Lindo pode ter algumas perguntas, para vos fazer, por isso, não tenham vergonha de falar.
Biliyorsunuz birkaç yıl önce Londra'da bir yarış düzenledik.
Isto é, à alguns anos atrás nós fizemos uma corrida através de Londres.
Londra trafiğine pek uygun değildi.
Não é propriamente adequado para o transito de Londres.
Çünkü Londra'da çoktan yarıştık malumunuz.
Porque nós já fizemos Londres, Obviamente
- Londra'dayken.
Em Londres.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]