English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ L ] / Long island

Long island Çeviri Portekizce

694 parallel translation
Haka Arakau, Long Island sosyetesinin şükranlarını sundukları Birmanyalı fildişi kralı.
Haka Arakau, um rei do marfim birmanês, a quem pessoas distintas de Long Island estão rendendo homenagem.
Hank, Long Island'ın aşağısında sevimli küçük bir ev bulduk.
Hank, encontramos a casa mais linda que há no Long Island.
Eskiden ara sıra Long Island'da ekstra işler yapıyordum.
De vez em quando, fazia trabalhos em Long Island.
"Long Island santrali 15 numarayı arayın" diyen bir mesaj.
Outro "ligue para a operadora de Long Island número 15".
Özür dilerim ama Long Island'dan acil bir telefon var.
Desculpe, é outra vez de Long Island e insistem em interromper.
Konuşabilirsiniz Long Island.
Fale, Long Island.
Sakıncası yoksa ben ajansı daha sonra arayayım.
Temos de ir para Long Island, por isso telefono depois para a agência.
LONG ISLAND GİZEMİNDEKİ İKİNCİ CİNAYET
SEGUNDA MORTE NO MISTÉRIO DE LONG ISLAND
Long Island'da bir ev tuttu.
Alugou uma casa em Long Island.
Sen Long Island'daydın.
Esteve em Island.
Olay gecesi, Church gelip iki buçuk saat kadar kaldı. Bu sırada da MacFay, Long Island'da öldürüldü.
Anteontem, o Church entrou lá e sentou-se durante duas horas e meia, incluindo a hora em que o MacFay foi morto.
Mineola, Long Island'da yaşıyor.
Vive em Mineola, Long Island.
Umarım yine Long Island'daki annesini ziyarete gitmiyordur.
Eu espero que ela não vá visitar a mãe outra vez lá em Long Island.
Long Island, Boundbrook'ta bir sirkte.
Está em Boundbrook, Long Island, num circo.
Globe taksisiyle Long Island'taki sirke gidiyor.
Vai em um taxi da "Globe", possivelmente em direcção ao circo de Long Island.
- Long Island'bir yer aldım daha yeni.
- Comprei uma casa em Long Island.
Mark McPherson - Long Island'taki şu Babylon kuşatması.
McPherson. Mark McPherson. o cêrco de Babylon, Long Island.
- Long Island'da birkaç arkadaşı var.
- Ele tem amigos em Long Island.
Ayrıca onun, Long Island'daki arkadaşlarında kalmadığını da biliyorum.
Também sei que ele não está em Long Island.
Long Island'ta kocaman bir malikanede yaşıyor. Denize bakan.
Tem uma enorme mansão em Long Island.
İki tane de Long Island'a.
Dois em Long Island.
Bir zamanlar..... Long Island'ın Kuzey Sahilinde, New York'tan 30 mil uzakta..... büyük bir malikanede küçük bir kız oturuyordu.
Era uma vez, na margem norte de Long Island, a uns 50 quilómetros de Nova Iorque, uma jovem rapariga que vivia numa grande propriedade.
Larrabee'lerin arasında yaşam güzel bir şeydi. Long Island'da Cennet'e bu kadar yaklaşılabilirdi ancak.
A vida era agradável no seio dos Larrabee, pois mais perto do Céu não era possível em Long Island.
Long lsland'daki en iyi ahçıydı annen.
Era a melhor cozinheira de Long Island.
Long lsland trenine binerim..... sen de beni 4 : 15'te istasyonda karşılarsın.
"Apanharei a Linha de Long Island" "e poderá ir esperar-me ao comboio - o das 4 : 15."
Hayır, Long lsland'da değilim.
Não, não estou em Long Island.
Sonra da zengin talibiyle evlendi ve adamın Long Island'daki malikanesinde lüks bir hayat yaşamaya başladık.
Depois, eu soube que ela se casou com um pretendente rico, e fomos todos morar em grande estilo na sua casa, em Long Island.
Long lsland Cezaevinde.
Se ela for à cadeia de Long Island City.
Ve Montreal de Long Island'a çok uzak değil.
Montreal não é muito longe de Long Island.
Long Island Sound'da bundan daha çok sallanırız.
Balançamos bastante mais ao atravessar o canal de Long Island.
Seramızdan uçakla orkide göndermelerini istedim ama sisten uçamadılar.
Pedi que trouxessem orquídeas de avião, mas havia nevoeiro em Long Island.
Sis nihayet kalkmış, çiçekleri bu sabah uçakla getirdiler.
O nevoeiro levantou e trouxeram-nas hoje de Long Island.
Bir kıyafet balosu, Long Island'daki yazlık evde.
Um baile de máscaras, aliás, na casa de Verão, em Long Island.
Long İsland'taki güzel ve lüks ev ile orada oturan güzel ve durumu iyi aileyi desteklediğin para?
O dinheiro que paga para ter uma casa de luxo em Long Island, e a linda família que lá sustenta?
Demek ki Long Island'a gidiyorlar, zengin arkadaşlarının yanına.
Aha, vão para a Long Island para aquela amiga rica.
Long Island'dan bir satıcının karısı.
A mulher de um vendedor de Long Island.
Onu yanımda Long lsland'a götüreceğim.
Vai regressar comigo para Long Island.
Nerede? Washington limanında. Long Island'da.
- Em Port Washington, Long Island.
Long Island'da okula gidiyor.
Em um colégio de Long Island.
Long Island'da bir sanatoryum varmış.
Há um sanatório em Long Island.
Yazı, New York'un 30 km batısında kalan Long Island Sound'un yakınlarındaki o küçük ve hareketli adada geçirme kararım tesadüf eseriydi.
Foi por acaso que decidi passar o verão, na estreita e turbulenta ilha de Long Island,
Diğerleri otomobilleriyle Long Island'a gelip, kendilerini her nasılsa Gatsby'nin kapısında, girebilmenin tek koşulunun basitlik olmak olduğu bu partilerde bulurlardı.
Entravam em carros que as levavam a Long Island e apareciam à porta de Gatsby, exibindo uma candura que, só por você, lhes permitia juntarem-se à festa.
- Long Island'da mı oturuyorsunuz?
Também mora em Long Island?
Armstrong'ların evi. Long lsland, New York.
A MANSÃO ARMSTRONG LONG ISLAND, N.Y.
- Long lsland'a.
- O quê? - Para Long Island.
- Long Island'da.
- Em Long Island.
Hödük görmeye Long lsland'a gitmek istemiyorum.
Não me apetece ir a Long Island ver selvagens.
Locust Valley, Long Island, Bahamalar Johannesburg, Roma, San Francisco ve bu da başını sokacağı ufak bir yer.
Locust Valley, Long Island, nas Bahamas... Joannesburgo, Roma, São Francisco e a sua pequena propriedade.
Beth, Peru'dan ton balığı ve İspanyol zeytinleri ile doldurulmuş bir ördeğe ne dersin?
Ei, Beth, o que achas de eu fazer pato à la Long Island? Recheado de atum e azeitonas.
Long Island'a gitmeliyiz.
Sim.
LONG ISLAND CİNAYETİNİN GİZEMİ ARTIYOR
E O MISTÉRIO ADENSA-SE

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]