English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ L ] / Loş

Loş Çeviri Portekizce

68,566 parallel translation
Biz ise onları daha çok terörist gibi görüyoruz.
Nós tratamo-los mais como terroristas.
Eğer bu gece burada olmasaydın...
Se tu não tivesses estado aqui esta noite... Sim, matamo-los.
- Onları kontrol edebiliyor musun?
- Consegues controlá-los?
Şeytan bıçağı veya melek bıçağı onları öldürebilir.
Uma lâmina demónio ou lâmina anjo conseguem matá-los.
Hayır biz ediyoruz.
Não, nós odiamo-los.
Hepsini yok et.
Exterminá-los.
Onları bulacağım.
Eu irei encontrá-los.
Tamam şimdi ne olacak? Sığınağa geri döneceğiz ve orada sonsuza kadar kalmaları için ikna mı edeceğiz?
Nós voltamos para o abrigo e vamos convencê-los a ficarem lá para sempre?
Tamam buyur.
Sim, bem, estou a vê-los.
- Tamam onlara haber vereyim.
- Sim. Eu vou avisá-los. - Não, não, não.
Onları izliyordum, sevdi dolu bir aile.
Sabes, estava a vê-los... a esta adorável família.
Kusursuz değildi ama yine de onlar yanımızdaydı.
Digo, ainda não era perfeito, mas nós tinhamos-los.
- Yardım edebilir miyim?
Posso ajudá-los?
Kazanmasına izin veremezsin.
Não pode deixá-los vencer.
Yıkama sırası bende.
É a minha vez de lavá-los, outra vez.
Bunları kiminle kullanmayı planlıyordun Jim?
Com quem esperava usá-los, Jim?
Bana organizasyonda yardımcı olup olamayacağımı sordu.
Ele perguntou se eu queria ajudá-los nessa festa.
- Onları uyurken öldürürüz.
Matamo-los enquanto dormem.
- Ordunu harekete geçmeye hazırla. - Ama...
- Ireis prepará-los para marchar.
Onları onurlandırdık.
Honrámo-los.
Onları bulmak zorundayız.
Temos que encontrá-los.
Şehirde onları herkese veriyoruz.
Estamos a distribui-los por toda a cidade.
Birisi onları saklıyor.
Alguém está a escondê-los.
Onları arayayım.
Vou chamá-los.
Bence onları Beyaz Saray'dan göndermeliyiz.
Acho que devíamos enviá-los para longe da Casa Branca.
En iyi olan, onları babalarından ayırmak mı yani?
E separá-los do pai é a solução?
MacLeish ekibini bir arada tutup kamplarından çatışarak kaçmayı başarmış ama örgüt lideri peşlerinden gelmiş ve ekibin tüm üyelerini birer birer öldürmeye başlamış.
O MacLeish manteve a unidade sob controlo e eles conseguiram fugir do recinto, mas o líder afegão perseguiu-os e começou a aniquilá-los um a um.
Onlara bunu ödetelim Jason.
Vamos fazê-los pagar por isto, Jason.
Schenthal Pharma sana bu pisliği temizlemen için 185,000 euro ödedi. Bir yere gitmeden önce hakedeceksin.
A "Schenthal Pharma" pagou-lhe, até à data, 185 000 € para lidar com esta trapalhada, e antes de ir a qualquer sítio, irá merecê-los.
Bunları alıp kullanmaya ne dersiniz?
Gostavam de usá-los um pouco?
Bazı insanlar böyle bilgilerin... onları seks yapmaya ittiğini düşünüyorlar.
- E algumas pessoas acreditam que tal informação irá levá-los a ter sexo.
Kazanmalarına izin veremezsin.
Não podes deixá-los vencer, sabes?
- Ezmek lazım.
- Tens de esmagá-los.
- Çevirmeye ne dersin?
- Queres virá-los...?
Ama mangalıma bir şey olmaması için 500 dolara ayarladığım bir zenciyi ailenin evine gönderip seninkilerin boğazını kestirmeyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun.
Mas se pensas que não pagaria a um negro qualquer quinhentos dólares para ir a casa dos teus pais e matá-los enquanto dormem para ficar com o grelhador, não me conheces bem.
Uh... uh, yardımcı olabilir miyim?
Posso ajudá-los?
Mükemmel biri değilim.
Cometi erros, estou disposto a assumi-los de uma forma que seja satisfatória tanto para mim como para o Estado. Não sou perfeito.
Çok güzel Bolsa.
Los Pollos Hermanos. Muito fixe, Bolsa.
Los Pollos Hermanos'a hoş geldiniz.
Lamento imenso. Bem-vindo ao Los Pollos Hermanos.
Los Pollos Hermanos'a hoş geldiniz.
- Sim, quero um balde de 12 pedaços com batatas fritas e... Bem-vindo ao Los Pollos Hermanos.
Bazılarınızın bildiği üzere, bundan uzun yıllar önce ilk Los Pollos Hermanos'u Michoacan'da açtım.
Bem, como alguns de vocês sabem, há muitos anos, eu abri o meu primeiro Los Pollos Hermanos em Michoacán.
Baro duruşması konusunda ikinizi de bilgilendireyim.
Vou avisá-los em relação à audiência da Ordem.
Tanık ifadenizi verirken tüm cep telefonlarını toplayıp dışarıda tutacağız.
Vamos recolher os telemóveis e guardá-los durante o seu testemunho.
Lionel Los Lunas'taki adamımızla konuşmuş.
O Lionel falou com o nosso homem em Los Lunas.
Gelmeye devam etsin bayım.
- Continue a servi-los, senhor.
Kafana kurşun yemeden bu işi halleder ve hapları değiştirebilirsen sonra tekrar değiştir.
Agora, se te conseguires safar desta sem uma bala na cabeça e trocares aqueles comprimidos, depois volta a trocá-los.
Tekrar mı değiştireyim?
Voltar a trocá-los?
Bu işi yapacaksan hapları tekrar değiştir.
Se fizeres isso, volta a trocá-los.
Avukatlardan bir takım kurup bir an önce ihtiyati tedbiri incelemeye başlayalım.
Vamos buscar uma equipa de associados e pô-los a explorar todos os ângulos da medida preventiva.
Francesca, şunları arabama koyabilir misin?
- Está bem. Podes pô-los no meu carro?
Sizi de görmek çok güzel Henry, Nick.
Prazer em vê-los também. Henry. Nick.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]