Luisa Çeviri Portekizce
342 parallel translation
Gölü geçmeleri gerek ve Luisa oradayken o gölü asla geçemezler.
Poderiam cruzar o lago. Mas não podem por causa do Luisa.
- Anladım. - Luisa olmasaydı hiç sorun kalmazdı.
Se não fosse pelo Luisa, não haveria problema.
- Neymiş o? - Luisa.
- O que é?
Luisa mı?
- O Luisa. A Luisa?
Şu Luisa hakkındaki saçma sapan konuşmalar nehirden aşağı inmeler...
Tudo essa conversa tola, sobre descer o rio até o Luisa.
Luisa'yı ne kadar çabuk imha edersek o kadar iyi.
Mas, quanto mais cedo explodirmos o Luisa, melhor.
Evet, bu Luisa ve tam üzerimize geliyor... 12 mil hız yapıyor olmalı.
Sim, é o Luisa, e está vindo direto para nós. Deve estar fazendo 12 Nós.
Kraliçe'yi gece, Luisa geri döndüğünde çıkarmayı düşünüyorsun, değil mi?
Você está querendo sair com o Rainha a noite... antes que o Luisa volte, não é?
Luisa ile geri döneceklerine eminsin değil mi Charlie?
Está seguro que eles voltarão com o Luisa?
Luisa yaklaşık, 12 mil hız yapıyor...
Luisa faz aproximadamente... uns 12 nós.
Madem öyle sevgilim, zamanı geldiğinde seni doğu kıyısında indireceğim, ben Luisa'yla ilgilenirken sen bekleyeceksin.
Assim quando chegar a hora, vou para o lado oriental... e você vai esperar lá, enquanto cuido do Luisa. Nada disso.
Ve işte Luisa, tam zamanında geldi.
É o Luisa, voltou na hora certa.
Sorabilir miyim Fraulein, Luisa'yı nasıl batırmayı düşünüyordunuz?
E como faria para afundar o Luisa?
Kızkardeşim Senyorita Luisa, kızım Maria ve kocası Manuel Arriega.
A minha irmã, Dona Luísa, a minha filha Maria... e o seu marido, D. Manuel Arriaga.
Karın Luisa ile herşey yolunda mı?
Como vai com a tua mulher?
Evet.. Luisa...
- Sim, Luísa...
Luisa'yım ben, karın. Beni tanımadın mı?
Sou a Luísa, a tua mulher...
Al bakalım Luisa'yı.
Vem aí a Luísa.
Luisa, neden gelmiyorsun?
Luísa, por que não vens visitar-me?
- Luisa'yla konuşayım lütfen...
Passa-me de novo a Luísa.
Luisa, sevgilim. Hazinemsin sen benim.
Luísa querida, és um tesouro.
Luisa'ya gelmesini söylemen iyi oldu.
Fizeste bem em chamar a Luísa.
Baksana, Luisa'yla aranda ne geçti?
O que tem a Luísa?
Luisa, üşüdün mü?
Luísa...
Luisa benim hakkımda ne düşünüyor?
O que pensa a Luísa de mim?
Luisa'yı bilirsin. Çok konuşmaz. En iyi dostu olmama rağmen Benimle bile konuşmaz.
A Luísa nem sequer comigo, que sou a sua melhor amiga, fala muito.
Luisa, bilmiyordum. Onu ilk defa görüyorum, senin gibi.
Luísa, não sei de nada, vejo-a pela primeira vez, como vocês.
Sağol, Luisa. Çok naziksin..
Obrigado, Luísa, és tão gentil.
Luisa, imdat!
Senhora Luísa, ajude-me!
Luisa, biraz daha sabırlı olabilseydin keşke. Ama artık sabrın kalmadı galiba.
Se pudesses ter mais um pouco de paciência, mas já não aguentas mais...
Luisa, seni seviyorum.
- Luísa, gosto de ti.
Seninle birlikte yaşlanan birine? Hadi Luisa. Kes dramı.
- Vá lá, não sejas melodramática...
Luisa, gerçekten de boşanmak istiyor musun?
É verdade? Queres separar-te de mim?
Luisa, galiba özgürlüğüme kavuştum ben.
Luísa, sinto-me como liberto.
- Senin adın gerçekten, Luisa mı? - Evet.
- O teu nome é mesmo Luisa?
Belkide daha önceleri adı Luisa olan bir kız tanıyordun.
Talvez algum dia conheceste alguma miúda chamada Luisa.
Ne olmuş yani, Luisa?
O que estás a fazer, Luisa?
Onlar erkek ve senin için kapışıyorlar, Luisa!
São apenas miúdos, deixa-os lutar pela Luisa!
- Ne yapıyorsun, Luisa?
Parem! O que estás a fazer, Luisa?
Çünkü onun adı Luisa'ydı.
Porque o seu nome era Luisa.
Luisa Rojas.
Luisa Rojas.
Doğum günün kutlu olsun, Luisa.
Feliz aniversário, Luisa.
Benim Luisa'yı öldürdüğümü düşünüyorlar.
Pensam que eu matei a Luisa.
Luisa'yı öldürdüğümü düşünüyormusun? - Hayır.
Acha que eu matei a Luisa?
- Benim Luisamı öldürdün.
Tu mataste a minha Luisa.
- Luisa mı, o da ne? - 100 tonluk bir gemi.
- E o que é Luisa?
- Luisa'yı mı istiyorsun? - Evet.
Queres a Luísa?
Luisa beni arıyordu.
A Luísa telefonou-me.
Bu, sana ve diğerlerine söyleyebileceğim tek şey Luisa.
Não sei o que dizer, Luísa.
- Oh, Luisa!
- Luisa!
Luisa Rojas?
Luisa Rojas?