English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ L ] / Lycan

Lycan Çeviri Portekizce

102 parallel translation
Lucian, Lycan Klanı'nın en korkulan ve en acımasız lideri sonunda öldürülmüştü.
"Lucian, o mais temido e implacável líder do clã Licantropo" "tinha sido finalmente morto."
Lycan topluluğu, alev ve ceza dolu tek bir gecede rüzgara karışıp dağılmıştı.
"A horda de Licantropos foi dispersada ao vento" "numa só noite de chamas e vingança."
Orada düzinelerce Lycan olabilir.
Pode haver dezenas de Licantropos lá em baixo.
Yakında o bir Lycan olacak.
Em breve ele será um Licantropo.
Lycan kurşunlarını taklit etmişsin.
Copiaste as munições dos Licantropos.
Kraven sadece büyük ateşi yaktığından dolayı değil aynı zamanda da Lycan liderinin öldüğüne dair bir kanıt getirdiği için ödüllendirildi.
Que foi ricamente recompensado não só por atear o grande incêndio, mas por regressar com a prova da morte do mestre dos Licantropos :
Şu Lycan.
O Licantropo.
Gelecekteki kraliçemin bu Lycan'la birlikte kaçmasına göz yumamam.
Não quero que a minha futura Rainha fuja com aquele Licantropo outra vez.
O Lycan'ın başını bir tepside istiyorum.
Eu quero a cabeça daquele Licantropo numa bandeja.
Yarı Vampir yarı Lycan ama ikisinden de daha güçlü olur.
Meio-Vampiro meio-Licantropo, mas mais forte que ambos.
Yarı Vampir yarı Lycan. Ama ikisinden de daha güçlü.
Meio-Vampiro meio-Licantropo mas mais forte que ambos.
Bir yarasa tarafından ısırılan Markus, vampirlerin kanlı lideri olmuştu.
WILLIAM, MORDIDO POR UM LOBO, TORNOU-SE O PRIMEIRO E MAIS PODEROSO "LYCAN"
Ne vampir ne de Lycan yalnızca bir melez.
Não é vampiro nem Lycan mas um Híbrido.
Hiçbir Lycan cesedi bulamadık.
Não encontrámos nenhum corpo Lycan.
Bir vampirin nasıl Lycan korumaları olur?
Como é que um vampiro tem guarda-costas Lycans?
Lycan.
Lycan.
Ayrıcalıklı bir Lycan sınıfı yaratabiliriz. Daha büyük tayın, daha iyi yer verir ve güvendiğimiz birinin emrine sokarız.
Podemos criar uma classe privilegiada de Lycans, maiores rações, melhores alojamentos, e pô-los sob as ordens de alguém em quem confiamos.
Vampir ve Lycan, ikimiz de Corvinus'un çocuklarıyız ama benim ailem köle.
Vampiro e Lycan, somos ambos filhos de Corvinus. Contudo, a minha família são escravos.
Lycan, ihanetinle beni yaraladın.
Feriste-me com a tua traição, Lycan.
Lycan'ım ama onlar gibi değilim.
Um Lycan, sim, mas não como eles.
Köle olabiliriz veya Lycan olabiliriz!
Nós podemos ser escravos ou podemos ser Lycans!
Lucian gittiğine göre onun yerine başka bir Lycan atamalıyız.
Com a partida de Lucian, temos de pôr outro Lycan no lugar dele.
Baban sevgili kızının bir Lycan ile seviştiği haberini getiren adama iyi davranır mıydı?
O vosso pai acolheria bem o homem que lhe dissesse que a sua amada filha tinha relações... com um Lycan?
Senin isteklerine çok karşı geldim ama o bir Lycan.
Há muitas coisas que eu fiz contra a sua vontade, mas ele é um Lycan.
Beni öldürmek değerli Lycan'ını kurtarmaz.
Matares-me não salvará o teu precioso Lycan.
- O... - O bir Lycan.
- É um...
Lycan klanının son üyeleri.
Os últimos do clã de Lycan.
Lycanlar.
Lycan.
Hayır, sanırım bu Lycan olmanın bir parçası.
Não. Acho que isso faz parte do pacote de Lycan.
Lycanların iyileşme ve organ yenileme yeteneği vardır.
O Lycan tem a capacidade de curar e regenerar o tecido.
Görünüşe göre senin de içinde bir Lycan var.
Bem, afinal de contas parece que tens lycan em ti.
Vampirler gibi Lycanlar da lanetlenmiştir.
A lycan, como um vampiro,... é uma alma condenada.
Gümüş Lycanların kanını zehirler.
A prata é veneno para o seu sangue de lycan.
Bana panzehir verildi... bu yüzden Lycanların bazı güçlerini aldım.
Deram-me um anti-veneno,... então vou ter poderes de um lycan.
Lycan derken?
Ah... lycan?
Sen ve halan Oldham'daki Lycan'lara yardım ederken doğan çocuk görmüş müydün?
Quando tu e a tua tia ajudavam os Lycan em Oldham... viste muitas crianças a nascer?
Ailem öldüğünden beri doğacak ilk Lycan bebeği bu olabilir.
Pode ser o primeiro bebé Lycan desde que os meus pais morreram.
Vampir ve Lycan kavimleri ben doğmadan asırlar önce savaşmaya başladı.
Os clãs dos Vampiros e dos Lycans estão em guerra desde há séculos, ainda antes de eu ter nascido.
Ve bana Lycan'lardan ailemin intikamını alma gücü verdi.
Foi-me dada a força para vingar a minha família contra os Lycans.
Sonra, Michael Corvin'i buldum. Ne tam vampire ne de Lycan'a dönüşebilmiş bir insandı. İkisinin karışımıydı.
Depois encontrei Michael Corvin um humano que não foi transformado nem em vampiro, nem em Lycan mas sim num híbrido de ambos.
GERÇEK VAMPİR DİŞİ GERÇEK LYCAN DİŞİ
DENTES REAIS DE VAMPIRO DENTES REAIS DE LYCAN
"Ben Lycan'ım." diye bağırıyor bu.
Isto é obra dos Lycans de certeza.
Dedektif en son ne zaman bir Lycan cinayeti duydun?
Detective, quando ocorreu a última morte provocada por Lycans?
Lycan'lar.
Lycans.
Bir Lycan'a aşık olan, Atalardan iki kişiyi öldüren ve her fırsatta kendi türüne ihanet eden bir ölüm tacirinden korkmama gerek yok mu?
Sem motivos para temer uma Traficante da Morte que se apaixonou por um Lycan, que assassinou dois dos nossos anciãos e que, sempre que pôde, traiu os da sua própria espécie?
Aşağılardaki bir Lycan saldırdı.
Foi atacada por um Lycan inferior.
Evet, Lycan aşığın öleli çok oluyor.
Sim, sim, o teu amante Lycan, morto há muito.
Birinci ve ikinci temizlik arasında Lycan gençliği de kendi atalarının ihtiyatlılığına karşı çıkmıştı.
Entre a primeira e segunda Purgas, a juventude Lycan uniu-se do mesmo modo contra a prudência dos anciãos.
Lycan.
Lycans!
İnsanın bir Lycan tarafından işaretlenmiş.
O teu humano. Ele foi marcado por um Licantropo.
"Lycan" lar...
Os Lycans.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]