Macho Çeviri Portekizce
1,782 parallel translation
Aslında eğlencesine yaptığınızı ben anlarım, fakat katırım anlamaz.
Sabe, eu percebi logo que vocês queriam brincar. Mas o macho, ficou ofendido.
Katırım da kikirdeyen insanlardan hoşlanmaz.
Sabe, o meu macho não gosta que as pessoas se riam.
Artık, bekarlığa veda partilerine'yanlışlıkla'gönderilmeyeceğim, adet dönemim boyunca içimi süngerle doldurmayacağım,.. ... ve sana yüzde 40 falan ödemeyeceğim.
Por isso não serei enviada para mais nenhum macho dos'por engano', e não colocarei pedaços de esponja por mim acima durante o meu período, e deixarei de te dar 40 % de nada.
Erkek "Aerodramus fuciphagus" kuşunun, kustuğu tükürük.
É saliva regurgitada de macho Aerodramus fuciphagus.
1920'lerde bir erkek leopar 126 dan fala insanı öldürdü, ve kurbanlarının büyük çoğunluğu, yüksek kesimlerdeki tapınaklara yol alan hacılardı.
Em 1920, um leopardo macho matou pelo menos 126 pessoas, muitos deles peregrinos em rota para os altos templos.
Sanırım bu isteyeceğin en son şey olurdu. Belki de Philby'i uyardın, kaçması için.
O que desperta uma resposta de acasalamento nas moscas macho.
Gözüne bakıp sana kur yapıyor, ah Brooks, erkeğim sen de Baekeland geleneklerine sadık kalıp onu beceriyorsun.
Ela faz-te olhinhos, diz : "Oh, Brooks... " És tão macho... " E tu honras a tradição dos Baekeland e fornicas com ela!
Diğer erkeklere üstünlük sağlama takıntısı var, hepsi bu.
É uma coisa de macho para marcar território.
Sert bir adam için fazla kız gibi çığlık atıyordu.
Para um tipo muito macho, ele grita como uma rapariga.
Boğanın karşısındaki, bir boğa güreşçisi ama!
E eu, um macho velho.
Dişi tek bir yumurta yapar ve erkeğin ayaklarına doğru yuvarlar.
A fêmea põe um ovo e coloca-o por baixo do macho.
Erkek yavru doğana kadar 65 gün boyunca kuluçkaya yatar.
O macho incuba o ovo até este eclodir passados 65 dias.
Erkeğin 65 gün boyunca yumurtayı korumak için kendi kendini mi yediğini söylüyorsun yani?
Estás a dizer que o pinguim macho vive da sua gordura durante 65 dias enquanto protege o ovo?
Bir erkek bir dişiden hoşlanınca ona vermek için tüm kumsalda kusursuz bir çakıl taşı arar.
Quando um macho quer ser querido com uma fêmea, percorre a praia toda em busca do seixo perfeito para lhe oferecer.
İki cinsiyet bir araya geldikçe ve kadın ve erkek bir oldukça.
Até que os dois sexos sejam como um... o macho com a fêmea.
Ne erkek ne de kadın...
Nem macho, nem fêmea.
Sıradışı erkek.
O macho excepcional.
Benim malım daha büyük.
Eu sou muito macho...
Verici benim.
Eu sou o macho.
Her zaman verici olacağım.
Sempre fui o macho.
Her zaman hem de.
Serei sempre o macho.
Her zaman bir alıcı ve verici vardır.
Existe a gaja e existe o macho.
Sadece, sırf insanlar bir alıcı ve bir verici... olmasını istiyor diye... öyle olmak zorunda değil.
Estou apenas a dizer que só porque as pessoas esperam uma gaja e um macho... isso não significa que é assim que tem de ser.
Erkek penguen dişiyle karşılaştığı zaman, ilk on saniye içinde ondan hoşlanıp hoşlanmayacağını anlarmış.
Sabes, diz aqui que quando o pinguim macho encontra o pinguim fêmea... ele sabe nos primeiros dez segundos se vai gostar dela ou não.
En güçlü erkek, en güzel dişiyi kapıyor.
O macho mais poderoso consegue a melhor fêmea. Tens razão.
Evet orda yanında olmak istiyorum. Bunu giy yada şunu giy diyen maço biri gibi davrandım. Biliyorum ama sana hislerimden hiç bahsetmedim.
E sei que tenho este tipo de... tipo de atitude de macho e nunca falo sobre os meus sentimentos e coisas desse género, mas já nada faz sentido.
Şu erkek boynuzlu balina canını sıkıyor gibi görünüyor.
Aquele narval macho parece estar a incomodá-la.
Çocuklar izlerken erkek ve dişi bir araya konur mu?
Como é que deixam um macho e uma fêmea juntos na jaula?
Maço savaşçı tavrı işte.
A porcaria da coisa do guerreiro macho.
ya da öl, yabancı erkek.
Ou morres, macho estranho.
- Şu zavallı erkeğe bakın.
Olha esta patética desculpa de macho.
Kadınsı mizacın nedeniyle seni tehdit unsuru bir erkek olarak görmüyorum.
Porque a tua natureza é claramente de um "rata". Vejo-to como um macho não ameaçador.
Ama Seela'nın herhangi bir erkek için kaybedecek zamanı yok.
Mas a Seela não tem tempo para um macho velho qualquer.
Bir erkek...
Quando um macho está...
Cooper bir erkek.
Cooper é macho.
Onları erkek ve dişi kâğıt bebekler gibi tutarak birbirlerine çarpıyorum, sanki bir çakmaktaşı yontar gibi kıvılcım saçıyor. Ve diyorum ki,...
Levo-os como os bonecos de papel macho e fêmea, e uno-os pelos quadris, como aparas de sílex, como se fosse para lhes acertar com faíscas.
Erkek hakimiyetinin en yoğun olduğu dönem.
É uma coutada do macho dominante.
Ben psikologların alfa erkek dediği şeyim.
Sou o que os psicólogos chamam um macho alfa.
Ben bir alfa erkeğim, ama seni de suçlayamam.
Sou um macho alfa. Mas não te posso culpar.
Alfa erkek.
Macho alfa.
Güvenilmez bir çocuk ve aylak bir maço!
Um jovem irresponsável e um macho louco!
Sessiz Duygusal Hepsi-Erkek'ten misin?
És do tipo de macho sensível?
Chris, benim sessiz duygusal, erkek arkadaşım.
Chris, o meu amigo do tipo macho sensível.
"Şimdi tek isteği, onu kendisine âşık edecek bir Amerikan erkeği."
Agora tudo o que ela quer é um macho americano para amar
Cesaretin yok mu?
Não é macho o bastante?
Dişi kuğu öldüğünde, erkek kuğu yeni bir eş aramıyor, ölünceye kadar tek başına yaşıyor.
Quando o cisne fêmeo morre, o macho fica sozinho até a morte.
Peki ya önce erkek kuğu ölürse?
E se o cisne macho for primeiro?
Damızlık köpeğimdi.
Sire significa macho.
Katırım.
- O meu macho.
Sıradışı bir erkek.
O macho excepcional.
Ben alfa erkeğim.
Sou o macho alfa.