Madeline Çeviri Portekizce
736 parallel translation
Öyle mi?
Madeline. isso mesmo.
Ne yaptı, suratını eciş bücüş şekillere mi soktu?
Confundiu-me com uma tal Madeline que conheceu em Paris.
Paris'te tanıştığı Madeline adlı biriyle karıştırdı beni.
Não me parece que ele fosse tão inocente em Paris quanto tu julgas. Começas a interessar-me.
Madeline Durkin, kaç tane Wonka çikolatası açtın?
Madeline Durkin, quantos abriste?
Madeleine gidip saçını fırçalar mısın?
Madeline, minha querida... importas-te de ir escovar o cabelo?
Tekrar al, Madeline.
Faça de novo, Madeline.
- Madeline!
- Madeline!
Madeline'e ne diyeceksin?
O que há sobre a Madeline?
Annem ve Madeline nerede?
Onde está a mãe e a Madeline?
Natalie, bu kardeşim Madeline ve Bay Palmer Kirby.
Natalie, esta é a minha irmã Madeline e Mr Palmer Kirby.
- Anlıyorum, Madeline'ı hava alanına götürmek için milletvekilinin aracını kullanacaksın.
- Já compreendi que vais usar o carro do congressista para kevar a Madeline ao aeroporto.
Memnun oldum ben Madeline Robistat.
É um prazer conhecê-lo. O meu nome é Madeline Robistat.
- Merhaba ben Madeline.
Oi, sou a Madeline.
Madeline Robistat.
Madeline Robistat.
Çok iyi Madeline.
Muito bem, minha querida.
Müziğin.Madeline bahsetmişti.
A sua música, a Madeline me disse.
- Madeline.
Madeline.
Madeline benimle çıkıyor Bill.
Ela está comigo, Bill.
Madeline üst katta oturuyor.
Madeline, ela está lá em cima...
Madeline, hiç yapay zeka diye bir şey duydun mu?
Madeline, alguma vez ouviu falar de inteligência artificial?
Madeline, eminim ki yenisini alabiliriz.
Madeline, acho que podemos arranjar outra caixa.
Madeline!
– Madeline!
Madeline!
Madeline!
Madeline de ondan yapıyordu?
Madeline estava fazendo isso, também.
Madeline ağlıyor muydu?
A Madeline chorando?
- Madeline.
Sair com Madel...
Madeline ile mı çıkıyorsun.
Vai sair com a Madeline?
Anlıyorum.Madeline, beni bir dinle.
Mas eu entendo. Madeline, escute.
Beni bir dinle Madeline!
Escute, Madeline!
Madeline bekle.
Madeline, espere!
Öyle söylememeliydim, özdür dilerim.
Madeline, não devia ter lhe dito aquilo, desculpe.
Madeline benimle çıkıcak.
Ela irá comigo.
Madeline çoktan dışarı çıktı bile.
Ela não está. Ela se foi.
Madeline senin şarkını beğendi.
Ela adorou a canção.
Pardon, Madeline nerede biliyor musunuz?
Desculpe, sabe onde está a Madeline?
Madeline! Sen iyi misin?
– Madeline, você está bem?
Madeline. Frieda, Alan'ın Provo, Utah'daki emlakçısının numarasını kaybetmiş.
A Frieda perdeu o número do agente imobiliário do Alan em Provo.
Madeline Hutton ve Arthur Nagle liseli aşıklardı.
A Madeline Hutton e o Arthur Nagle foram namorados no liceu.
Şimdi olmaz, Madeline!
Agora não, Madeleine!
Burada ne yapıyorsun Madeline?
O que é que estás aqui a fazer, Madeline?
Madeline.
Madeline.
- Siz Madeline Wirtz'müsünüz?
És a Madeline Wirtz?
Teşekkür ederim Madeline.
Obrigado, Madeline.
Madeline, sonra görüşürüz.
Madeline, vejo-a mais tarde.
Sekreterim Madeline. Ve işte karşınızda Rex.
Esta é Madeline, a minha secretária.
Madeline Ashton'a inanabiliyor musun?
Vê lá a Madeline Ashton!
- Sizinle tanıştığıma inanamıyorum. - Bana senin hayranın olduğundan bahsetmedi.
Ele nunca me disse que tinha uma "coisa" pela Madeline...
Ernest, Madeline'i benim kadar tanımıyorsun.
Não conheces a Madeline.
Çünkü Madeline Ashton testini geçip geçmediğini görmeliyim.
Queria ver se tu passavas o teste Madeline Ashton.
Sevgilim. Madeline Ashton'a karşı kesinlikle ilgi duymuyorum.
Não tenho qualquer interesse na Madeline Ashton.
Madeline Ashton.
sobre Madeline Ashton.