Maiden Çeviri Portekizce
70 parallel translation
Ozzy Osbourne, Iron Maiden ve kurbanımızın ortak yanları neler sence?
O que têm em comum Ozzy Osbourne, Iron Maiden e a nossa vítima?
Savaşçı kız, kendini savaşa hazırla.
Guerreira Maiden, Prepara-te para combateres.
İlk kez kazanıp maiden'dan çıkacakmış.
Vão fazê-lo ganhar a primeira corrida.
- Ama ilk zaferini alıp, maiden'dan çıkacak.
- Vai ganhar a primeira corrida.
Maiden ve Güney'in köşesindeki lokantaya gel.
Vá à esquina da Maiden e da South.
- Evet, Kız Kulesi.
- Eis, a Torre de Maiden.
Adım Dersch, Maiden Dersch.
- Meu nome é Dersch.
Ama şu anda birkaç Iron Maiden parçası üzerinde çalışıyorum.
Mas, agora, estou a trabalhar numas versões dos Iron Maiden.
Bayan Anya Sıradan Kızlık Soyadı... Harris!
# Mrs Anya Lame-Ass Made-up Maiden Name Harris
Ama şu anda birkaç lron Maiden parçası üzerinde çalışıyorum.
Mas, agora, estou a trabalhar numas versões dos Iron Maiden.
Maiden's Prayer ve Seabiscuit kıyasıya mücadele ediyorlar.
Maiden's Prayer e Seabiscuit disputam a liderança.
lron Maiden, Mötley Crue, Van Halen.
Iron Maiden, Mötley Crüe, Van Halen.
lron Maiden'ın bir üyesi olmayı öyle istiyordum ki.
Sonhava em pertencer aos Iron Maiden.
Bozkırlara, tepelere sürdük atlarımızı Kovalarken kızılderili avımızı... Çocukken, evimin önünde gitar çalıştığım zamanlar hep lron Maiden çalardım.
Quando criança, imitava os guitarristas defronte da minha casa a minha banda favorita eram os Iron Maiden.
Eski metal gruplara dayanan Yeni İngiliz Metal Dalgası'nın temsilcileriydi.
Os Maiden fizeram parte da "New Wave Of British Heavy Metal", um movimento surgido das bases criadas pelas primeiras bandas de Metal.
Maiden'in ünlü şarkıcısı Bruce Dickinson ile röportaj yapmaya gidiyorum.
Vou entrevistar agora o lendário vocalista dos Maiden, Bruce Dickinson.
Judas Priest'den Rob Halford gibi sesini amplifikatör olmadığı halde salonun tamamına ulaşan opera sanatçıları gibi kullananlar çıkar.
E, em particular, gente como Bruce Dickinson dos Iron Maiden ou Rob Halford dos Judas Priest, possuem um estilo muito operático de produção vocal que se desenvolveu no Séc. XIX, antes da existência de amplificação para alcançar o fundo da sala.
Seçim yapmak zor ama herhalde çok eski hayranları olduğum için Bruce Dickinson'la Hammersmith sahnesindeki röportajdı herhalde. Arka planda balkon vardı, muazzamdı.
É difícil escolher, mas eu diria, provavelmente, dada a minha vasta historia como fan de música, entrevistar Bruce Dickinson dos Iron Maiden, no palco do Hammersmith Odeon, com os balcões como fundo.
Bu KarI MaIden ile kokain çektiğim zamandan da kötü bir zaman.
Ainda é pior do que aquela vez em que consumi cocaína com o Karl Malden.
- Maiden değil, değil mi?
Não é Maiden é?
Ben de yıllar önce bir kere yapmıştım, "Death and the Maiden" dı sanırım.
Eu fiz um desse há uns anos atrás, Depois da "A Morte e a Donzela" acho eu.
Newark'ın ilk kıyadan uzak baylar mavnası. Çocukları alacağım ve doğru buraya geleceğiz.
Quando terminar a "Maiden Voyage", a primeira barcaça para cavalheiros de Newark, vou buscar os miúdos e vimos para aqui.
Bay maiden kupasında yarışacak bir atı var.
Ele um cavalo na corrida da Taça Bay Maiden.
"The Trooper," Iron Maiden.
"The trooper", Iron Maiden.
Iron Maiden.
Iron Maiden.
"Bir Genç Kızın Duası."
"A Maiden's Prayer".
"Bir Genç Kızın Duası" mı?
"A Maiden's Prayer"?
Şimdi, gece yarısında, Blessed Maiden meydanına gidiyorsun.
À meia-noite, vá à Praça da Virgem Abençoada.
1200 metre yerli atlar yarışı başlamak üzere.
Os 1200 metros, Maiden Stakes estão prestes a começar.
İtiraf etmemiz gerekiyor ki şehrin en şirin gruplarından biri olmayabilirler.
Judas Priest, Motorhead, Iron Maiden e outros, são os Anvil, que podem não ser a banda mais bonita da cidade, mas nunca disseram que eram.
"Bakire Yuvası" na turlar.
Passeios para Maiden Saddle.
Yeşili, Maiden'ın kalçaları kadar pürüzsüzdü.
O green é tão suave como as coxas de uma jovem.
İştee İron Maiden.
A dama de ferro.
Bayanlar baylar, Aqueduct'taki dördüncü koşuya hoşgeldiniz, iki yaşlı taylar için maiden mücadele, aralarında Bold Ruler'in oğlu Secretariat da var.
Senhoras e senhores, bem vindos à quarta corrida no Aqueduct, feita para dois anos de idade, entre eles, Secretariat do Bold Ruler.
"İron Maiden"'ı mı getirdin. Bu çok ciddi görünüyor. Evet.
Trouxe a "Dama de Ferro" [Iron Maiden]... o assunto deve ser sério.
Geçmişte İron Maiden olabilirim ama artık değiştim. Sana liberal lafları yutturmaya çalıştığımı düşünebilirsin ama amacını kaybediyorsun. Duygusal davranıyorsun.
No passado, posso ter sido a Dama de Ferro, mas mudei, e podes pensar que estou a enfiar-te o meu programa liberal pela garganta abaixo, mas estás a perder o objectivo.
The iron maiden.
A Dama de Ferro.
rahatlayın, Maiden.
Respira aliviada, donzela.
Sen de genç kızlık pasaportuyla geldin.
- e você seguiu em seu passaporte nome maiden -.
Ben doğmadan ölmüş fakat hâlâ The Snow Madien'daki tüm parçaları dinlerim.
Ela morreu antes de eu nascer. Mas ainda oiço as gravações de "The Snow Maiden".
- Bana Snow Maiden'ı okur musun?
- Lês-me a "Senhora da Neve"?
- "The Snow Maiden." Bunu bana Alex verdi.
É a Senhora da Neve. A Alex deu-mo.
Snow Maiden'ın hikayesi bu.
Esta é a história da Donzela da Neve.
The Golden Maiden.
O Golden Maiden.
lron Maiden'dan Bruce Dickinson,
Desta forma, obtém-se a resposta.
Maiden'ın radar sistemi çok eski.
O sistema de radares Maiden radar é antigo.
Judas Priest, Motörhead, Iron Maiden gibi kahramanlarına hayran olan, Torontolu gruplardan biri de Anvil.
A GRAVAR "METAL ON METAL" Uma banda de Toronto que vive e morre pelos seus heróis
Death and the Maiden " Çeviri :
Temporada 10
NeOttoman
- Episódio 06 "Death And The Maiden"
Iron Maiden? Gerçekten mi?
Dama de ferro?
Ölüm ve Kız.
Death and the Maiden.