Mantar Çeviri Portekizce
2,089 parallel translation
Graystone usulü yumurta, yaban mantarı sosisi biberiyeli ekmek, ve elbette siyah çayın.
Ovos à la Graystone, salsicha de cogumelos selvagens, pão de alecrim e, claro, o teu chá preto.
Neli bu? Pepperoni ve mantar mı?
Pepperoni e champignons?
Saçın üzerinde, Geomyces isminde beyaz bir mantar tozu vardı.
Havia um fungo branco no pêlo chamado "Geomyces".
Mantarın bulunduğu yerlerin bir listesini çıkarıyorum.
Estou a reunir uma lista de locais onde o fungo pode ser encontrado.
Bu mantar zehirli.
Este fungo é tóxico.
Temel olarak, bu bir mantar.
Basicamente, é um fungo.
Tek şansı, soğuğun mantarı öldürmesi.
A única oportunidade que ela tem é se o frio matar o fungo.
Peki, mantar biçiminde nükleer bulut yok.
Bem, não há nuvem cogumelo.
Sadece inisiyatifimi kullandım. Gizli malzememiz : İtalyan mantarı.
O ingrediente secreto são os cogumelos porcini.
Kim hissedebilen bir mantarı ister ki?
Quem quer um fungo com percepção?
İki sene önce geçirdiğim ayak mantarı yüzünden ayak tırnaklarımı çektirdim.
Tive um caso sério de pé-de-atleta há uns anos atrás, e tirei todas as unhas.
Mantarı hemen patlatma.
Não tires ainda a rolha.
Pleski'nin doğal habitatı olan Sibirya'da nadir bulunan Cordyceps Siberienses adlı bir mantar vardır.
Na Sibéria, o habitat natural do Pleski... existe um fungo raro chamado Cordyceps Siberienses.
Şimdi, Rachel'ın araştırması Pleskilerin ölümcül olmalarının tek nedeninin Cordyceps mantarı olduğu ve onun etkisi olmadan nazik ve zeki bir tür oldukları üzerineydi.
A pesquisa da Rachel era baseada no pressuposto de que o fungo Cordyceps era a única razão pela qual os Pleskidara eram letais. E que sem a sua influência, eles são uma espécie dócil e inteligente.
Yemek artıklarını Sibirya mantarına karşı kontrol ediyorum.
Estou a pesquisar nos seus restos de comida por vestígios do fungo siberiano.
Granüloma inguinale, şankroit, balanit, mantar enfeksiyonu,... psikosomatik dermatit, herpes zoster, tüberküloz, hpv, skuamöz hücreli kanser.
Granuloma inguinal, cancróide, balanite, micose, dermatite psicossomática, herpes zóster, tuberculose, vírus do papiloma humano, carcinoma de células escamosas.
* Mantarın kirli işini ister ki *
* Quereria o mau trabalho que os fungos tem *
Mantar yapısında bir tomurcuk gibi gözüküyor.
Isto parece papila fungiforme.
Mantar.
Fungos.
Petro-teknolojideki canlandırıcı izolasyon mantar sporlarının etrafındaki kılıflara benziyor.
O isolamento regenerativo do petrotech é como a superfície à volta dos esporos dos fungos.
Petro-teknoloji gübre görevi görüyor mantar da mantar görevi.
O petrotech é como um fertilizante e o fungo Bem... é como um fungo.
Mantarı izole ettik ve onu öldürmenin bir yolunu bulduk.
- Isolamos o fungo e descobrimos como matá-lo.
Değiştirilmiş mantar ilacı onu öldürebilir.
O fungicida modificado pode ser capaz de matá-lo.
Mantar öldürücü ilacın aerosol modelini yapıp ilacı GD'nin ve kasabanın her yanına pompalayacağız.
Criaremos uma versão aerossol do fungicida para espalhar a cura na G.D. e depois na cidade.
- Pekala, mantar ilacını nasıl dağıtacağımızı bulmak için bir algoritma hazırlayacağım.
Vou calcular um algoritmo para descobrir como dispersar o fungicida.
Yarasa pisliğinde yetişen belirli bir mantar türü histoplazmoz denilen solunum enfeksiyonuna neden oluyor.
Há um tipo de fungo que cresce no guano de morcego e pode causar uma infecção respiratória chamada histoplasmose.
İtrakonazol adı verilen mantar karşıtı bir ilaç vereceğiz.
Vamos administrar um antifúngico chamado Itraconazol.
- Sihirli mantar mı?
- Cogumelos?
Bilincimin sınırlarını bir mantar ile test ediyordum.
Estava a explorar as fronteiras da minha consciência com a ajuda de um cogumelo.
Sende mantar var mı?
E tens algumas pastilhas?
Mantar olabilir.
- Pode ser fungo.
Aslında, eğer asperjilus mantar topu akciğerlerine tutunup omuriliğine yayıldıysa bu iki sorunu da açıklar.
Na verdade... se o fungo Aspergillus se fixasse nos pulmões, e espalhasse para a espinha... Explicaria os dois.
Akciğerlerinde mantar topu da yok.
Também não tem uma bola de fungo nos pulmões.
Yani mantar değil.
Não é fungo.
Öyle olsa kafa taramasında mantar topları görürdük.
Teríamos visto fungos no TC.
Mantar önleyicileri alıp, hemen steroit vermeye başlasak iyi olur.
É melhor mudá-lo de anti-fungais para esteróides imediatamente.
Yanıldığımı düşünmüştüm. Mantar önleyicileri kestim.
Pensei que estava errado, por isso retirei os antifúngicos.
Gaz kaçağı, duvar kağıdındaki arsenik, duştaki mantar...
Vazamento de gás, arsênico no papel de parede, fungos no chuveiro.
Bu da siyah yer mantarı yağından ıstakoz mantısı.
E isto é Ravióli de Lagosta em óleo de trufas pretas.
Mantar Richard?
Cogumelo, Richard?
Zehirli mantar ekseydim şimdi bu boya ulaşırdı!
Eu podia ter crescido cogumelos venenosos que teriam esta altura agora!
- Sen neden bahsediyorsun? Mantar pano kullanırken haritasız olmaz.
Não podes ter um quadro de cortiça sem um mapa.
Koloninin kalbinde ise yaşamlarının anahtarı yatar, bir mantar.
E no cerne da colónia está a chave para a sua sobrevivência : um fungo.
Büyük çeneli karıncalar otu keserken onu antibiyotik salyaları ile kaplar ve böylece, bu mantar hariç tüm mantarları öldürürler.
Com as mandíbulas grandes picam a erva e cobrem-na duma saliva antibiótica que mata toda a espécie de fungos, excepto este.
Mantarı otla beslerler mantar da büyür.
Alimentam o fungo com erva e o fungo prospera.
Karıncalar koloni içinde, bu mantar bahçelerinden düzinelerce yetiştirirler.
As formigas cultivam dezenas destas hortas de fungos, por todo o formigueiro.
Ama mantar aynı zamanda da tehlikelidir.
Mas o fungo também é perigoso.
Londralı küçük çapta bir eşkıyaydı Amerika sokaklarında küçük zenci ve esmer çocuklara mantar tabancası satardı.
Ele era raia miúda de Londres, Que vendia armas Aos miúdos pretos e castanhos nas ruas da América.
Sana biraz mantar bıraktık, Nick.
Nós te salvou alguns cogumelos, Nick.
Mantar dolması.
Cogumelos recheados.
- Evet, sihirli mantar.
- A "cogumelar."