English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ M ] / Marakeş

Marakeş Çeviri Portekizce

112 parallel translation
- Tina Marakeş'ten geliyor.
- Tina vem de Marrakech.
O zaman Tina Marakeş'e geri dönüyor.
- Sim. - Tina afasta-se.
Tina'nın babası Marakeş'in en iyi hırsızıydı! Tina'yı iyi eğitti.
- Tina é filha de um famoso ladrão.
- Marakeş'te hapiste.
- Onde está? - Na prisão de Marrakech.
O senin, Tina! Şimdi kaç ve Marakeş'e varana kadar durma!
Leva a pérola, é tua.
Tina'nın babasını getirmesini istiyorum. Marakeş'in en iyi hırsızı! Tina!
Tina irá procurar ao seu pai, o maior ladrão de Marrakech.
- Tina Marakeş'e dönecek Burada kalıp onun prenses ile evlenmesini seyretmeyecek!
- Ir-te? Tina não quer assistir ao seu casamento com a princesa.
Marakeş'e gelene kadar bekle.
- Espere até chegarmos a Marrakech.
Sizi Marakeş'e getiren nedir?
- O que o trouxe a Marrakech?
Umarım Marakeş'in tadını gerçekten çıkaracak zamanınız olur.
Quanto tempo vai ficar em Marrakech?
Ben Marakeş'i biliyorum. Size yemeklerin farklı olduğu ve yemek adabının egzotik olduğu bir Arap lokantası gösterebilirim.
Posso levá-los a um restaurante curioso, de estilo exótico.
Şimdi Marakeş'teyken, ne alıp satıyorsunuz?
O que está vendendo e comprando aqui?
Düşünüyordum da. Marakeş'teki bu üç günü ne ödüyor biliyor musunuz?
Sabe o que está pagando estes três dias aqui?
Marakeş gibi bir yere gelmemin bir sebebi de bu gibi şeyleri bizi kimseler duymadan söyleyebilmekti.
Estamos aqui, podemos dizer estas coisas com privacidade.
Marakeş'e aynı otobüste geldiniz. Otel odanızda onunla bir aperatif aldınız. Dün gece de aynı lokantada yemek yediniz.
Vieram para cá no mesmo ônibus e comeram no mesmo restaurante ontem à noite.
Marakeş'te oğlunuzun sizden alınması ile şoke olduğumuzu söyleyeyim ve derinden etkilendiğimizi.
Estamos chocados e solidários porque o seu filho foi raptado em Marrakech.
Ama isminiz Marakeş'te tanıştığım biri tarafından verildi.
O seu nome foi-me dado por alguém que eu conheci em Marrakech.
Marakeş'te olanlar ve oğlum hakkında hiçbir fikriniz yok mu?
- Não sabe onde está o meu filho?
Bunu duyduğuma çok sevindim. Taa Marakeş'ten geldiğini düşününce, senin güvenini kazanmalıyım.
Depois da história de Marrakech, gostaria que confiasse em mim.
Marakeş'teki insanlar tarafından şiddetle önerilmişti.
Ele foi recomendado por gente nossa em Marrakech.
Sen her şeyi başından batırdın. O çocuğu Marakeş'ten buraya getirdin.
Você pôs tudo a perder, trazendo aquela criança de Marrakech.
Belki unutmuşsundur diye söylüyorum, Marakeş 1442.
Caso tenhas esquecido, o número é Marraquexe 1442.
- John Marakeş'ten uçuyor.
O John partiu agora no avião de Marraquexe.
Marakeş'te, eskiden eroin için kullanılan fakat artık başka araştırma ve üretimlere yarayan laborotuarlar var.
Em Marraquexe há muitos laboratórios de heroína desactivados, que foram convertidos para outras pesquisas e produções.
Marakeş'e gitmek istiyorum.
Apanha o avião para Marraquexe.
Marakeş'e giderken yol üzerinde bir gece de Berlin'de durmasını, ayarlamanı istiyorum.
Quero que trates de tudo para a miúda passar a noite em Berlim a caminho de Marraquexe. - Combinado. - Muito bem.
Yarın sabah sana Marakeş'e gitmen için uçaktan yer ayırttırdım.
Marquei-te passagem para Marrocos... para amanhã de manhã.
- Marakeş'de.
Ele está em Marraquexe.
Bunu Marakeş'e yapabileceğini sanmıyorum.
Não me parece que vais conseguir ir para Marraqueche.
- Marakeş'deki banka işini unuttun mu?
- E o assalto ao banco, em Marraquexe?
Marakeş, Fas
Marraquexe, Marrocos.
Şu anda Marakeş'te pasaport kontrolünden geçti.
Já lá estive duas vezes. - Fui a primeira vez por causa da música.
Marakeş havaalanında adamımız var mı?
Tu sabes, os "Crosby Stills and Nash."
Kabil'de birlikte kalabileceğin, Marakeş'te yerde yatmana izin veren türde arkadaşlar.
São amigos que encontras em Cabul e te deixam dormir no chão da casa deles em Marraquexe.
Marakeş...
Marraquexe...
Marakeş'e gidecektim. En iyi fikrim buydu.
Eu teria ido a Marraquexe, mas é o mesmo.
85 bin metrekarelik bir göl hayal edin. Laureano Ruiz Liano Emlakçı Buna 75 bin metrekarelik Marakeş tarzı bir çarşı da dahil.
Imagina um lago com 85.000 m2, incluindo 75.000 m2 de locais comerciais.
Marakeş, Prag.
Marraquexe, Praga.
Kumarhanedeki müzemiz için... Marakeş adına Mezopotamya vazoları topluyorum.
Tenho adquirido antiguidades Mesopotâmicas em nome do Marrakesh para uma exibição no nosso museu do casino.
Seni Marakeş'te havaalanında görmüş.
Viu-te de manhã no aeroporto de Marraquexe.
Bilmiyorum evlat çünkü Marakeş'teyim.
Não sei, puto, porque eu estou em Marraquexe.
Seni Marakeş'te öldürdüğümü sanıyordum.
Achei que eu tivesse te matado no Marrocos.
Marakeş, Fas
MARRAQUEXE, MARROCOS
- Tina Marakeş'e dönüyor.
- Tina volta a Marrakech.
- Marakeş?
- Marrakech? Parece nome de bebida.
Afrika'da bir vaha var, Marakeş yakınında, müthiş bir yer.
Vive-se de Sol, de fruta, de muita fruta.
Marakeş'den geri döndüğünde.
- Falamos sobre isso quando eu voltar.
MARAKEŞ
Agora que me reformei forçadamente, acho que devo retribuir à sociedade fazendo caridade.
Marakeş.
Marrakesh.
Bilmem, Marakeş?
- Sim, em negócios.
Marakeş?
Até onde...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]