English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ M ] / Marco

Marco Çeviri Portekizce

4,857 parallel translation
Randevu aldım.
Eu marco uma consulta.
Bölge'de 90 yıldır faaliyet gösteriyor.
Tem sido um marco do Quarter desde há 90 anos.
Marco Wilson, Carlos Ruiz, Deborah Gaines, Janet Oh.
Marco Wilson, Carlos Ruiz, Deborah Gaines, Janet Oh.
Birlikte yaşamak bir adımdır. Resmi bir şeydir. - İlişkideki resmi bir adımdır.
Viver com alguém é um marco oficial numa relação.
Sıradan mafya işleri yeterince ilgini çekmiyor mu, Marco?
Assunto normal de gang não te interessa muito, Marco?
Ve, Angie, Marco. Hayatla ilgili var olan en iyi cümleyi duyacaksınız.
E, Angie, Marco, vocês acabaram de levar a melhor pena perpétua que existe :
Angie ve Marco'ya.
À Angie e ao Marco.
- Ben Marco Reyes.
Sou o Marco Reyes.
- Bizden ne istiyorsunuz?
O que quer de nós? É o Marco.
Marco Polo ha?
Marco Polo?
Kritik bağlantı noktası değişikliklerinde zamanda belirli bir noktaya sinyal yolluyor.
Ele envia um sinal, e marca um ponto no tempo como um marco crítico de mudança.
Ben Marco Reyes.
Sou o Marco Reyes.
Hayır, Marco.
Não Marco.
Neresi iyi, Marco?
Como pode ser óptimo, Marco?
Sen merak etme, Marco.
Não te preocupes Marco.
Marco.
Marco.
Güle güle, Marco Ruiz.
Adeus Marco Ruiz.
Eğer senin gibi polisler olsaydı, Marco bazı şeyler farklı olurdu.
Se houvessem mais polícias como tu, Marco.. as coisas seriam diferentes.
Dedektif Marco Ruiz.
O detective Marco Ruiz
Tamamdır. Ellerindeki "di Marco" 6000XL marka şifreli bir manyetik kilit.
Está bem, eles tem um Di Marco 6000 XL com fechadura de segurança magnética.
- Marco, kadını bulabildi mi?
O Marco já a encontrou?
Marco'nun doğru şeyi yapacağına inanıyorum.
Acredito que o Marco fará o mais correto.
- Marco, resmen rüşvet yatağında çalışıyorsun.
O Marco trabalha num ninho de corrupção.
- Bu şekilde çalışamam, Marco.
Não sou assim, Marco.
Geçen hafta Fausto'yla buluştun, değil mi?
O Marco esteve com o Fausto a semana passada.
Marco, senin gibi adamlar...
Marco, não acredito que você...
Juarez'de bir işi varmış, kontrol etmek için Marco'yla buluşacağım.
Tinha negócios em Juárez. Vou com o Marco até lá.
Evet, belli ki bunlar bekârlığa veda partisinin vazgeçilmeziymiş.
Sim, pelos vistos, são um marco nas despedidas de solteira.
Biz sözümüzün adamıyız. Değil mi, Marco?
Somos homens de palavra, não somos, Marco?
- Marco ona güvendiğini söylüyor.
- O Marco confia nele.
Marco nerede?
O Marco?
Marco, neredesin?
Marco, onde está?
Marco, seninle konuşmalıyım.
Marco, temos de falar.
- Marco aramıyor.
O Marco não ligou de volta.
- Marco halleder.
O Marco sabe defender-se.
Robles olayı bitene kadar Marco'nun yakınına gitmeyeceksin.
Não vais a casa nem ao trabalho do Marco até isto estar resolvido.
20 Mart.
- 20 de Março. Ano novo persa.
Bekle biraz, Bay Nunez'in para transferini iddia ettiği güne, 21 Mart'a gidelim.
Espera. Verifica o dia em que o Sr. Nunez fez a transferência, 21 de Março.
21 Mart'ta Peter Cordero'nun kayıt cihazı Hector Nunez'in transfer tamamlandı diye aramasını kayda alıyor.
Então, a 21 de Março, a escuta do Peter Cordero registou uma chamada do Hector Nunez a confirmar que a transferência foi feita.
Bu güzel 5 Mart 2014 gününe gireli sadece birkaç saat oldu.
Passam poucos minutos das 7h num belo dia 5 de Março de 2014.
1 Mart'ta mağazalarda olacağız.
Estaremos nas lojas a 1 de Março.
Sonra da Mart gelir ve ComputerLand'in elinde bir sürü boş raf olur.
E em março, a ComputerLand terá uma série de prateleiras vazias.
- Bu Marco.
Justiça.
5 Mart'taki ikili görüşmenin sonuçları henüz ortaya çıkmadı.
Os resultados da conversa do dia 5 de Março ainda estão por revelar.
17. hariç, hepsi için uygun bir dalga etkisi bulmuştun Mart'ta köstebekten Afkhami'ye gelen arama.
Encontrou as repercussões para todas menos para a 17ª, uma chamada do espião para o Afkhami em Março.
Nadir Khadem 7 Mart'ta Bed-Stuy'da boş bir dairede bağlanmış ve dövülerek öldürülmüş halde bulunmuş... 17. aramadan hemen 2 gün sonra.
Nadir Khadem foi encontrado amarrado e espancado até a morte num apartamento vazio em Bed-Stuy no dia 7 de Março, apenas dois dias depois da chamada número 17.
Martta öğrendik.
Soubemos em Março.
2010 Mart'ının sonunda.
Em finais de Março de 2010.
- 20 Mart yazıyor, bir yıl önce.
Aqui diz 20 de Março, há um ano atrás.
- İyi geceler, Bayan Kitty.
- Marco Ruiz.
- Marco Ruiz.
- Hank.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]