Marino Çeviri Portekizce
185 parallel translation
Eğer karşı çıkmazsanız birkaç taklit yapmak istiyorum. Marino Roccasecca, Frascati, Zagarolo'ya yaptığım başarılı turnelerde... Kraliyet polis güçlerine oynamaktan çok gurur duydum.
Prefiro apresentar-vos algumas minhas imitações... que depois dum formidável sucesso em Roccasecca Frascati, Marino, e Zagarolo... deram-me a honra de actuar na cidade, diante a " Real...
Marino Kardeşler bana bir teklifte bulundu, ve ben o teklifi kabul edeceğim.
Os irmãos Marino fizeram-me uma proposta e vou aceitá-la.
Marino Kardeşler mi?
Os irmãos Marino?
Marıno Kardeşler mi?
Os irmãos Marino?
Eminim Marino Kardeşler yeni sodalı içeceklerinin etiketlerini yalamana izin vereceklerdir.
De certeza que os irmãos Marino vão deixar-te colar os rótulos do novo Carbenetto Rosé.
San Marino'da müthiş bir plânla hapisten kaçırdığımız adamlarla çektiğimiz görüntüleri gördün de mi konuşuyorsun?
Viste o filme que nós fizemos da fuga da prisão de San Marino, demonstrando a revolta da infra-estrutura, da classe de prisioneiros de vanguarda.
Ben 13. Bölge'den Dedektif Marino.
Fala o Detective Marino da 13ª Esquadra.
Dedektif Marino.
- Marino? - Sim.
- Evli misiniz, Doktor Marino?
- É casado, Detective Marino?
Kullandığımız terim "garip" değil, Doktor Marino, ama duygusal yetersizliği olan ve adaptasyon problemi yaşayan bir kişiden bahsediyoruz.
A terminologia que usamos, Detective Marino, não é "chanfrado" mas sim, "pessoa com distúrbios emocionais" "e problemas de adaptação".
Hadi, Marino ile konuşalım.
É para isso que serve a polícia.
Sen konuş onunla.
Vamos falar com o Marino.
Ben sarışının adını bulmaya gidiyorum.
Você fala com o Marino. Eu descubro o nome dela.
Tamam, mm... bak... Marino ile konuşmama izin ver.
Está bem, presta atenção... deixa-me falar com o Marino.
Hey, Marino. Seninle konuşmam lâzım.
Marino, preciso de conversar consigo.
Marino da bunu istiyor, sadece onun için daha hızlı gidip alabilirim.
Eu sei. O Marino também quer. Se eu pudesse vê-lo antes dele.
Hemen ardından Dedektif Marino'yu aradım.
Eu liguei imediatamente ao Detective Marino.
Ben kardeş Marino, bu kardeş Francisco.
Eu sou o irmão Marino, este é o irmão Francisco.
San Marino'da karısı Karen ya da Sharon'la yaşıyordu.
Vivia em San Marino com a mulher, Karen O Sharon.
Güney California'daki San Marino adında ufak bir kasabada oturuyoruz.
Vivemos numa pequena cidade no Sul da Califórnia, chamada San Marino.
Ben Bryan'ı gezmeye götüreyim. San Marino'yu görsün.
Quero dar uma volta com o Bryan, mostrar-lhe San Marino.
Detektif Marino lütfen.
Detective Marino, se faz favor.
Herşey Dan Marino adlı oyuncunun yüzündendi. Bunu herkes biliyor.
Foi tudo culpa daquele tal Dan Marino, toda a gente sabe.
Dan Marino belsoğukluğundan geberip, cehennemde çürümeli.
O Marino devia morrer de uma doenca venérea e apodrecer no inferno!
Marino tutuyor.
Marino segura a bola.
Dan Marino nerede?
Onde está o Marino?
Merhaba. Ben, Dan Marino. Korumanın ne olduğunu iyi bilirim.
Sou Dan Marino, e se alguém conhece o significado de protecção sou eu.
Bu arada, ben biraz dolaşıp Snowflake, Podacter,... -... Marino davasını çözdüm.
A propósito, tirei-me dos meus cuidados e resolvi....... aquela coisa Floco de Neve-Podacter-Marino.
O da Marino'yu suçladı.
Culpa o Marino disso.
Marino'yu bulduğumuzda Snowflake'i sana veririz.
Quando encontrarmos o Marino entregamos o Floco de Neve.
Ben Snowflake'i bulduğumda Marino'yu size veririm.
Quando encontrar o Floco de Neve entrego o Marino.
Ve bu final maçının büyük olayı da üniformasında 13 sayısını taşıyan Dan Marino'nun kaçırılmış olması.
A grande história desta Super Taça é o rapto do defesa de Miami, Dan Marino.
İyi bak, Marino.
Anda. Topa isto, Marino.
Marino'yu kaçıran adamı yakaladım.
Tenho o raptor encurralado no armazém.
Roger Podacter'ı O öldürdü. Marino'yu da öldürmek üzereydi!
Matou o Roger Podacter, e estava quase a matar o Marino e a mim também!
Ama Ray Finkle'in aklını kaybedip, akıl hastanesine gidip, oradan da kaçtığını, sonra kimliğini değiştirerek bir polis olup, yıllardan beri suçladığı Marino'dan öç almak istediğini hiçbir yerde okuyamazsınız.
Não viam lá era que Finkle foi internado num manicómio que fugiu e se alistou na Polícia com o nome de uma caminhante desaparecida, planeando desforrar-se de Marino que ele culpava por tudo.
Baylar ve Bayanlar, sevgili meslektaşım, Bay Marino bana başka bir kanıt daha sundu.
Senhoras e senhores o meu caro colega, o Sr. Marino chamou-me a atencão para novas provas.
Yunusların en değerli oyuncusu, Dan Marino!
E agora... Voltando agora à segunda parte, o mais valioso dos "Golfinhos" Dan Marino!
Ulusal Futbol Federasyonu, Dan Marino ve sevgili Snowflake'imizi kurtaran adama özellikle teşekkür etmek istiyor.
A Liga Nacional de Futebol gostaria de agradecer ao homem que salvou Dan Marino e o nosso querido Floco de Neve.
SAN MARINO İTALYAN BAKKALI
MERCEARIA ITALIANA SAN MARINO
Frank Marino onu bekliyordu.
O Frank Marino foi lá ter com ele.
Birkaç haftada bir Marino'yu patronlara yollayıp...
Cada duas semanas, mandava o Marino levar aos chefes...
Bu arada, Nicky sokakta işleri öyle batırmıştı ki... Marino gittikçe küçülen paketlerle dönüyordu.
As coisas na rua estavam tão lixadas para o Nicky, que sempre que o Marino ia à terra, as remessas diminuíam de tamanho.
Ben olsaydım, bu pencereleri dışa dönük yapardım ve güzel San Marino güneşinin girmesini sağlardım.
Primeiro, se fosse eu, alargava estas janelas e deixava entrar o Sol.
Tamam. Annie ve Nina, eve fazladan klima ekleyerek sıcağa direniyorlardı. Evimiz, San Marino'nun ortasındaki bir igloya dönüşmüştü.
A Annie e a Nina puseram mais ar condicionado em casa, tornando-a no único iglo da cidade.
Marino's, değil mi?
Marino, certo?
Tamam, Marino's'ta masa, tamam.
Mesa no Marino, confirmado.
Dan Marino'nun dostuyuz.
Amigos do Dan Marino.
Ben Komiser Marino, San Francisco Polis Departmanı'ndanım.
Tu George Kuffs?
Marino mu? Neden?
Porquê?
Öğrencileriniz izliyor. Gemide yürür gibi adım atmalıyım.
He de recuperar mis piernas de marino.