Menelaus Çeviri Portekizce
97 parallel translation
Kral Menelaus'a bildirin, Cora benimle mükemmel bir sekilde ilgileniyor.
Digam ao Rei Menelau que a Cora está a tratar muito bem de mim.
Kral Menelaus'a bir baris antlasmasi teklif etmeye geldim.
Vim propor um tratado de paz ao Rei Menelau.
Kral Menelaus burada buna izin vermez.
O Rei Menelau não o permitiria aqui.
Menelaus yardim etmezse, kraliçeye soracagim.
Se Menelau não me ajudar, pedirei à rainha.
Sparta krali Menelaus'u dinleyin.
Escutem o nosso anfitrião espartano, o Rei Menelau.
Saygini sun, Menelaus.
Louve-o, Menelau.
Bu sersemi sustur, Menelaus.
Silencie este tolo, Menelau.
- Siz Kral Menelaus musunuz?
- É o Rei Menelau?
Yaniliyorsunuz, Menelaus.
Está enganado, Menelau.
Menelaus!
Menelau!
Helen, Sparta Kraliçesi, Menelaus'un karisi Paris'i takdim ederim, Truva Kraliyet Prensi.
Helena, Rainha de Esparta, esposa de Menelau apresento-lhe Páris, Príncipe Real de Tróia.
Atisini Menelaus bile duymustur.
De certeza que Menelau o ouvia a bater.
Kral Menelaus kendisi mi size talimat vermeli?
Tem de ser o próprio Rei a dar-vos a ordem?
Lyi dostum Menelaus.
O meu bom amigo Menelau.
Sparta, Menelaus degil, sen olacaksin.
Tu, e não o Menelau, será Esparta para mim.
Helen, Menelaus'a ait oldugun sürece bir kölesin.
Helena, enquanto Menelau te possuir, não passas de uma escrava.
- Simdi degil, Menelaus.
- Agora não, Menelau.
Menelaus, onu geri isteyecegiz, ve tüm Truva ganimetini.
Vamos recuperá-la e, com ela, toda a fortuna de Tróia.
- Kral Menelaus'un karisi mi?
A esposa do Rei Menelau?
Paris onu Sparta'ya geri gönder ve Menelaus'la arani düzelt.
Páris manda-a de volta para Esparta e faz as pazes com Menelau.
- Eger Menelaus'a dönersem...
- Se eu voltar para Menelau...
Ben durdurabilirim Yunanistan'a, Menelaus'a dönersem.
Eu podia se regressasse aos gregos, a Menelau.
Kral Menelaus'a dönmek kendi arzusudur.
É o desejo dela voltar para o Rei Menelau.
Efendine Menelaus'dan sunu söyle ki, taleplerimiz...
Diga ao seu rei, por parte de Menelau, que exigimos...
- Eli bos mu, Menelaus?
De mãos a abanar, Menelau?
Menelaus'a mi?
Para Menelau?
Menelaus'un karisini iade ettiniz, ama borcunuz bununla bitmiyor.
Devolveram a esposa de Menelau, mas devem mais do que isso.
- Iste ödeme, Menelaus!
- Eis o pagamento, Menelau!
Menelaus'un Helen'i, sadık Penelope, Cornelia.
Helena de Menelau, a fiel Penélope, Cornélia.
Selam sana, Menelaus'un karısı Helen'i çalmanın bedelini kendi kanında boğularak ödeyen Gözüpek Akillius.
O bravo Aquiles, morto em sangrento confronto cujo prémio era a noiva de Menelau.
Menelaus, yeni bir günün yeni kralı. Eski yasaları yeniden yazabilirsin.
"Menelaus um rei novo para um novo dia". " Podia reescrever as velhas leis.
Menelaus ve ordusu çok yorgun.
Menelaus e o seu exército estão exaustos.
Kral Menelaus.
Rei Menelaus.
- Senden beni Menelaus'a götürmeni istiyorum.
Quero que me leves ao Menelaus.
- Benden onu Menelaus'a geri götürmemi istiyor.
Quer que a leve de volta ao Menelaus.
- Menelaus'a gidiyorum, senin yardımın olsun veya olmasın.
Vou ter com o Menelaus, com ou sem a tua ajuda.
Deiphobus'u, Kral Menelaus'la entrika çevirirken gördüğüm Yunan kampına kadar takip ettim.
Segui o Deíphobus até ao acampamento grego onde o vi a tramar algo com o Rei Menelaus.
- En sonunda Kral Menelaus vazgeçmeye karar verdi.
- Sim. Por fim, o Rei Menelaus decidiu desistir.
Anlayamadığım şey senin gibi berbat bir fırsatçı pisliğin Helen'ı Menelaus'a geri götürerek ne istiyor olabilir?
Mas ainda não descobri que vantagem vai ter um oportunista como tu da volta da Helena para o Menelaus.
- Sonunda- Menelaus'ı ve ordusunu yendik.
Finalmente vencemos o Menelaus e o seu exército.
Menelaus Helen'ı arıyor.
O Menelaus está à procura da Helena.
Ben teslim olduğum zaman Menelaus bu deliliğe son verecektir.
O Menelaus vai parar com esta loucura quando eu render-me.
- Menelaus onu almış.
- O Menelaus levou-a.
Menelaus'un emrettiği gibi, atı çıkartın!
Ordens de Menelaus, retirem o cavalo!
Menelaus Truva'dan boş elle geldiği zaman, gördüğü ilk şeyin Deiphobus olmasını istiyorum.
Quando o Menelaus sair de Tróia com as mãos vazias quero que o Deíphobus seja o primeiro que ele veja.
Bu Vali "Pappy" O'Daniel.
É o governador Menelaus "Passe os Biscoitos", Paizinho O'Daniel.
Kral Menelaus'a bildirin, Cora benimle mükemmel bir şekilde ilgileniyor.
Digam ao Rei Menelau que a Cora está a tratar muito bem de mim.
Kral Menelaus'a bir barış antlaşması teklif etmeye geldim.
Vim propor um tratado de paz ao Rei Menelau.
Menelaus yardım etmezse, kraliçeye soracağım.
Se Menelau não me ajudar, pedirei à rainha.
- Kral Menelaus.
Diz que o nome dele é Hércules. Rei Menelaus.
Kral Menelaus'la buluştum.
Reuni-me com o Menelaus.