English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ M ] / Menu

Menu Çeviri Portekizce

1,150 parallel translation
Mönü gayet açıktı.
O menu era muito à frente.
Şimdiden söyleyeyim, eğer tatlı siparişi vermeyecekseniz... bu hiç iyi olmaz... çünkü entraes, a'la carte'tan daha ucuz, anne.
Só quero avisá-la que, se não vai pedir sobremesa, não é bom negócio, porque o prato principal é mais barato no menu, mãe.
Hey, Peter, menü ister misin yoksa her zamankilerden mi?
Hey, Peter, queres um menu, ou o habitual tudo?
Bir alana bir bedava kampanyasından yemeyin!
Não aproveitem o menu económico.
Sookie, menünün ne olacağını biliyor musun...
Sookie, sabes o que vai ser o menu...
Sipariş vermeden önce mönüdeki her şeyi inceler.
Estuda todos os pratos no menu antes de pedir.
Sana göstereyim. Menünün bu tarafında yağlılar var.
Aqui no menu está a secção de gorduras.
Menü dağıtan çocuk korkak olmamalı.
O rapaz menu não ser cobarde como o camarão.
Menü dağıtan çocuk cesur olmalı.
O rapaz menu ser corajoso como a gamba.
Menü dağıtan çocuk bir hayalet gibi hareket edebilmeli.
O rapaz menu deve mexer-se em silêncio como fantasma.
Menüyle programlanmış, koca beynin sayesinde... Milyonlarca ihtimali bire indirgeyerek... doğru kombinasyonu bulup şifreyi çözer.
Programada com um menu, graças ao seu grande cérebro que reduz as hipóteses a poucos milhões, até encontrar a combinação certa.
Skynner çözümü ilk bulana bir şişe viski vereceğini söyledi.
O Skynner oferece uma garrafa de Whisky ao primeiro que descobrir um menu.
Eminim bir şekilde menüyü bulacağız denemeye devam edelim.
De certeza que já chega para tentar um menu. Vamos lá experimentar.
- Sonuç. - Tanrıdan dileyelim çalışsın.
Menu.
- Size birer menü getiriyorum.
- Vou trazer o menu.
Lydia ve ben menüyü paylasalim.
A Lydia e eu podemos partilhar um menu.
Menüyu oku!
Leia o menu para nós!
- Bir menü alabilir miyim?
- Dás-me um menu?
Ve menüde diyor ki günün istediğiniz saatinde kahvaltı servisi vardır.
E o menu diz... Podes ter o teu pequeno almoço favorito todos os dias.
Bugünün menüsünde körili keçi, dana rosto, balık ve patates kızartması, tavuk ve bezelye...
No menu de hoje temos cabra, roast beef, pescado e batatas...
Menüde olmayanları getiremiyorum.
Tudo o que não está no menu.
Belki de Chell, Nebula Çorbası'nı da listeye eklemeli.
Talvez o Chell devesse adicionar Sopa de Nebulosa ao seu menu.
Aslında niyetim var. Özellikle de soğan kızartmasını mönüden çıkardıklarından beri.
Acho que o farei porque tiraram a cebola do menu.
Şefe menü için önerilerde bulunacağını umuyorum.
Esperava que pudesse dar ao cozinheiro sugestões sobre o menu.
Biri çocuk menüsü olsun.
E um menu infantil.
Mönüde taze midye yazıyor.
Diz "mexilhões frescos" no menu.
Bu mönüde Fransızca olmayan bir şey var mı?
Existe alguma coisa no menu que não seja francesa?
- Öğle yemeği menüsü.
- O menu do almoço.
Sanırım konserveden çıkan herşey, en güvenlisi.
Aposto que qualquer coisa fora do menu é uma boa aposta.
- Bir şeyler yemek ister misin?
- Queres ver o menu?
Evet, son zamanlarda menüyü düşünüyordum, Galaxy Sub, Pepper Jack satışları o kadar iyi değil, onun için belki menüden çıkarmalıyız.
Sim, estive a pensar sobre o menu ultimamente, e o Submarino Galáctico com queijo picante. não tem vendido muito, portanto, talvez devêssemos tirar isso do menu.
Menüden çıkarmak mı?
Tirar do menu?
Mönüde et güveci var, organik olabilir mi?
Há cozido de boi no menu. O que você acha?
Menü de şarap olmaycak gibi görünüyor.
Parece que o vinho ficará de fora do menu.
Menü seçeneklerimiz değişmiştir.
As nossas opções de menu mudaram.
Menüyü genişlet, Tanrı aşkına tuvalete duvar kağıdı koy.
Aumenta o menu, arranja aquelas casas-de-banho, por amor de Deus.
Niye benimle alay ediyorlar?
Porque não tenho este menu...
- Bu mönü değil Bayan Kreutz.
Não é um menu, Menina Kreutz.
Bunu beğendin mi babalık Yeni menü için
Gosta disto, pai? Para o novo menu?
Yeni menü için çizmiştim, baba Hatırladın mı?
Desenhei-o, pai, para o novo menu. Lembras-te?
Böylece insanlar bunu giyen herkesin sizin gibi olmadığını anlayacaklar, Dedektif.
Assim a gente vê o que não se viu não é, detetive. Querem o menu?
Buradaki menüde hiç çay olmadı.
Aqui não temos chá no menu.
"Kahvaltı Mönüsü"
"Menu do Pequeno-almoço"
Ayrıca, artık bir menümüz de var.
Aparte disto, teremos também um novo menu.
Restoran fiyatları. Tarifede de görebilirsiniz. Ama o fiyatlar gramaj üzerindendir, porsiyon üzerinden değil.
Preços de restaurante, senhor, pode vê-los no menu, só que são por cada 100 gramas.
- Ben özel bir şey istedim mi?
Quem pediu um menu especial?
Örnek bir menü hazırlamış.
Ele preparou um menu de amostra.
- Yine de menüye göz atabilirsin.
- A gente pode ver o menu, verdade?
Kayıt almak için üçe basınız.
Para voltar ao menu principal, prima 3.
Biz de size özel hizmet verdik.
- Com menu especial.
Bu da dört mevsim menüsüne dahil.
- Vá lá, a sobremesa faz parte do menú que pediram.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]