English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ M ] / Mercado

Mercado Çeviri Portekizce

6,843 parallel translation
- Şey David'e telefonda söylediğim gibi L'eggs külotlu çorapları düşük maliyetli külotlu çorap piyasasında durdurulamaz bir rakip.
Bem, como disse aqui ao David ao telefone, a L'eggs Pantyhose é um inimigo imparável no mercado dos collants acessíveis.
Fakat New York borsası tekrar açıldığında borsaya para yatıran insanlar kaderini çizmiş oldu.
Contudo, quando as praças financeiras de Nova Iorque reabrirem aqueles que apostaram contra o mercado terão feito uma fortuna.
Bu muhtıra önemli bir iş lobisi olan Ticaret Odasına Yüksek Mahkeme Yargıcı Powell tarafından gönderilmişti Powell işletmelerin toplum üstündeki kontrolü kaybettiği konusunda uyarıyor ve bu güçlere karşılık verilmesi gerektiğini söylüyordu.
ATAQUE AO SISTEMA DE MERCADO LIVRE AMERICANO... enviado à Câmara do Comércio, o maior lóbi empresarial, pelo Juiz Powell, do Supremo Tribunal, a avisá-los de que os negócios estão a perder o controlo sobre a sociedade e que é preciso fazer alguma coisa para combater estas forças.
Bu sırada, fakirler için pazar prensipleri geçerli olsun.
Entretanto, para os pobres, que prevaleçam os princípios do mercado.
Eğer böyle bir sistemimiz olsaydı, böyle bir pazar sistemimiz o zaman bir televizyon reklamında, diyelim ki General Motors reklamında "İşte sattığımız şeyler bunlar" diye bir bilgi olurdu.
Se tivéssemos um sistema assim, um sistema de mercado, um anúncio de televisão seria algo como a General Motors emitir informação que dissesse : "Eis o que temos para venda."
Belki fark etmedin. Piyasa çok kötü.
Caso não tenhas percebido, o mercado de trabalho não presta.
Brixton Market Güney Londra
MERCADO DE BRIXTON SUL DE LONDRES
Tüm ticareti genç bir kız çekip çeviriyormuş ve oldukça da karlıymış.
O negócio é tão eficiente, tão brilhante, que todo o mercado é gerido por uma jovem rapariga.
Arkadaşınıza da söylemiştim, bu ofis "olay" dan çok az etkilendi. Bu yüzden satılıyor.
Como estava a dizer ao seu sócio, este local mal foi abalado pelo incidente, e é por isso que já está no mercado.
Bugünkü marketteki öldürücü olmayan en etkili silah.
A arma mais eficaz de sacos de bolinhas do mercado.
Philadelphia Çiftçi Pazarı'ndan.
Mercado de Agricultores da Filadélfia.
Kız markete oyuncak almaya çıkmış.
Ela tinha ido comprar brinquedos para eles no mercado de Jumma.
500 mü? Yoksa pazarda 600 mü eder?
600 no mercado de escravos?
Kara borsa o zaman açıldı.
Foi quando o mercado negro foi inundado.
Bu ev daha yeni boşaldı.
Acabou de entrar no mercado.
Eminim. Çarşıya götürmek için bir örnek lazım.
Preciso de uma amostra para levar ao mercado.
- Yev'in kahvaltısını verip markete git.
Dá o café ao Yev, e vai ao mercado.
- Markette sıra vardı.
O mercado estava cheio.
Şu anda tam girme vakti, piyasası düşükken.
Agora é a altura certa, com o mercado tão em baixo.
Zümrüt, Kolombiya standartlarına göre bile zor bir pazardı.
As esmeraldas têm um mercado difícil, mesmo pelos padrões colombianos.
Bak dostum, ben biraz pazara baktım.
Ouça, eu dei uma boa olhada no mercado.
- Bizim gibi bütün dükkanı alan oluyor mu?
Alguém também está a comprar o mercado todo como nós?
Pazar da satın alma gücü olan biriyle mi?
Qualquer pessoa pode ser comprada no mercado?
Sanjay, arabayı getir ve onları pazardan aldığın yere geri götür!
Sanjay pegue o carro e deixe-os no mesmo mercado de onde os trouxe.
Bana bir iyilik yapın. Komşularınıza söylemeyin, çünkü size yapacağım teklif... onlara önerdiğimizden daha fazla.
Mas faça-me um favor, não diga ao vizinhos por que... estou a oferecer um valor alto e atrairá o mercado.
Tanrı'nın evini bir pazar yeri yaptılar.
Eles converteram a casa de Deus num mercado.
Tanrımızı mahcup eden bu pazar yerini yokedin.
Destruí este mercado que envergonha o nosso Senhor.
Tapınağın yıkımını istiyor, ona pazar yeri deyip, bu dine küfür değil de nedir?
Quando clamou pela destruição do templo e o chamou de mercado... não foi blasfémia?
Sağlıklı bir bebeğin... Kara borsa da kaç para ettiğinden haberin var mı?
Fazes ideia... do quanto vale um bebé saudável no mercado negro?
İşkence ve cinayet. Daha sonra da el altından satacak.
Vão-te torturar e matar-te, e depois vão vendê-lo no mercado.
Birden fazla kadınla beraber olmanın nasıl bir şey olduğunu görmesini.
Gostaria de vê-lo no "mercado". Para ver como é.
Tanrım, Peter, elinde silahla pazar yerinde adam kovalamak da nesi?
Jesus, Peter, perseguindo-o através de um maldito mercado, puxaste da arma?
Kız marketteydi.
Ela... estava no mercado.
Hayır, markete uğradı.
Não, ela foi ao mercado.
Maya içgüdülerini kullanarak onları pazara götürüyor.
Usando os seus instintos, Maya leva-os até ao mercado.
Ayrılamadığından mı yoksa piyasa mı kötü?
É porque não consegue desfazer-se dela ou está num mercado terrível?
O yüzden kötü piyasa diyeceğim.
Aposto num mercado terrível.
James, Regum'u bulduğumuz anda piyasada tekliflerin yükseleceğini söylüyor.
O James diz que o valor das ações no mercado vão disparar assim que encontrarmos Regum.
- Dışarıda benim hiç değerim yok.
- Não tenho valor de mercado.
Şimdi yeterli yatırımla gereken zamanda CES için fonksiyonlu bir deneme sürümü oluşturmalı ve Nucleus'u marketten atmalıyız.
Com o financiamento adequado, conseguiremos criar uma versão beta a funcionar, para a CES, e comprimir o Nucleus para fora do mercado.
Artık bir programcıda aranan özellikler bunlar.
O mercado é dos programadores.
Borsa son zamanlarda aşırı derecede değişken.
O mercado tem estado excecionalmente volátil.
Yani şu anda pazardaki tek ortadan dışarıya doğru şirketi biziz.
Ou seja, somos a única empresa a partir do meio, no mercado.
Bu piyasada bir günde başka bir kiracı bulabilirler.
Neste mercado, encontrarão outro inquilino, num dia.
Evet ve sübyancılar pek erken satın alan tipler değil. Bütün markette bunu atlayabiliriz.
Por norma, os pedófilos não são rápidos a adotar novidades, falharíamos esse mercado.
Bu yabancı, pazarda yanıma geldi.
Este estranho falou comigo no mercado.
Pazaryerinde tanrılarımızın aleyhinde konuşuyordu.
Tem estado no mercado a rebaixar os nossos deuses.
Başkenti taşırsak piyasanın etkilenmeyeceğini mi düşünüyorsun?
Achas que o mercado não vai ser afectado se nos mudarmos para a capital?
Bu sayede piyasayı yukarı çekeceğiz.
É assim que vamos subi-lo no mercado.
Her halükarda piyasa zenginlerin kaprislerine bağlı olarak değişiyor.
Em todo o caso, o mercado muda dependendo dos caprichos dos ricos.
Ayrıca kaçırdıkların ise kara borsada en yüksek fiyattan satılacaklar!
E o que sobrar será vendido... no mercado negro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]