English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ M ] / Meşale

Meşale Çeviri Portekizce

282 parallel translation
Meşale yapın, onları arabanın içine koyacağız.
Corte madeira, encham o carro.
Daha üç meşale var, ama silahınız boşaldı.
Sobraram três. Pena que o carregador esteja vazio.
Komutan, daha iyi görebilmesi için bir meşale getir.
Capitão, traga uma tocha, para que ela veja melhor.
Binbaşı, General kendisini aşağılarken çok küçük bir meşale alıyor ve daha büyük bir tane istiyor.
O Comandante pega uma tocha pequena. O General o insulta. Ele pede que tragam uma tocha maior.
Tapınağın yanması o gün, tüm dünyayı yakıp kavuracak bir meşalenin tutuştuğuna işaret bu meşale, senin oğlun.
O incêndio no templo... uma tocha foi acesa e um dia, consumirá o mundo todo. Essa tocha é seu filho.
Size birini hatırlatıyorum delicesine aşık olduğunuz biri... ama sizi bir başkası için terk edip giden... ve sizin de meşale ile aradığınız.
Lembro-lhe alguém por quem esteve loucamente apaixonado, mas ela deixou-o por outro homem, e nunca lhe passou o desgosto.
Bana bir meşale verin.
Dá-me a tocha.
Meşale!
A tocha!
Babam Marcus Aurelius, öldüğü zaman, bana bir meşale verip, beni şüphesiz bir Sezar olarak selamlamıştın.
Quando o meu pai, Marco Aurélio, morreu, trouxe-me uma tocha e saudou-me como César!
İşte küçük meşale tutucum, Louise.
A minha linda portadora de tochas, Louise.
Üstüne meşale atın.
Chega-lhe um tição às ventas!
Neden meşale yakıyorsun?
Porque gastas a estilha à toa?
Sizi yakmak için, ellerinde meşale ile karşılayacaklardır.
Esperarão com uma fogueira.
Bana bir meşale ve bir düzine tüfek lâzım.
Preciso de uma tocha e de uma dúzia de espingardas.
Yoksa, bir sopa ya da meşale ile onlara vurun, ya da yakın, çok dayanıksızlar.
Mata-os de certeza. Se não, arranje um pau ou uma tocha. Bata-lhe ou queime-os.
Meşale mi sence?
Archotes, não achas?
Meşale getirin!
Tragam tochas!
Bana bir meşale ve bir düzine tüfek lazım.
Preciso de uma tocha e de uma dúzia de espingardas.
Kasım, 1942. Asker ve silah yüklü 600 gemi Kuzey Afrika'ya doğru demir aldı. Meşale Harekatı.
Novembro de 1942 : 600 navios cheios de homens e equipamento partem para o norte de África, na Operação Tocha.
Birkaç meşale getirin, çabuk.
Arranjem tochas, depressa!
"Yanıp hareket eden bir meşale gibi görünen şey, gerçek bir çocuk." dedim.
"Não fiquem assim, é uma criança de verdade, aquela tocha em chamas correndo pelo campo."
Meşale Operasyonu, Fas ve Cezayir'deki Fransız Afrika kolonilerine yapılan Anglo Amerikan çıkartmalarına verilen isimdi.
Operação Torch : nome de código para os desembarques aliados nas colónias francesas do Norte de África : Marrocos e Argélia.
Birçok insanın üstü başı tutuşmuş, yanan bir meşale gibi ortalıkta koşturuyordu.
Muitas pessoas estavam em chamas e corriam por todo o lado como archotes vivos.
Tek yapabildiğim gözlerini kapatmaktı. Meşale gibi yanan insanlar görmeyesin diye.
Só tentei tapar-te os olhos, para não veres as pessoas a arder como tochas.
Meşale gibi yükselmiş.
Espalhou-se imediatamente.
Ağaçlar ise meşale gibi parlıyordu,
As árvores resplandeciam Como fachos de luz
Bu ayrımın orta noktasından, yanan bir meşale oldukça uzun bir mesafeye alev, kor ve kıvılcım fışkırtarak fırladı.
Do ponto médio da divisão saltou uma tocha ardente, cuspindo sobre uma distância considerável, fogo, carvões em brasa e faíscas.
Jack meşale!
Jack, a marca!
Meşale yap.
Aqui, faz uma tocha.
- İndy, meşale sönüyor!
- Indy, a tocha vai-se apagar!
Bu meşale Olimpia dağında yapıldı ve 3000 sporcu tarafından taşınarak, Atina'dan Berlin'e getirildi. Budapeşte ve Viyana'yı geçti. 7 ülkede seyahat etti.
Esta tocha Olímpica que foi acesa pelo sol... veio de Atenas, via Belgrado e de Viena a Berlim.
Ve şimdi en önemli an. Tören ateşini yakma onuru verilen, son koşucu, yedi gün önce başlayan maratonun son ayağını koşuyor. Bu meşale 1.600 km. boyunca ülkeyi baştan başa geçerek bir atletten diğerine geçmişti.
E agora, o momento supremo, em que o último corredor a quem foi dada a grande honra de atear a chama cerimonial percorre a última etapa de uma maratona começada há 7 dias em que esta tocha passou de atleta para atleta num percurso de 1561 km através do país.
Direnişin lideriyle tanışacaksın, "Meşale" diye tanınan bir adamla.
Irá encontrar-se com o líder da Resistência- - um homem conhecido como "A Tocha".
"Meşale" ile görüşmeliyiz.
Precisamos falar com "A Tocha".
"Meşale" yi görmek istiyoruz.
Queremos ver "A Tocha".
Kimse "Meşale" yi göremez.
Ninguém pode ver "A Tocha".
Yoldaş, bana bir meşale ver!
Camaradas, fogo!
Şu anda burada söylediklerimi herkese duyurun... Bu yüzyılda doğan... yeni bir Amerikan nesli tarafından... meşale devralınmıştır.
Façamos saber que a partir deste momento... está passado o testemunho... a uma nova geração de Americanos... nascidos neste século.
Adamlarin, evleri yakmak için, meşale hazirlasinlar.
Diga aos seus homens para pegarem fogo às casas.
Birinci manga, ikinci müf reze... Meşale hazirlamak için dağilin.
Primeira secção do segundo pelotão destroçar para acender tochas.
Kraliçe'nin balosunda tam yediyüz altmışüç meşale yakıldı balmumundan.
No grande baile, no palácio da Rainha, domingo, queimaram velas de cera branca.
Kulağıma yanan bir meşale sok ve ben buna mükemmel gün diyeyim.
Vá, enfia esse maçarico de soldar no meu ouvido. Chamar-lhe-emos o final de um dia perfeito.
Meşale ve tırmıkları bu kadar çabuk nereden buldular? Kapa çeneni.
Onde arranjaram as tochas e as forquilhas tão depressa?
Meşale?
Tochas?
Yine Esinleme Kitabı'ndan, 7 mühür kıyamet gününde kırılarak açıldığında ve 7 melek boruları üflediğinde 3. melek borazanını çaldı gökten, meşale gibi yanan büyük bir yıldız ırmakların üzerine düştü.
No mesmo Livro, quando o sete selos são rompidos no dia do Juízo Final, e os sete anjos sopram as trombetas, quando o terceiro anjo soprar a sua trombeta, " Absinto cairá dos Céus.
Ve sesleri düetin son notalarında yükseldiğinde, büyük cüretkar bir şimşek gökyüzünden çıkıp meşale gibi parıldayan babama çarpmış.
E, quando as suas vozes se elevaram para os últimos compassos do dueto, um grande relâmpago surgiu do céu e atingiu o meu pai, de tal forma que ele se incendiou como uma tocha.
Güzel meşale.
Bonito archote.
Hiç meşale çubuğu yok?
Jacquart, o castelo não tem pára - raios?
Bir meşale istedim.
Pedi um archote.
Meşale taşıyıcıları!
Transportadores de archotes!
Ben bu gece baleye gidip, "Mesale" denen bir adamla bulusacaktım.
Eu devia... supostamente ir ao ballet esta noite... e me encontrar com um homem chamado "A Tocha".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]