Midilli Çeviri Portekizce
406 parallel translation
Ona bir midilli alacağım ; böylesini bu şehir görmemiş olacak.
Vou comprar-lhe um pónei como esta cidade nunca viu igual.
Tabii, Avrupa, midilli. Ne isterse. Ama ah Melly, çaba göster.
Sim, e a Europa, e um pónei e tudo o que ele quiser mas, Melly, tenta...
Unutmayın, haftaya cuma ikramiyemiz bir midilli.
Na próxima sexta à noite, vamos dar um pónei de Shetland.
Yürüyen-midilli bile ateşin çevresindeki toplantıda yuhalandı.
Até o Pony-that-Walks foi calado no conselho.
Midilli sürüsünü bulun.
Vamos espantar os póneis.
Barış için geldim, Yürüyen Midilli!
Vim em paz, Pony-that-Walks.
Yürüyen Midilli, gördüklerim beni üzüyor.
O meu coração está triste com o que vejo.
Midilli.
Pónei.
Midilli mi?
Pónei?
Midilli, küçük bir attır, General.
Um pônei é um cavalo pequeno, General.
Yerlilerden bir midilli çalabilirdik.
Poderia ter pegado um pónei índio.
- Bir Yerli midilli getirin ve, Taos'u ona bindirin.
Traga um pónei índio, e ponha o Taos sobre ele.
Peg "Köpek ve Midilli Çılgınları" ndaydı.
Peg fazia parte do grupo Cães e Fanfarra.
Bir midilli gibi titriyorsun.
Pega, ficas constipado.
Eski usul midilli arabası.
Uma antiga carruagem de póneis,
Eyeri ile birlikte çok güzel beyaz yeleli bir midilli.
O pónei Palomino mais bonito alguma vez selado.
Ülkedeki en iyi eğitimli midilli.
Treinado com a corda a bater no chão sem se mexer.
Kapanış etkinliğimiz midilli yarışı.
O evento final é a corrida de cavalos de lida de gado.
Midilli yarışçıları yarış için hazırlansın!
Concorrentes, preparem-se para a corrida de cavalos de lida de gado.
Ama bana beşinci yaş günümde beyaz bir midilli hediye etti.
Mas deu-me um pónei branco quando eu fiz 5 anos.
100 dolara dört midilli aldı ve mesele bitti.
Seu pai comprou 4 potros por $ 100 e não há mais o que falar.
O midilli için 12 dolar veririm eğer nal takarsanız.
Pagarei $ 12 pelo potro... com ferraduras.
Güzel bir midilli, değil mi?
É um belo pónei velho, não é?
Sarı saçtan önce babam, dedem, Tilki Nehrinin Kafatası Arazisini kestiği yerde bizon avlar, midilli besler, kadın alırdı.
Antes de cabelo amarelo, o meu pai, o meu avô caçavam búfalo... criavam cavalos e levavam mulheres para as terras... onde Fox River atravessa os campos, em Place of Skull.
O midilli, ben gerçek bir at istiyorum.
A Julia é um pónei e eu quero um cavalo a sério.
Kruger, senin Delta Tau Chi adın'Benekli Midilli'.
A partir de agora, o teu nome é Mothball.
- Neden Benekli Midilli? - Neden olmasın?
Kroger, o teu nome Delta Tau Chi é Pinto.
Benekli Midilli'ye bir kız ayarlamanı istiyorum.
Não penses nisso como trabalho.
İyi dedin. Benekli Midilli daha önce kimseyle yatmamış.
Uma que ele possa papar no primeiro encontro.
Yeğenime de bir midilli, bir de kürek alacağım çünkü midilliler...
E vou dar ao meu sobrinho, um poney, Depois vou dar ao rapaz um foguete, porque poneys,
Mykonos, Midilli adası, likör, zeytinyağı.
Mykonos, Lesbos, ouro, azeite.
Siz bir oyuncu istemiyorsunuz. Siz bir midilli için seyis istiyorsunuz.
Você não quer um jogador, quer um cão adestrado.
Ulusal bir program hazırlamışlar. şöyle ki bir midilli atı yaklaşık olarak 20 mil gide...
Montaram um sistema nacional em que o pónei-expresso galopava uns trinta quilómetros...
Büyük baba Talbot, bana midilli aldı.
O avô Talbot ofereceu-me um potro.
Uh- - Bir midilli atı?
Um pony?
Oh, Lisa, son üç yıldır bunu istiyorsun ve ben de sana Noel Baba'nın kızağına bir midilli atının binemeyeceğini söylüyorum.
Oh Lisa, tens pedido isto nos últimos três anos e eu continuo a dizer que o Pai Natal não consegue meter um poney no trenó dele.
Ama ben o midilli atını gerçekten istiyorum, - ve bu sene çok iyi bir kız oldum. - Oh, canım.
Mas eu quero mesmo um pony e eu portei-me mesmo muito bem este ano.
sirkler, midilli gezintileri.
Lembro-me de todos os parques infantis, os circos, os passeios de pónei.
Hiç onları midilli üstünde otururken görmedim.
Nunca vi nenhum sentado num pónei.
Umarım şu midilli olayı gezide tatsızlığa neden olmaz.
Só espero que o incidente do pónei não vos tenha chateado.
Umarım düşündüğün...? Ne, midilli olayı mı?
Não acha... o comentário do pónei?
Ya sen? Midilli konusunu sen açtın.
Tu é que começaste com a história do pónei.
Küçük bir midilli? . Onu ilerleteceksiniz.
... e jogar com ele.
Ona midilli alıcam. Bana her zaman sorun olurdu.
Vou comprar-lhe aquele pónei que ela está sempre a pedir.
Bir midilli almak için sebep değil.
Isso não é razão para comprar um pónei.
Bir midilli çok pahalı.
Um pônei é muito caro.
Midilli almayacağına bana söz ver.
Parece-me que vais comprar um pónei, promete-me que não o fazes.
Midilli satıyor musunuz?
Você vende póneis?
- Tamam " Midilli olduğumu biliyorlar.
Estás a pensar,
Bir midilli.
Um pônei?
Midilli nedir?
Que é um pónei?