Miranda Çeviri Portekizce
2,427 parallel translation
On iki yıl önceydi Miranda, on iki yıl önce. Annen Milano Düklüğünü ve büyük gücünü elinde tutuyordu.
Faz doze anos, Miranda, já doze anos, era tua mãe poderosa princesa, detentora do ducado de Milão.
Muhteşem Miranda!
Admirável Miranda!
Şu anda ben bir prensim, Miranda.
A minha posição é de príncipe.
Otur ve konuş onunla. Artık Miranda senindir.
Senta-te pois e fala com ela, agora é tua.
Miranda!
Miranda!
- Miranda!
- Miranda!
- Emma'nın annesi, Miranda.
- A mãe da Emma, sou a Miranda.
- Miranda?
- Miranda?
Miranda, hatırlar mısın- -
Miranda, lembra-te...
- Ben Miranda Kirby.
- Eu sou a Miranda Kirby.
Bugün üretim tezgâhında Miranda Kirby'yi gördüm.
Hoje vi a Miranda Kirby no balcão da frutaria.
Hayır, La Mirada'daki rehabilitasyon merkezini.
Não, mas chamadas para um centro de reabilitação em La Miranda.
- Umarım Miranda'dan grip kapmadın.
Espero que não tenhas apanhado a constipação da Miranda.
- Zavallı Miranda.
- Pobre Miranda.
Evde kalsan iyi olur, Miranda.
Preferiria que ficasses em casa, Miranda.
- Bayan Miranda.
Mademoiselle Miranda.
Miranda daha doğmamıştı ve kızını hiçbir zaman göremedi.
Foi antes de a Miranda nascer, então ele... - Nunca conheceu a filha.
- Ne yazık ki Miranda'dan grip kapmış.
Temo que tenha apanhado a constipação de Miranda.
İyice sarın, Miranda.
Agasalha-te, Miranda.
Miranda, dinliyor musun?
Miranda, estás a ouvir-me?
- Miranda?
A Miranda?
Dediğimi unutma, Miranda.
Lembra do que eu disse, Miranda?
Güzelliğe iç, Miranda.
- Bebe pela beleza!
Ama niçin kimseye söylemedin, Miranda?
Mas por que não contaste a ninguém, Miranda? Porquê?
Miranda'dan hiç söz etmedim ona.
Nunca lhe contei sobre a Miranda.
Miranda'ya bir denge kavramı vermek istemiştim.
Queria dar à Miranda alguma noção de estabilidade.
Miranda'yla yakınlaşacakları aklıma gelmemişti.
Mas ficou. Não fazia ideia... Que ele e a Miranda se tivessem tornado tão íntimos.
Adı Miranda Greene. 30 yaşında, bekar,
Chama-se Miranda Greene 30 anos, solteira.
Doktor, acaba hangisi Miranda Greene?
Doutor, quem é Miranda Greene?
Miranda ile yedi yıl çalıştım içine kapanık sayılırdı,
Trabalhei com Mirando durante sete anos. Ela tinha bastante receio com a sua privacidade,
Peki, Miranda genellikle ne tür davalara bakardı Bay Messing?
Como assim.. Em que tipo de casos trabalhava Miranda, Senhor Messing?
Miranda Green'e olan şeye neden olabilecek bir ilaç duymadım daha önce.
nunca ouvi falar de uma droga que causasse o que aconteceu a Miranda Greene
Miranda ölmeden hemen önce kanser olması muhtemel biriyle yemek yemiş.
Miranda Greene comeu com alguém mesmo antes de morrer Com um homem que pode ter tido cancro.
Tamam, peki bunun Miranda Greene ile ne ilgisi var?
De acordo, então o que tem isto a ver com Miranda Greene?
Miranda G. ve lloyd B.
Miranda G. y Lloyd B.
Biyolojik anne ve babam olarak Miranda ve Grayson Gilbert görünüyor. Hiçbiri mantıklı değil.
Regista Miranda e Grayson Gilbert como meus pais naturais.
Miranda'nın tek isteği bir anne olmaktı.
Tudo o que a Miranda sempre desejou foi ser mãe.
Carrie Bradshaw ne yapar? Miranda Hobbes ne yapar? Charlotte York ne yapar?
Carrie Bradshaw, Miranda Hobbes, Charlotte York,
Oh, Miranda.
Sim, pois.
Bu Miranda'nın haklarını ihlal etmektir.
Foi uma clara violação dos seus direitos.
Ryan ve Esposito için. - Charlotte ve Miranda demek istedin değil mi?
Não é antes para a Charlotte e para a Miranda?
Miranda, bu..
Miranda, aquilo foi...
Beni anlıyor musun Miranda?
Estás a ouvir-me, Miranda?
Miranda.
Miranda...
- Ben Miranda.
Miranda.
Miranda Greene.. Ölmeden bir saat önce şehirdeki bir kafede kredi kartını kullanmış. Neil Wilson'la buluşması gibi geliyor kulağa..
Bom, estou pronto para uma viagem pela estrada e tu?
Rob, bu da Miranda.
Rob, Miranda.
Miranda, yapabileceğim hiçbir şey yok.
Não há nada que possa fazer, Miranda.
Oh.
Miranda.
Miranda..
Miranda...
Miranda haklarımı biliyorum.
Quero o meu advogado.