English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ M ] / Mp3

Mp3 Çeviri Portekizce

155 parallel translation
Kokusu üzerine sinmişti. O çiçekler kanalın yakınındaki çiftliklerde yetiştirilir. Her yerde.
Alguém o transformou num arquivo de MP3... misturado com batidas dance.
O halde iyi şanslar, bacım.
Sim, sim. Você parece um MP3 quebrado.
En kötü durumda şifreyi bir MP3'e kaydederim ve Audiogalaxy'ye bırakırım.
Na pior das hipóteses, encripto o código num MP3 dos Radiohead e deixo-o no Audiogalaxy.
Bozuk MP3 çalar gibi tekrarlıyorsun.
Pareces um MP3 encravado.
Cd'den AIIF, mp3 ve 4'ün her ikisini de oynatabiliyor.
Pai, eu ajudo-te. Não, deixa...
Eğer gelmezlerse, müzik setim ve birkaç MP3'le idare edeceğiz.
Se não aparecerem, só tenho meia dúzia de MP3s e a minha aparelhagem.
Ya da buradan çok uzak olmayan bir yere zulaladığım CD'ler bir şişe viski ve birazcık da uyuşturucu.
Ou então pego nuns MP3's... Numa garrafa de Jack, e um pouco de erva... enterrada não muito longe daqui.
- Bu MP3 mü?
- Isso toca Mp3?
Eğlenceli yanı MP3'ümü buldular.
Isto é o mais engraçado. Levaram o leitor de MP3.
Sadece Audiogalaxy'den MP3 indiriyordum.
Estava apenas a tentar fazer o download de um MP3 da Audiogalaxy.
Size MP3'ü göstereyim.
Vou mostrar-lhe o MP3.
Çalma listesi yapıyor. Avlanırken, MP3 dinlemeyi seviyor.
Ela está a fazer uma lista de músicas... ela gosta de ouvir mp3 enquanto caça.
MP3 çalarları, iPod'ları, video oyunları...
leitores de MP3, iPods, videojogos.
Yemin ederim, eğer MP3 üne dalıp gittiyse...
Se ele está de novo perdido no MP3 juro que...
Şu andan itibaren telefon, MP3 Player ve arabanı kullanamaman senin için kötü olacaktır.
Mas se ficares sem poder usar o telemóvel, o MP3... e o carro, poderá ser um horror para ti.
Pembe bir MP3 caları vardı.
Ela tinha um leitor de MP3 cor-de-rosa.
MP3 çalar. Böylece en sevdiğin şarkıları indirip gittiğimiz her yerde dinleyebilirsin.
Assim, podes fazer o download das tuas músicas e ouvi-las aonde quer que vamos.
MP3 çalarları, demode yapacak.
- O MP3 vai ficar obsoleto.
MP3 çalarları, demode yapacak.
Vai tornar os MP3 obsoletos...
MP3 Player takılmış ilk pilot!
- Ipod. O primeiro piloto equipado com MP3.
- Korsan MP3 kaydı var bende.
- Tenho um MP3 de contrabando.
Dikkatimi o MP3'ten dağıtmaya çalışıyorsun.
Estás só a tentar distrair-me do MP3.
Maeby, birinin MP3 çalarından 10 tane falan CD yaktım.
Maeby, queimei cerca de 10 CDs de um leitor de MP3.
MP3 playerlar yada kol saatlerinden mahrum kalmak istemiyorsun.
Assim, não tem de restringir os objectos essenciais, como relógios ou leitores de MP3.
Hayır, ben MP3 olayını aştım güzelim.
Sou mais adepta de MP3.
Biri MP3 formatına dönüştürmüş. Dans parçalarının arasına katmışlar.
Alguém o transformou num arquivo de MP3... misturado com batidas dance.
Ses dosyasını spektral frekans analizinden geçirdim. Tonlara bakılırsa, bulduğumuz MP3 üçüncü nesil bir kopya.
Ouça, eu passei um analisador de frequências no arquivo de som, e de acordo com as harmônicas, o MP3 que encontramos é uma cópia de terceira geração.
Bayan Olivers'in arabasının altında bu mp3 çaları buldum. Sürekli şekilde oğlunun sesini, radyoya veriyor.
Descobri um leitor de MP3, colado no carro da Sr.ª Oliveres a passar sem parar a voz do filho no rádio do carro.
Marcos Oliveres'in annesinin arabasındaki radyodan oğlunun sesini veren ve okul adına kayıtlı bir mp3 çalar bulundu.
Está a par de um leitor de MP3 registado em nome da escola ter estado a passar a voz do Marcos Oliveres no carro da mãe?
Sanırım mp3 çalarım saçmalamaya başladı. Ama sorun o mu, yoksa kulaklıklarım mı, bilmiyorum. Ve erkek arkadaşımın kulaklığını almak istemiyorum.
Acho que o meu está avariado e não sei se é do leitor ou dos auscultadores e não quero pedir os do meu namorado porque ele tem cera nos ouvidos e seria nojento.
Kızımın MP3 çalarını hard disk olarak kullanmam lazım.
Preciso do MP3 da minha filha para usar como disco rígido.
Bak, Miles bir şarkı daha göndermiş.
Olha, o Mile mandou-me outro MP3.
Evet, "mp3 Hanım". Plaklarım var.
Mp3, tenho discos.
Ne ayda yürüyen bir adam gördü ne Mp3 çalarda Lil'Kim dinledi ne de bahçıvan, aşçı, evin hanımı kanepede üçlü serisini izledi o adam.
Que nunca viu um homem andar na lua ou nunca ouviu a Lil'Kim num MP3! Ou viu jogos amorosos com tripla penetração cheia de vigor na internet?
Jason, insanlar önemli olduklarını bilmek isterler ve bazen sen bunu unutuyorsun.
Eu já mandei um presente para ela, um MP3 Player. Eles duram mais.
Bir MP3 player.
O que acontecer primeiro.
MP3 çalarlar hakkında bir şey biliyor musun?
Percebe alguma coisa destes MP3?
Bir rus sitesi biliyorum ve şarkı başına 2 cent ödeyerek mp3 indirebiliyorsun.
Conheço um website russo onde podes fazer o download de músicas a 2 cêntimos cada.
Bütün paramı ve mp3 çalarımı.
- O dinheiro todo, a minha música.
Şimdi mp3 çalarımı geri ver, yoksa kıçına tekmeyi yersin.
Agora devolve-me a minha música antes que te parta a cabeça.
Bu MP3 için mi?
Este está preparado para mp3?
CD, DVD ve mp3 çalarıma, yastığıma...
- CD, DVD, MP3, a minha almofada. - Espera, espera.
Çıkışı MP3'e indir, tamamdır. Bu tür yazılımlar satan bütün web sitelerini ve dükkânları kontrol et. Pekâlâ.
Transferem a informação para o MP3, e estão prontos para dançar.
Çıkışı MP3'e indir, tamamdır.
Transferem a informação para o MP3, e estão prontos para dançar.
Üç yıl önce asistanına MP3 çalarınla saldırmaktan tutuklanmışsın.
Foi apanhada há três anos por atacar a sua assistente com um iPod. O relatório da polícia dizia que não tinha sido a primeira vez.
- Bir saniye konuşabilir miyiz?
Ouça, eu passei um analisador de frequências no arquivo de som, e de acordo com as harmônicas, o MP3 que encontramos é uma cópia de terceira geração.
Bilirsin, işiniz bittiğinde, mp3 dosyalarınızı almalısınız.
Quando acabarem, deviam fazer ficheiros MP3.
Mp3 dosyalarınızı almalısınız.
Deviam fazer ficheiros MP3.
MP3 çalarım.
Meu reprodutor de MP3's.
Bak, MP3?
Olhe, um MP3, sabe?
Bir MP3 çalar.
É um leitor de MP3.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]