Mâli Çeviri Portekizce
32 parallel translation
Onunla evlendiğinde mâli durumunuz neydi acaba?
Quais eram suas circunstâncias quando casou com ele?
Geçen yılın mâli kayıtları.
Registos financeiros do último ano.
Onunla oynuyordum. Polis, Kenny'nin mâli kayıtlarına baktı. Borsada para kaybetmiş.
Estava a jogar com ele, a Polícia investigou a situação financeira.
Mâli düzensizlikler, gizemli bir kadın, sahte kimlik.
Irregularidades financeiras, uma mulher misteriosa, identidade falsa.
Son altı ayın... tüm mâli bilançolarını, bana gösterebileceğini umuyordum.
Eu estava a pensar se me podias mostrar todo o balanço financeiro dos últimos seis meses.
Banka durumdan hoşnut. Mâli durumunu kontrol etmişler Stanley. A-1 kategorisine girmişsin.
Os bancos estão contentíssimos, verificaram a sua solvência e passou com distinção.
Şimdiye kadar duyduğunuz gibi... mâli kriz nedeniyle... devlet okullarında ki bütün sanat faliyetleri... iptal edildi.
Por favor. Como já devem saber... devido a problemas de orçamento... todos os projetos de arte, em escolas públicas... foram cancelados.
Biletlerin küçük bir mâli problem olduğunu zannediyordum.
Pensei que isso tinha a ver com o corte do orçamento.
Bir kaç mâli manevra beni düzlüğe çıkaracak.
Com algumas manobras financeiras que me tirem desta.
Evet ama mâli desteği aldığımda bir saniye bile durmam.
Até que a minha ajuda financeira apareça e nem um segundo mais.
Beni mâli konularda sorumluluk sahibi biri olarak gösterir.
Fará com que pareça fiscalmente responsável.
Olağandışı... bilirsin, mâli hareketler yapan biri.
Fazendo transações financeiras incomuns.
- Yine mâli sorunlar mı?
- Mais problemas financeiros?
Bak, mâli sıkıntımızı halledecek daha basit bir çözüm olmalı.
Tem de haver uma solução menos radical para os nossos problemas financeiros.
Evet, hayatımı seninle ilgilenmiyormuş gibi davranarak geçirdim ümit ettim ki, bir gün mâli olarak dibe vurursak sonunda bunu seni elde etmek için kullanabilirdim.
Sim. Passei a vida toda a fingir que não quero nada contigo, na esperança de que, um dia, ficássemos tão mal financeiramente que poderia usar isso para me atirar a ti.
Salucci'ye bir iyilik yapıp, mâli sıkıntılarından kurtuldun. Böyle mi oldu?
Ao fazer um favor ao Salucci para ele assumir algum financiamento visto que estava pressionado.
Lisbeth, mâli kayıtlardan iz sürmeyi başarabilirse bulduğu makbuz ve faturaları delil olarak gösterebiliriz.
Se Lisbeth conseguir rastrear seus passos pela contabilidade teremos provas contra ele. Recibos, faturas.
Bizim gibi kurumların özel banka müşterileri olmasının sebeplerinin en başında net varlıkları yüksek olan bireylerin mâli ayrıntılarla uğraşmasını engellemek gelir.
A razão de instituições como a nossa terem clientes privados de bancos é para, em primeiro lugar, esses indivíduos com grande património não terem de lidar com pormenores financeiros.
Şüpheli mâli durumunuza rağmen buraya taşınmanıza izin vermiştim, hatırlıyor musunuz?
Quando o deixei mudar-se tinha finanças questionáveis, lembra-se?
- Flack, Dunbrook'un mâli kayıtlarını inceleme altına almıştı.
O Flack verificou as finanças do Dunbrook.
Mac, mâli kayıtlarını inceledik ve şüpheli bir şey bulamadık.
Mac, já verificamos vida financeira. Não achamos nada suspeito.
Anthony yeni kızlar arıyordu. Mâli durumunu iyileştirmek için.
O Anthony precisava de outra prostituta para aumentar o dinheiro.
Ben de Haskell'ın mâli kayıtları için Reno Polisi'ni arayayım.
E vou ligar para a Polícia de Reno, arranjar os registos do Haskell.
Casey'nin tüm mâli, kişisel ve iş eşyalarını topla ve Karsh'ın sevgili karısı Anya'yı buraya getir. Kendisi bir muahsebeci.
Levanta todas a finanças do Casey, pessoais ou não, e traz a doce mulher do Karsh, a Anya.
Mâli şantaj, belediye görevlisine rüşvet teklif etme, nitelikli saldırı.
Extorsão, tentativa de suborno de um funcionário público, agressão agravada.
Ev için mâli kaynaklarımı bile ayarlamıştım.
Já construi as fundações da casa.
Başkan, ülkenin sallantıdaki mâli durumuna istikrar kazandırabilmek amacıyla bankalara tatil verdi. - Merhaba.
O Presidente declarou um dia de feriado para a banca, numa tentativa de estabilizar o tremido sistema financeiro da nação.
New York'ta bir hastaneye mâli kaynak sağladığımı biliyorsun. - Knickerbocker'a.
Sabe, eu financio um hospital em Nova Iorque, o Knickerbocker.
Nikki, canım, bilmelisin ki mâli durumumuz hiç iyi değil.
Nikki, querido, deve saber que as coisas estão sérias com as nossas finanças.
Ofisim mâli suçlara karşı kayıtsızmış.
O meu gabinete é brando com crimes financeiros...
Şu anda hapiste olan seksen bir mâli suç mahkumuna git bir sor.
Pergunte aos 81 condenados de crime financeiro a cumprir pena.
Mâli yardımda bulunabiliriz.
Nós podemos ajudá-la financeiramente...