Müdürüm Çeviri Portekizce
597 parallel translation
Şimdi genel müdürüm ve...
Agora, que sou gerente...
Yeni müdürüm.
Sou o novo gerente.
Müdürüm?
Director de pista?
Müdürüm, anahtarları verir misiniz?
Comissário? Preciso da chave do carro.
Efendim? - Bannion geldi Müdürüm.
- Bannion está aqui, comissário.
Büroda beni bekleyen yığınla iş var Müdürüm.
Tenho muito trabalho a fazer, comissário.
Ya siz Müdürüm?
E você, comissário?
Ben müdürüm.
Sou o gerente.
Şimdi, yazı işleri müdürüm bu öyküyü çok fazla istiyor.
Ora, o meu editor quer esta história afincadamente.
Sayın müdürüm, benim ismim Duggan.
Sr. Comissário, meu nome é Duggan.
- Başından beri, Sayın müdürüm? - Evet.
- Posso ir, Sr. Comissário?
Benimle şarkı söyleyin, müdürüm.
Cante comigo, comissário.
Yönetici müdürüm alışkanlıklarına bağlıdır.
O meu director-geral é uma criatura de hábitos.
- Müdürüm.
- Director, olá.
Müdürüm, ben Müfettiş Clouseau.
Director, daqui fala o lnspector Clouseau.
- Sadece sizin için, Müdürüm.
Pronto, por si, Sr. Comissário Divisionário.
Müdürüm, size her şeyi anlatacağım.
Eu conto-lhe tudo.
- Evet, Emniyet Müdürüm.
- Sim, Sr. Comissário Divisionário.
Görüşmek üzere, Emniyet Müdürüm.
Adeus Sr. Divisário Comissionário... Sr. Comi... ora!
- Umarım yapabilirim, Müdürüm. - Haydi...
Se puder... espero que sim, Sr. Comissário.
Sayın Müdürüm...
Sr. Comissário...
- Sayın Müdürüm!
- Sr. Comissário?
Sizin için hazırlar, müdürüm.
Estão prontos, diretor.
Müdürüm.
Diretor.
Özür dilerim, müdürüm.
- Desculpe, diretor.
Ama sizi iyi östermek için konuşma yapmıyorum, müdürüm.
Mas não vou fazer um discurso para deixá-lo bem, diretor.
Sayın Müdürüm, sayın Bakan arıyor.
É do ministério.
Böyle konuşuyordu : "Ben müdürüm, bu mağaza harika Londra'daki en taze mezgit..."
Ele falava assim : "Sou o gerente, excelente loja de gerir, - o peixe mais fresco de Londres..."
- Aynı zamanda müdürüm.
- Também sou o gerente. - O quê?
- Ne? Aynı zamanda müdürüm.
Também sou o gerente.
Müdürüm!
- Sou o gerente!
- Müdürüm!
- Sou o gerente.
Okulda olan her şeyi bilirim. Ben müdürüm.
Eu sei tudo o que se passa no colégio, sou o director.
Ben burada müdürüm ve hiçbir yere gitmiyorsun.
Sou o gerente da loja, e você não vai a lado nenhum.
- Derhal, müdürüm. Beyefendiler, özür dileriz.
Desculpem, não sabemos ainda se é nossa culpa ou da Central.
Müdürüm benden olağanüstü bir polisle röportaj yapmamı istedi ve bilgisayarda sizin adınız çıktı.
O meu Director quer que entreviste um agente excepcional, e tínhamos o seu nome no computador.
Steve Biko'yu tepeden tırnağa biliyorum. Sayın müdürüm, onun neden yasaklı olduğunu anlayamıyorum.
Santo Deus, sei tudo sobre o Steve Biko.
- Ben müdürüm.
- Sou o reitor.
Ben yeni müdürüm.
O novo reitor.
Ben yeni müdürüm.
Sou o novo reitor.
Ben müdürüm dostum.
Sou o reitor, meu.
Bakın Emniyet Müdürüm, bir polis size ceza kestiğinde onun katil polis olduğunu düşünüp onun hakkında şikayet yazmanız çok doğal, haksız mıyım?
Sr. Conselheiro, assim que um polícia passar uma multa, será acusado de ser um assassino.
Hazırız sayın müdürüm.
- Está tudo pronto, Diretor.
Ben müdürüm!
Aqui fala o director!
Ben müdürüm!
- Aqui é o director!
Beyler, dinleyin. Ben müdürüm.
Senhores, ouçam, Aqui fala o director,
Halkla ilişkiler müdürüm sorularınızı yanıtlayacak.
A minha nova responsável de relações públicas vai responder.
- Elbette müdürüm.
- Pode estar certo que sim.
Ben Müdürüm.
Sou o gerente.
Müdürüm, Sayın Belediye Başkanım.
Comissário. Sr. Presidente.
Ben Bay Hollister, müdürüm.
Sou o gerente.