Mısın Çeviri Portekizce
170,647 parallel translation
Gerçekten acil bir durumda mısın?
- Estás mesmo a meio de uma?
Bunu arabaya takıp, play tuşuna basar mısın?
Podes ligar isto a algo e carregar no play?
Benim için yüzümü yıkar mısın?
Lavas-me a cara?
Ona bakmak için buradaki her şeyi bırakıp gitmek zorunda mısın?
Então, vai largar tudo para ir cuidar dela?
Hey, bu gece bizimle dışarı çıkar mısın?
Vens sair connosco, esta noite?
Bayanlar, hazır mısınız?
- Meninas, estão prontas?
Memphis'e gitmeye hazır mısın?
Está pronto para voltar a Memphis?
- Pekala. İyi olacak mısın, anne?
- A mãe fica bem?
Sen... çalamayacak kadar hasta mısın?
Estás demasiado doente para tocar?
Bize katılacak mısın Dev?
Vais juntar-te a nós?
Var mısın? - Evet.
Alinhas?
Sen dindar mısın?
És religiosa?
- Peki. Sipariş vermeye hazır mısınız?
Prontos para pedirem?
Yapar mısın bunu?
Faz isso.
Birkaç soru cevaplamaya hazır mısınız?
Está pronta para responder algumas perguntas?
Bunun Rahim Avcısı'nın işi olduğunu onaylar mısınız?
Pode confirmar que isto é obra do Retalhador de Ventres?
- Bizi yalnız bırakır mısın?
- Podes deixar-nos sozinhos, por favor?
- Ankete katılır mısınız?
- Posso fazer-lhe um inquérito?
Calabasas ev sahipleri, tasarrufa hazır mısınız?
Proprietários de Calabasas, estão prontos para poupar?
Şimdi, lütfen şu kelepçeyi çıkarır mısın?
Podes tirar-me estas algemas?
Bu riski alır mısın?
Queres arriscar?
Ölmeye hazır mısın, Kurtarıcı?
Preparada para morrer, Salvadora?
Saldırıdan suçlu bulunursan ne olacağının farkında mısın?
Percebes o que vai acontecer se fores condenado?
Pekala annecik, bebeğe bakmaya hazır mısın?
Mamã, queres ver o teu bebé?
En azından kelepçeleri çıkaramaz mısınız?
Pode pelo menos tirar estas algemas?
Daha fazlası için hazır mısın?
- Pronta para mais?
Kapatır mısın şunu?
Pode desligar?
Onun arkadaşları mısınız?
É amiga dele?
Arkadaşım mısın?
És minha amiga?
Bana tüm bu sevginin nedenini açıklar mısın?
Diga-me, qual é o objectivo de todo este amor?
- Bunu yapmak zorunda mısın?
- Tem de... - Sim.
Çay alır mısın?
Chá?
Rosie, burada mısın?
Estás aí, Rosie?
Tamam mı? Yani sadece, basın toplantısında onu gıcık etmiş olurdu, değil mi?
Caso contrário, está só a irritá-la numa conferência de imprensa, certo?
Dur bakalım doğru anlamış mıyım bir kadının vücuduna girip, bütün hastaların büyülü bir şekilde duvarların içine girdiği akıl hastanesinden kaçtıktan sonra arabadan çıkarken beni gördüğünü mü iddia ediyorsun?
Se entendi, disse que depois que de ter entrado no corpo de uma mulher e fugiu de um hospital psiquiátrico onde todos os pacientes foram magicamente selados nos quartos acha que me viu a sair de um carro?
Dot'ın eski karavanına bak bakalım çalışıyor mu.
Vê se a velha caravana da Dot ainda funciona.
Belki yanlış anladın ama sen olsan da olmasan da bunu yapacağım.
Talvez tenhas percebido mal mas fá-lo-ei com ou sem ti.
Daha önce bu kadar parçalısını yapmamıştık sanırım.
Acho que nunca tínhamos feito nenhum com tantas peças.
Helen'ın beynini deşmesinden mi oldu yoksa senin beynine sıkmış olmandan mı bilemiyorum artık.
Não sei se foi porque a Helen lhe andou a mexer no cérebro ou porque tu lhe enfiaste lá uma bala.
Garcia, kurbanların sırları var mıymış öğren.
Garcia, verifica se as vítimas tinham segredos.
- Sıradaki ev senin Kay. Bu kez çuvallamak yok, anladın mı?
A próxima casa é tua, Kay, não estragues tudo desta vez.
Var mısın?
Concordas?
Ben aynısını yaptım.
Eu próprio já o fiz.
Ağlayan bir bebek canını sıkmayacak mı sence?
Achas que um bebé a chorar não vai incomodá-la?
Sakızın var mı? Pastil falan ya da? Ya da sıvı bir şey işte, ağzım kurudu.
Tem chiclete, ou tipo, mentos, um líquido ou algo assim?
Ona sormayacak mısın?
Não me vai perguntar acerca dele?
Hazır mısın?
Estás pronta?
Hazır mısın?
Prontos?
Aslında, şu sıkı ev hanımı saçmalığının ardında seksi bir vücut varmış!
Até tem um corpo sensual debaixo da treta emproada de dona de casa.
Ben birçok kişinin aklının içine sıçtım Megan.
Pus macaquinhos no sótão de muita gente, Megan.
Ben adamın yüzünü parçalamışım resmen.
Arranquei-lhe a cara.