Mızmız Çeviri Portekizce
440 parallel translation
Ya da, onun inanılmaz derecede mızmız ve bencil olmasından olabilir. Ve sen Barboo, son bir buçuk senedir falan, galaksideki en en bencil ve mızmız insandın.
Ou é porque ela reclama pra caramba e só pensa nela e você, Barbie, é a que mais reclama, e é a mais metida em toda a galáxia.
Dr. Cox'un bana bencil ve mızmız dediğine inanabiliyor musun?
Dá para acreditar no Dr. Cox? Me chamando de chorona e dizendo que só penso em mim?
Bu küçük bayanlar amma da mızmız.
As meninas dominam-se bem.
Seni gidi mızmız!
Que miúda difícil!
Ne mızmızı?
Não me preocupo.
Mızmız, korka bit köle başka bir şeydir.
Um reclamador e sofredor... escravo é outra.
Sen de kız için mızmızlanıyordun!
Estavas a reclamar sobre a menina.
- Bill oğlum, yaşlı mızmızın tekisin.
- Você é um velho rezingão.
Neden bu şey için mızmız edip duruyorsun anlamıyorum,..
Não sei porque estás nervoso.
Çirkin, korkunç, mızmız yaşlı bir adamım ben.
Não passo de um velho feio e refilão!
Onun gibi bir mızmızın başına bu, er ya da geç gelecekti.
Acabava por lhe acontecer, sempre a queixar-se.
- Çok mızmızsınız, Bay Barnier.
- O mesmo piegas de sempre.
Çünkü mızmız ve beceriksiz bir salaksın!
Porque é um idiota empavonado e inepto!
Mızmız.
Grunho.
Mızmız.
Queixas e mais queixas.
Ermengarde, gülümse. Erkekler mızmız kadın sevmez.
Nenhum homem gosta duma tontinha.
Hadi, mızmız!
Anda, lesma!
Beni iyi dinle mızmız velet! Ya kekelemeyi bırak, ya da defol git.
Ouve-me, pieguinhas, ou paras de gaguejar, ou ponho-te a milhas daqui.
- Bu kadar mızmız olma. Bunlar bedava.
- Não sejas tão exigente, é de borla.
Mızmız değilim. Ama bunu yiyemem.
Não sou exigente, mas não sei como vou comer isto.
Ve burada tekerlemeler söyleyip, küstah sorular soracak... mızmız bebek sesleriyle konuşacak... minik arkadaşlarını da istemiyorum.
E nada de amiguinhas repetindo as mesmas canções... Perguntando tolices... E falando com essas vozes de bebê resmungão.
Ama sen mızmız bir çocuk gibi davranarak kanalımızı korkunç ve utanç verici bir pozisyona soktun.
Em vez disso agiu como uma criança, colocando esta emissora num triste e chocante episódio sem precedentes.
Seni mızmız sümüklü geri zekalı hödük!
Seu cretino de nariz empinado choramingão e bastardo!
Bakirelerle ilgili bir teorim var doğaya aykırı davrandıkları için ters ve mızmız olurlar.
Tenho esta teoria das virgens, que elas sempre são pálidas e nervosas porque agem contra a natureza.
Seni mızmız solucan.
Seu verme choramingas.
Lütfen o ağaçtan iner misin? Mızmız!
Robbie, sai já daí de cima!
Mızmız, hayır. Aşağı in. Robbie!
Já para baixo!
Ne oldu Mızmız?
Que foi, Buzz?
- Giderken Mızmız'ı da götürebilir miyim?
- Posso levar o Buzz?
Mızmız. Onu biraz anladıysam Şerif işlerin bu noktaya gelmesine izin vermez.
Este Xerife não vai deixar que cheguemos assim tão longe, se o percebi bem.
Bak, Joe, Bana mızmız de, sorumsuz de ama inzibatlar seni yakalamadan üssü nasıl terk etmeyi planlıyorsun?
Joe, podes chamar-me paranóico, irresponsável, mas como vais sair da base sem que os PM te apanham?
Kimse sana gel demedi seni kendini beğenmiş küçük mızmız!
Ninguém te obrigou a vir, seu convencido mariquinhas!
Eğer, dikkatli olmazsan, bütün çocuklar pencerenin etrafında "Mızmız" ve "Meymenetsiz" şarkılarını söylerler, bunu istemezsin, değil mi?
Se não tiverdes cuidado, as crianças vêm para debaixo da vossa janela cantar " "rezingão" "e" "cara rabugenta" ". - Não gostaríeis disso, pois não?
Meymenetsiz... " " Mızmız...
Rezingão, cara rabugenta.
Şimdi ise annesinin arayıp yalvararak davet ettirdiği mızmız bir ineğim.
Agora, sou uma chorona que pôs a mãe a implorar que convidassem a lorpa. É isso que sou agora.
Belleroche'un çok zayıf olduğunu biliyordum ama... onun yerine bu mızmız okul çocuğundan... daha iyisini bulabilirdiniz.
Sei que Belleroche era muito brando, mas creio que poderíeis ter escolhido... algo melhor que um colegial.
Mızmız ya da değil, tamamen bana sadık.
Colegial ou não, dedica-me uma total devoção.
Onu mızmız bir çocuk gibi yetiştireceksin.
Vai sair um piegas, estou mesmo a ver.
Mızmız Bebekler Derneği gibi birşey.
A Fundação Americana dos Bebés Chorões ou assim.
- Mızmız bir bebek gibisin.
- Oh, você é um chorão.
Amma da mızmız.
Céus, que bebé.
Doktor ne yapmanı söyledi bakalım seni. Mızmız şey?
O que é que o médico disse que devias fazer, grande maricas?
Ne kadar da mızmızsınız.
Que bando de chatos.
Mızmız piç.
Tu és um sacana de merda.
Geç kaldığı için ona biraz kızmış mıydınız?
Estava um tanto zangada devido ao atraso?
Umarım kızmıyorlar. Ben kız...
Espero que não estejam zangados.
"Onu evime götürdüm ve ona baktım." "Öğrendim ki, sizin kızınızmış..."
"Trouxe-a para minha casa e cuidei dela."
Bu gece şanssızmıyız bayım?
Não está com sorte, monsieur?
Bu Ajanları Kim Öldürüyor? Drummond ve İki Ajanımız, New York'ta iken İçlerine Sızmıştı..
Os agentes que foram mortos, o Drummond e os dois em Nova Iorque, estavam todos sob uma apertada...
" Mızmız...
Rezingão, cara rabugenta.
Sanki tuhaf ve garip bir kızmışım ; hatta kız değilmişim gibi, sırf oynayabildiğim için.
Como se eu fosse uma rapariga estranha ou nem sequer rapariga, só porque sabia jogar.