Nance Çeviri Portekizce
348 parallel translation
- Peary, Nansen, hepsi.
O Peerey, o Nance e todos eles.
Nance, senden istediğim şey 100'den geriye doğru yavaşça sayman, tamam mı?
Nance, o que quero que faça é que comece a contar de 100 até zero bem devagar, ok?
Nance, bana bir ses verebilir misin, lütfen?
Nance, pode tossir, por favor?
Bunun hakkında konuşamam, Nance. Sana söylemiştim.
Já disse que não posso falar sobre isso.
Nance...
Nance....
Bunun hakkında konuşmak istemiyorum, Nance.
Não quero falar sobre isso, Nance.
Nance, yaptığım şey beni etkiliyor.
Nance, o que estou a fazer está-me a afectar.
Sid, Nance.
Sid! Nancy!
Hala kavga ediyor musunuz Nance?
- Vocês ainda discutem, Nancy?
Sid, Nance, Giyinin!
Sid! Nancy! Ponham as calças!
Yolda karşılarım. Nance!
Vou recebê-la na porta.
Bay Nance sizi bekliyor.
O Sr. Nance está à sua espera.
Nance.
Nance.
Bazıları Mitchell ve Nance hakkındaki suçlamalarla ilgili olduğunu söylüyor.
Especula-se que são acusações contra o V.P. E o Presidente.
Sayın Nance'in de görevini kötüye kullandığı iddia edildi.
O Vice-Presidente Nance também foi acusado.
Başkan Yardımcısı Nance... halkı için çalışan, çok iyi ve namuslu biridir. Ailesine ve kendisine çektirdiğimiz acılardan dolayı ondan özür diliyorum.
O Vice-Presidente Nance... é um bom e digno funcionário público... e peço desculpa por qualquer dano que isto lhe causou.
Bugün başkentte düzenlenen hüzünlü bir törenle Başkan Yardımcısı Nance... yemin ederek Birleşik Devletlerin 45. başkanı oldu.
Numa cerimónia no Capitol, o Vice-Presidente Gary Nance... tornou-se hoje o 45º Presidente dos Estados Unidos.
Maddeye dayanarak Bill Mitchell felç olduğundan beri... yönetimi devralmıştı.
Nos termos da 25ª Emenda da Constituição, Nance era... o Presidente interino, desde a incapacidade de Mitchell.
Kaç byte?
Nance, quantos bytes?
Nance, hemen pes etme.
Nance, tu não me desistas.
Özel detektif Nance sen misin?
É Nance, o detetive particular?
Teşekkürler, Nance.
Obrigado, Nance.
Tezgahı yürüten John Nance bile... yapabileceği bir şey olmadığını biliyordu.
Até o John Nance, o tipo que geria a tramóia, sabia que não havia muito a fazer.
Nance başıma dert oluyor, kahrolası gözlerini oyacağım onun.
O Nance chateia-me muito e arranco-lhe a porra da cabeça.
Nance, Tangiers'ten iki bavul getirdi. Üçüncüyle dördüncü ne oldu?
Porque razão traz o Nance duas malas do Tangiers, em vez de três ou quatro?
Ülkeyi ilk terk eden John Nance oldu.
O primeiro a fugir foi o John Nance.
Benim buralara kadar nasıl geldiğimi sanıyorsun, Nance?
Como pensas que cheguei aqui, Nance? Que queres dizer?
Nance Yolu'ndayım.
Fala carro 54. Estou na Rua Nance.
Nance Yolu.
Rua Nance.
Willmington Üniversitesi'nden bir böcekbilimci tanıyorum. Doktor Libby Nance.
Conheço uma entomologista da UNC Wilmington, uma Dra. Libby Nance.
Nancy!
Nance...
Harikasın! Sağol!
És a maior, Nance.
Sen bir ilahesin Nancy.
- És uma deusa, Nance.
- Bay, Nance.
- Adeus, Nance.
- Hadi Nance, bir dene.
Vá lá, Nance.
Barbara Nance. Hialeah'da oturuyormuş.
Barbara Nance, Hialeah.
Selam, Nance.
Olá, Nancy?
Ben senin dostunum, Nance. Sağlam bir dost. Beni uzun zamandır tanıyorsun, Nance.
Sou teu amigo, Nancy,... um amigo fiel.
Nance?
Nancy?
Direksiyon simidini, ön paneli falan takırdatıp, vajinanı serinletiyorsun.
A Nance? Quem achas que activou o alarme? Ela viu-me.
Tamam, Nance.
- Simplesmente isso.
Hayatta yapamadığın şeyleri, düşünmene gerek yok çünkü ne yaptıysan, yapman gerektiği için yaptın.
- Está a descansar... - Nance, temos de te tirar daqui. - Eu sei, está bem?
Dua ediyorum ki, canını kolay veresin, korkmayasın, sonsuz huzura eresin, ve rahata erdiğin için Tanrı'ya şükredesin.
- Desde quando é que fumas? - Foi só um bocadinho, está bem? Nance, então foi por isso que nos evitaste o dia inteiro, para fumar umas com os novos companheiros de crime ou...
- eskiden Walter Nance, ADA, ile çıkıyordu
- namorava com o Walter Nance, o PAD.
Nance tam olarak fotoğrafçıyı öldürdüğünü itiraf etti.
O Nance basicamente admitiu que matou o fotógrafo.
Nance, bölge başsavcısı mı?
Nance, o promotor distrital?
Eğer Nance suçluysa, bir kanıta ihtiyacımız var.
Se o Nance for culpado, precisamos de provas.
Nance'in gözetimi altında bırakılmış.
Libertaram-na e puseram-na à guarda do Nance.
Saklanmanız boşuna!
Nance! Não adianta se esconderem!
Ne kadar zamanımız kaldı?
Quanto tempo resta, Nance?
Nance yolu.
Rua Nance.