Navid Çeviri Portekizce
489 parallel translation
Ben Navid.
Sou o Navid.
Bu arada ben Navid. "Blaze News" i yapıyorum.
Sou o Navid, já agora. Produzo o telejornal.
Navid, sen de mi?
Navid, tu também?
Sen ve Ethan, Palisades maçında kenarda oturacaksınız ve Navid de çöpleri toplayacak.
Tu e o Ethan vão ter que ficar de fora no jogo de Palisade e o Navid vai ter que andar a apanhar lixo.
Sağ ol, Navid.
Obrigada, Navid.
Cidden Navid, "tereyağlı ve leziz" mi?
Sinceramente, Navid, "Amanteigado e delicioso"?
Bildiğin salak Navid işte.
Ele apenas está a ser parvo.
Peki, salak dediğin Navid rehabilitasyon ücretini ödedi.
O parvo do Navid pagou a tua reabilitação.
Hayır, sadece Navid'e ve birkaç arkadaşa daha söyledim.
Não, apenas disse ao Navid e talvez a meia dúzia de pessoas.
Yapma, Navid.
Vá lá, Navid.
Navid, bekle!
Navid, espera!
Sen iyi bir çocuksun, Navid, ve ben de korkmuştum.
És um rapaz decente, Navid, acho que fiquei com medo.
Navid, ısrarcılığına saygı gösteriyorum, gerçekten saygı gösteriyorum ama yorum yok dediysem, gerçekten de öyle demek istemişimdir.
Navid, respeito a tua persistência, de verdade, mas disse que não ia comentar, e não vou comentar.
Navid, beni biraz rahat bırakacak mısın?
Navid, queres deixar-me em paz?
Merhaba, Navid'in yüzünün bir yarısı.
Olá cara metade do Navid.
Navid.
Navid.
Bu bize bahsettiğin genç hanımefendi mi?
Navid, esta é a rapariga de quem nos falaste?
Peki, Navid... Neden bana davul çaldığını söylemedin?
Então, Navid, porque não me disseste que tocavas bateria?
Senden hoşlanıyorum, Navid, tamam mı?
Eu gosto de ti, Navid.
Yarın Ty'la randevum var ve Navid'in babası bize yeni Bond filmini gösterecek.
Eu amanhã tenho um encontro com o Ty. E o pai do Navid vai mostrar o novo filme do Bond.
Ve Navid'i.
E o Navid.
Silver, Navid burada!
Silver, o Navid está aqui.
Bakın, bunu halletmeniz için sizi biraz yanlız bırakayım. Bende gidip bu "üçüncü" durumunu siteme koyayım.
Enquanto vocês se resolverem, vou pôr no Blog sobre a vela Navid.
Navid, neden gidip şuradaki kızlardan biriyle tanışmıyorsun?
Navid, por que não vais conversar com alguma destas raparigas?
Navid?
Navid?
Mike, sen Navid'le çift ol.
Mike, ficarás com o Navid.
Siz aynı cinsiyette bir çiftsiniz ve Navid aileyi geçindiriyor.
Serão um casal homossexual e Navid é quem sustenta.
Navid. Benim için küçük bir iyilik yapmana ihtiyacım var.
Navid, preciso que faças algo por mim.
Çok kötü bir yalancısın, Navid.
Mentes muito mal, Navid.
Navid, iyi misin?
Navid, estás bem?
Ama lütfen, oturun, Ben Profesör Navid.
Por favor, sente-se, eu sou o Professor Navid.
Çoğunluk ailesini getircek, bende Navid'le gitcektim ama, kuzeni Avi'nin düğününde. Biliyorum.
A maioria vai levar a família, eu ia levar o Navid, mas ele vai ao casamento do primo.
Navid ne düşünecek?
O que é que o Navid vai pensar? Ele vai odiar-me.
Navid ne düşüneceke?
O que é que o Navid vai pensar?
Arkanda başka bir Navid, yok canım, değil mi?
Não há nenhum Navid atrás de ti, querido.
O herzaman benim sorumluluğum değil, Navid.
Ela nem sempre é da minha responsabilidade, Navid.
Hayır sorun değil, Navid'e geleceğimi söyledim.
E disse ao Navid que aparecia.
Ha, ha. Hey, Navid, kızarkadaşın nerelerde?
Navid, onde está a tua namorada?
O bir bağımlı, Navid.
- Ela é uma drogada, Navid.
Aman Allahım, Navid, dur.
Meu Deus, Navid, pára.
Navid, sana böyle birşey sormadım ki. Güzel.
- Navid, não te estou a pedir nada.
Navid, senden gerçekten birsey istemiyorum.
- Navid, não te peço nada.
Navid'le tanışmanı istiyorum.
- Nika, apresento-te o Navid.
Büyük ihtimalle rehabilitasyondan biridir. Bahse girerim Navid biliyordur.
Deve ser um tipo de reabilitação.
Çok çekiciymiş, Navid.
Navid, ela é bonita.
Bizi Navid alacak.
O Navid vem buscar-nos.
Çocuklar, beklesenize.
Navid.
Navid! Dixon!
Dixon.
Navid!
Navid!
Bildiğin şeyi söylemedin mi Navid'e?
Ainda não lhe contaste tu sabes-o-quê?
Navid, dur, onun suçu yok.
Pára, ele não vale a pena.