Nc Çeviri Portekizce
9,841 parallel translation
- Meclisi altıncısı için ikna edebileceğime inanıyorum.
Acho que consigo que o Congresso autorize uma sexta. - Não.
Kıyafet Basıncı Stabil!
Pressão do fato : estável.
Yakıt basıncı yeşil.
Pressão de combustível no verde.
Kan basıncını düşürmeye ve sinirleri yatıştırmaya yarıyor gibi görünüyor.
Parece baixar a tensão arterial e acalmar os nervos.
Altıncısı Nazca, yedincisi Cocos levhası.
Seis, Nazca. Sete, Cocos.
Yarım saat boyunca hıncını çıkarak sonra bilgisayar oyununa ve otuz bire geri dönecek.
Ouve. Ele vai refilar, meia hora, e depois, joga LARP, faz mogging, afaga a pila, um bocado...
500 tane korsan akıncısının gönüllü olarak çekileceğinin senin planına uyup gönüllü olarak emek harcayacağına mı inanayım?
E eu devo acreditar que 500 piratas se afastarão voluntariamente, obedecerão a este teu plano e oferecerão o seu trabalho?
O zaman neden bir yayıncın var?
Então, por que tem uma publicista?
Döndüğü virajı, lastik basıncını, yakıt deposunu.
Cada curva, pressão dos pneus, consumo de combustível.
Ve altıncı Peshwa, altıncıyı unuttunuz.
E sexto, meu senhor você esqueceu-se!
Belki kabin basıncı düştüğündendir.
- Ou a perda de pressurização?
Rivayete göre ünlü bir general savaş arabasını, zaferinden kalan altın ganimetlerle hıncahınç doldurmuş, bir muharebeden dönüyormuş.
A história conta que um General famoso estava a regressar de uma batalha. A sua carruagem cheia de ouro, espólios da guerra.
Kondüktörlerdeki basıncı al.
Liberta a pressão dos condutores!
- Fırıncının kızı.
- A filha da padeira.
Altıncı ve sonuncu havarinin adı Willy.
O sexto e último apóstolo chamava-se Willy.
Kaçıncı sınıftasın ve aklından ne geçiyor?
Como estão a correr os estudos e o que estás a pensar fazer.
Serseri yayıncının teki Harry sikik Potter'ı okumuş ve demiş ki : "Hayır."
Um idiota de um editor qualquer leu o "Harry'da porra'Potter" e foi tipo... "Nã!"
Altıncı kulubede kalacaksın!
Estás na Cabana Seis!
Hadi ama canım benim bu tehdidi kaçıncı kullanışın?
Vá lá, querida, quantas vezes já fizeste essa ameaça?
Sadece bir şeyin altıncı hissini uyarmasını umuyordum ki işleri hızlandırabilelim.
Esperava que alguma coisa tivesse activado o teu sexto sentido para pudermos acelerar as coisas.
Basıncı hafifletmek için kafatasından geçici olarak bir parça aldık.
Vamos remover, temporariamente, parte do crânio do Daniel para aliviar alguma da pressão.
Basıncı azalttı.
Reduziu a pressão.
Onun menajeri, yayıncısı ve antrenörü olacağım.
Sou o agente, assessor e treinador dela.
Hıncını jimnastik tanrısından çıkar.
Isso é com o deus da ginástica.
Kan basıncın gayet iyi durumda.
A tensão está boa. - Sim.
Altıncı masa sipariş vermeye hazır.
Mesa 6 quer pedir.
Git kendini mıncıkla!
- Vai beliscar outro!
Balıkçıların ve fırıncıların yanından geçiyorum.
Passo pelos mercadores de peixe e pelos padeiros.
Evet, Işıncı'dan son saniye kaçışını falan...
- "Queimadura". - Como escapaste do Beamer...
Tamam. Bence sen fazla üşümüşsün. Uzay boşluğunda savrulan o soğuk Işıncı'da halüsinasyon görmüşsün.
Acho que estavas hipotérmico, a alucinar naquele Beamer congelador que estava às voltas no espaço e... foi assim que acabaste por ter essas visões.
- Belki de Işıncı battı.
Ou talvez o Beamer tenha afundado.
Işıncılar ve Mekanikler mi?
Beamers e Mechas?
Ve konumumuzun üç kesimlik çapı içinde Mekanik ve Işıncılar'a rastladım.
E, de facto, localizei Mechas e Beamers num raio de 3 sectores da nossa posição.
Enerji kaynağı etkisiz bırakılınca kontrolsüz bir Işıncı park yerimize düştü.
O Beamer avariou quando a energia caiu.
- O Işıncı'daki ben olmalıydım.
Devia ter sido eu no lugar dela.
O Işıncı'yı devre dışı bırakmalıyız.
Tens que abater o Beamer de uma vez por todas.
Etrafta onu koruyacak Işıncı ve Mekanik yokken onu saklandığı yerden çıkarmalıyız.
Temos que acabar com ele enquanto não há Beamers ou Mechas para protegê-lo.
Kan basıncı düşüyor.
A tensão arterial está a baixar.
Yedi adımın altıncısını seninle atıyorum müstakbel karım. Sonsuza kadar birlikte olma sözü ile.
Dou o sexto dos sete passos contigo, minha futura esposa, e prometo ser o teu eterno companheiro.
Bu altıncı köyümüz.
É a nossa sexta vila.
Model NC-825-P.
Modelo NC-825-P.
Basınç Stabil!
SOL 22 CAMARA DE PRESSURIZAÇÃO Pressão estável.
Basınç Stabil!
Pressão estável.
Tam basınç kaybı suyun büyük çoğunluğunu buharlaştırmış.
A perda completa de pressão ferveu a água quase toda.
Yükü azaltılmış MTA fırlatma sırasında üzerinde 12 G basınç uygulayacak.
O MAV, assim simplificado, vai levá-lo a 12 G's durante o lançamento.
Basınç iyi görünüyor.
A pressão parece estar boa.
Pekâlâ, biraz basınç hissedebilirsin.
Certo, poderá sentir uma pequena pressão.
O hınç ve öfke ortak noktamızdı.
Aquele ressentimento, aquela raiva era o que partilhávamos.
Basınç azaltıcı kraniyektomi tavsiye ediyorum.
Recomendo uma craniotomia descompressiva.
Geçen ay, dört bombaya yetecek kadar patlayıcı zamanlayıcı, devre kartı ve basınç anahtarı almış.
No mês passado, ele comprou suficientes explosivos, temporizadores, placas de circuitos, sensores de pressão para fazer quatro bombas.
Göz basıncı eşitlemek için,
Quem é a outra?