Ne bekliyorsunuz Çeviri Portekizce
515 parallel translation
Ne bekliyorsunuz?
O que é que esperava?
Haydi! Ne bekliyorsunuz?
Vão, porque esperam?
Pekala, ne bekliyorsunuz, sizi aptallar?
O que está esperando, seu tolo?
Ne bekliyorsunuz?
De que está à espera?
- Benden ne bekliyorsunuz, Bay Milton?
O que o faz pensar isso?
Onlardan ne bekliyorsunuz?
Que espera deles?
Ne bekliyorsunuz?
O que esperam?
Ne bekliyorsunuz?
Onde está o critério? Que pretensão a sua!
Atları buraya getirmek için benden ne bekliyorsunuz?
O que poderei fazer então?
Bunu yapmak için ne bekliyorsunuz?
E como é que espera conseguir isso?
Daha ne bekliyorsunuz?
De que é que estão à espera?
- Bu kadar kolaysa ne bekliyorsunuz?
- Se é tão fácil, o que os detém?
Ne bekliyorsunuz?
De que estão à espera?
Hadi, hala ne bekliyorsunuz? Eğlenmeye gidiyoruz.
Vá, vão divertir-se.
Ne bekliyorsunuz?
Porque esperam?
Ne bekliyorsunuz?
Então, de que estão à espera, seus...?
Ondan ne bekliyorsunuz, şiir mi?
O que queres que ele faça, poesia?
Ne bekliyorsunuz madem öyle gidin de olun!
Então, do que estão à espera? Podem ir sozinhos.
Kımıldayın haydi ne bekliyorsunuz?
Do que estão à espera, do coche?
Bundan ne bekliyorsunuz ki?
Quanto é que esperas ganhar com isso?
Ne bekliyorsunuz?
De que está á espera?
Ne bekliyorsunuz?
Saem, o que estão à espera.
Saldırın. Ne bekliyorsunuz?
Ataquem, malditos sejam!
Hadi, ne bekliyorsunuz?
Por que esperam?
Hadi, ne bekliyorsunuz?
Vamos, por que esperam?
Ne bekliyorsunuz?
O que está esperando?
Ne bekliyorsunuz orada?
- Porque esperam?
Daha ne bekliyorsunuz? Bu gecikme neden?
Moscovo.
- Cehaletimi bağışlayın ama bir Japon balığıyla yapacağınız konuşmadan ne bekliyorsunuz?
Perdoe a minha ignorância, senhor, mas o que espera conseguir de uma conversa com um peixe-dourado?
Ne bekliyorsunuz?
Estão aí de novo! Do que estão à espera?
Polise haber vermek için ne bekliyorsunuz? - Polis, diyorum.
De que espera para chamar a Polícia?
Benim için yaptıklarınızdan sonra başka ne bekliyorsunuz ki.
Não estou a fazer nada que não fariam por mim.
Daha ne bekliyorsunuz ki. Tanri askina.
Não sei o que esperam estes merdosos!
Öyleyse, ne bekliyorsunuz?
Então de que está à espera?
Benden daha ne bekliyorsunuz?
O que espera ainda de mim?
Ne bekliyorsunuz?
Que esperam?
Ne diye bekliyorsunuz?
Bem, de que estão à espera?
Siz ne bekliyorsunuz? - Emir vermenizi.
- E você o que espera?
Ne yapmamı bekliyorsunuz?
Que espera que faca?
Eeee, ne bekliyorsunuz?
O que estão esperando?
Bundan ne elde etmeyi bekliyorsunuz?
Que espera conseguir com isto?
Ne yapmasını bekliyorsunuz ki?
O que esperam que ele faça?
Ne kadar kayıp olacağını bekliyorsunuz?
Quantas baixas prevê, senhor?
Ne bulmayı bekliyorsunuz Bay Holmes?
O que é que espera encontrar, Sr. Holmes?
Adamlarınızın ne bulmasını bekliyorsunuz?
Faz alguma ideia do que espera que os seus colegas encontrem?
Ne yapmalarını bekliyorsunuz?
Que querem que eles façam a seguir?
Siz ve asistanlarınız Tepedeki Ev'de tam olarak ne bulmayı bekliyorsunuz?
O que é que você e os seus assistentes esperam encontrar na Casa da Colina?
Tam olarak ne olmasını bekliyorsunuz Dr. Markway?
Exactamente o que espera que aconteça, Dr. Markway? John.
Ne için bekliyorsunuz?
O que aconteceu? O que estão à espera?
Bütün bu işin ne kadar süreceğini bekliyorsunuz?
Quanto tempo é que isto vai demorar?
- Ne yapmamı bekliyorsunuz?
- O que quer que faça?