English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ N ] / Nehirde

Nehirde Çeviri Portekizce

646 parallel translation
Nehirde sürüklenen odun gövdesinden, mors ve fok postuyla kaplı Omyak ( Eskimo kayığı )
O omiak, feito com uma armação de madeira, coberta de pele de foca e morsa.
" Nehirde tekne turuna katılacağız.
Vamos navegar em uma embarcação.
Nehirde akıntıya karşı yüzen karatavuktan büyük somonlar var.
Com enormes saImões subindo pelos rios.
Evet, Ay parlayacak tüm gece ama bağlı kalacak sımsıkı, nehirde yüzen tekne.
Toda a noite a lua vai brilhar Um dia as amarras o barco Vai soltar
- Nehirde duyduğumuz çığlık.
- O grito que ouvimos do rio.
Saat altı olduğunda, nehirde cesedimi aratmaya başlamış.
Por volta da 18 : 00 tinha mandado dragar todos os rios.
Gaboniler'le karşılaştıktan sonra nehirde yüzen birkaç kurban gördüm.
Mas já vi vítimas a flutuarem rio abaixo depois dos Gaboni terem dado cabo delas.
Millet nehirde gemilere pamuk yüklemek zorunda.
As pessoas mandam o algodão rio abaixo.
Nehirde yüzerken buldum.
Onde arranjaste isto? No rio onde nadamos.
Nadan askerlerine sizi nehirde öldürmelerini emretti.
Nadan ordenou que os soldados o matassem no rio.
Nehirde bir sürü sarı taş var.
Há muitas pedras amarelas no rio.
- Onları nerede enseledin? - Sabah erken saatlerde nehirde ilerliyorlardı.
No rio hoje cedo.
Bu nehirde inip, bakir doğanın içinde kaybolmuştum medeniyetten uzak, yerleşilecek bir yer aradım Bodur ağaçlar bölgesi sırtlarında yaşanacak bir yer.
descendo este rio, regressando à natureza... longe da civilização, procurando um lugar onde me fixar... um lugar onde viver, de volta aos bosques do interior.
Akıp giden nehirde
Junto ao milho que acena
Zor bir günün ardından nehirde serinleyen kendir işçilerini, elbiselerini yıkayan erkekleri, güneşlenen yaşlı adamları, yüzen, suya dalan çocukları, ve diğer düşünen, meditasyon yapanları, nehrin kıyılarında Hindistan'ın bilgeliğini öğrenen insanları anlatmak istedim...
Como os trabalhadores da juta se refrescam no rio após um duro dia de trabalho e os homens lavam as suas roupas. Sobre os velhos que se aquecem ao sol. Sobre as crianças que nadam e chapinham na água.
Sizi buharlı gemiyle nehirde giebileceği yere kadar götürebilirim.
Posso levá-lo pelo rio acima tão depressa como os rápidos, no meu navio a vapor.
- Onları nehirde atlattık sanıyordum.
- Pensei que os tínhamos deixado no rio.
Cesedin durumuna bakılırsa, kızın bedeni birkaç gündür nehirde yüzüyormuş. Üzerinde sadece kürk mantosu vardı.
O cadáver ficou vários dias no rio, vestido unicamente com o casaco de peles.
Ray nehirde geçirebileceği zamanın tümünü ister.
Que disparate. O Ray quer passar o máximo de tempo no rio.
Ama bu çılgın nehirde balık taşımak için hoş kokulu bir tekneye neden ihtiyacım olsun ki?
Mas para quê um barco bem cheiroso para carregar peixe neste rio doido?
Pekala, gidip bununla nehirde ne yapabileceğime bakayım.
Vou ver o que posso fazer com isto no rio.
- Onları nehirde bıraktım.
- Deixei-os no rio.
Nehirde.
No rio.
Babam bunları dağların ötesinden aldı büyük nehirde yaşayan insanlardan.
Meu pai conseguiu isto além das montanhas. Do povo que vive no grande rio.
Neden bu kadar kızgınsın seni nehirde gördüğüm için mi?
Estás tão zangada porque te vi na água?
Koca nehirde görüp görebileceğin en lanet, en inatçı, en sinsi yaratık, evlat :
É o bicho mais sacana, mais esperto de todo o rio. Um peixe-agulha.
- Para nehirde değil.
- Não está no rio, pois não?
Bir tekneyle nehirde dolaşırız.
Vamos ir de barco no rio.
Aşığı olan adam nehirde bulundu.
O homem, o amante, foi achado no rio.
İkisi de, adam ve ayı nehirde yüzüyordu.
Os dois saíram nadando, tanto o homem quanto o urso.
Nehirde buluşuruz.
Encontramo-nos no rio.
Şans için yanımızda götürüp bir nehirde suya salacağız.
Vamos levá-lo para nos dar sorte e vamos mandá-lo rio abaixo.
Takım halinde nehirde kürek sallarlar artık. Neden bir küreği de sen çekmiyorsun?
Remariam pelo rio em esquadras.
Siyah bir kunduz yıkanıyordu nehirde...
Nas frias águas do rio Moskova
Nehirde yolculuğunuz iyi geçti mi?
Fez uma boa viagem no rio?
Nehirde benim bir kadınım var.
Tenho uma mulher rio abaixo!
Bu buzdolabı birkaç balık daha görürse... nehirde yüzüp balık gibi yumurtlamaya başlayacak.
Se este frigorífico receber mais peixe, nadará sozinho rio acima.
Büyük Brad Allen'i devirdiler, artık o da bizim gibi nehirde yüzüyor.
O grande Brad Allen foi cortado e nada connosco no rio.
Araba kazası,.. ... yüzdeki yanıklar, nehirde uzun süre batması...
O acidente de carro, as queimaduras faciais, a longa imersão na água do rio.
Eğer yıkanmak isterseniz nehirde uygun bir alan var.
Se quiser lavar-se, há um buraco na outra margem do rio.
Bir gün nehirde yüzüyordum.
Um dia, nadava no rio.
güneşlenmek, nehirde yıkanmak ve dünya meyvelerini yemek.
Expor-se ao Sol, banhar-se nos riachos e comer os frutos da Terra.
Ya da bir nehirde ıslık çalarken
A assobiar perto do rio
Zatoichi nehirde boğulmadı.
Zatoichi não está a flutuar no rio.
Dediklerine göre, dürüst insanlar gece vakti bu nehirde yolculuk yapmazmış.
Dizem que os homens honrados não navegam de noite.
Nehirde, kıyıya yakın emekliyordu.
Apanhamo-lo no rio, junto à margem.
Bunu nehirde bulduk.
Encontramos isto no rio.
Bu akşam nehirde sözünü tuttuğun için sana teşekkür edecek değilim.
Não lhe vou agradecer por honrar a palavra esta tarde no rio.
Nehirde kapana kιsιldιn. Bir acemi gibi tuzağa düştün.
Estava encurralado no rio, emboscado como um inexperiente.
- Nehirde.
No rio.
Ben çocukken bu nehirde balık avlardım.
Apanhaste alguma coisa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]