Nemo Çeviri Portekizce
422 parallel translation
Nemo!
Nemo!
- Bana, Kaptan Nemo, diyebilirsiniz. Minnettarlığımızı sunmak isterim Kaptan.
Trate-me por capitão Nemo.
Kaptan Nemo ve ben, yalnız değildik.
O Capitão e eu não estavamos sos.
Nemo'nun sırlarını öğrenebilmek için, sabırla beklemek istiyorsunuz.
Vai descobrir os segredos de Nemo?
Nemo delinin teki.
Nemo é doido.
Ned'in, Nemo'ya zarar vermesine izin veremeyiz.
Não podemos deixa-lo atraiçoar o Nemo.
Ev sahibimin de davetiyle, gemiyi dolaştım.
A convite do Cap. Nemo examinei o navio.
Kaptan Nemo'nun, insanoğlunun her zaman aradığı şeyi bulduğu belliydi ;
Nemo tinha descoberto o sonho da humanidade :
Farklı görünmesine karşın Kaptan Nemo, elinde geleceğinin anahtarını tutmaktaydı.
O Capitão Nemo tinha a chave do futuro do mundo.
Deniz altında 10,000 fersah yol aldıktan sonra bile hala Kaptan Nemo'nun sırrını çözememiştim.
Viajei 10.000 léguas sem desvendar o mistério de Nemo.
Nemo'ya, cinayet bile bir şey ifade etmiyor. Bence bu işten keyif alıyor. Bundan emin misin?
Tem a certeza do que afirma?
Ben de sana profesörden bahsetmek istiyorum! Haklıydın.
O Nemo conquistou o Professor.
Nemo onun aklını çeldi. Tabii ki haklıydım. Beni gözetlemen konusunda da haklıyım.
Também tenho razão quando digo que me veio espiar.
- Evet, Nemo'nun üssü oradaymış. Bunu neden daha önce söylemedin?
Porque não mo disse antes?
Vulcania! Haritalara bir bakmam lazım.
Vou dar uma olhadela nos mapas do Nemo.
- Burası Nemo'nun kamarası.
É o camarote do Nemo.
Numune toplamak için yanıp tutuştuğunu biliyorum, ama Nemo'dan iyilik yapmasını istemiyor.
Ele gostava de ir a terra, mas não quer pedir ao Nemo. Porque não vai você?
Ben kolay olacağını sanmam, yoksa Nemo karaya çıkmamıza izin vermezdi.
Não creio. Não esqueça os canibais.
- Umarım başarırsın, Ned. - Başaracağım. Sonra da donanmadaki tüm gemilerle Nemo'nun peşine düşeceğim.
Hei-de vencer e a Marinha ha-de caçar o Nemo.
Tıraş olman lazım güzelim. Nemo'ya benzemeye başladın.
Se não fazes a barba, ficas como o Nemo.
Altın kalpli Nemo.
O Nemo é tão bonzinho!
Ne de olsa, Nemo ilk kez minnet gösteriyor.
Nemo mostrou-se grato.
Her şeyi yok etmek için kıyıya çıktı.
Nemo vai destruir tudo!
- Kaptan Nemo'nun gemisi.
- O navio do Capitão Nemo.
Şu Nemo...
Este Nemo, com o seu...
Ben Kaptan Nemo.
Sou o Capitão Nemo.
Nemo mu?
Nemo?
Kaptan Nemo, ben New York Herald muhabiriyim.
Sou do New York Herald.
Kaptan Nemo, bu adadan kurtulacak olursak hayat hikayenizi yazmak isterim.
Se alguma vez sairmos desta ilha, gostaria de escrever a sua biografia.
Kaptan Nemo emin olsa da ben çok şüpheliydim.
Apesar do Capitão Nemo estar confiante, eu tinha muitas dúvidas.
Nemo bize kauçuk ağaçlarının yerini gösterdi... kadınlar bağlantılara sıvamak için ağaçlardan özsuyu topladı.
O Nemo disse-nos que havia borracheiras... e as mulheres recolheram a seiva para selar as juntas da conduta.
Nemo'nun dediklerine uygun olarak büyük bir ahşap yama... yapmak için var gücümüzle çalıştık.
E fabricámos laboriosamente um grande remendo de madeira, de acordo com as instruções do Nemo.
Sonra Nemo bize denizaltısından sualtı teçhizatı verdi.
Depois, o Nemo deu-nos equipamento subaquático que tinha no submarino.
Sonra Nemo bize kendi buluşu olan inanılmaz elektrikli silahı gösterdi. Bunu derinlerdeki tehlikelere karşı kullanacaktık.
O Nemo mostrou-nos a incrível arma eléctrica que inventara, para protecção contra os perigos das profundezas.
Deniz dibinde nefes almayı ve yürümeyi öğrenirken... Nemo bize antik bir kentin ve unutulmuş bir medeniyetin kalıntılarını gösterdi.
Ao ensinar-nos a respirar e andar no fundo do mar, o Nemo mostrou-nos os restos de uma antiga cidade e uma civilização esquecida.
Neb, Nemo'ya sinyal ver, yoksa hiçbirimiz buradan gitmeyeceğiz.
Faz sinal ao Nemo, senão nenhum de nós sairá daqui.
Kadınları gemiye bindirip Nemo'yu almak için dönmeliyiz.
Temos de pôr as mulheres a bordo e ir buscar o Nemo.
Medeniyete döndüğümüzde hepimiz barış ve refah içinde bir dünya için... çalışmaya söz verdik. Kaptan Nemo da bunu isterdi.
E quando regressámos à civilização, comprometemo-nos todos a trabalhar... por um mundo pacífico e generoso, tal como o Capitão Nemo gostaria.
Extra Ecclesiam, nemo salvatur.
Não há salvação fora da igreja.
"Memo bis punitor della cattum!"
"Nemo bis quelitor della cassum!"
Hiç daha önce Kaptan Nemo oldun mu Dev bir ahtapot sana saldırırken denizaltında mahsur kaldın mı?
Já alguma vez foste... o Capitão Nemo... preso no submarino enquanto o polvo gigante te ataca?
Hiç daha önce Kaptan Nemo oldun mu Dev bir ahtapot sana saldırırken denizaltında mahsur kaldın mı?
Já alguma vez foste o Capitão Nemo... preso no submarino enquanto o polvo gigante ataca-te?
Blackbeard, Kaptan Nemo, Kaptan Hook, Bluebeard.
Barba Preta, Capitão Nemo, Capitão Gancho, Barba Azul. - Barba Azul?
Küçük bir çocukken o kitabı okuyunca Kaptan Nemo'yla tanışmak istemiştim.
A primeira vez que o li era um rapazinho e quis conhecer o Capitão Nemo.
Kral'ın danışmanı Nemo her yerde onu arıyor.
O conselheiro do rei, Nemos, está à procura dele.
- Nemo - Hmm. - Kali, Curve ve Judah.
Nemo, Kali, Curve e Judah.
Nemo'yla başlayacağım. Sonra da diğer besin zinciri üzerinde çalışacağım.
Vou começar pelo Nemo e depois seguir a cadeia alimentar.
- O nerede? - Nemo mu?
Onde está ele?
Sanki Kaptan Nemo'nun alması için doldurulmuş bir sualtı kileri.
Um imenso armazém, propriedade de Nemo.
Profesörün günlüğünü okurken, Nemo'nun planlarını öğrendim.
Li no diario do Prof. Quais os planos de Nemo.
- Vulcania mı?
É a base do Nemo!