English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ N ] / Net

Net Çeviri Portekizce

5,080 parallel translation
Bir an dünya net bir şekilde karşında.
A determinado momento, tudo está claro.
- Saldırganı net göremedik efendim.
Por quem? Não conseguimos ver o agressor muito bem, senhora.
Oradan her şeyi çok net gördüğümü hissettim insanların nasıl büyüdüğünü ve sonra küçüldüğünü..... veya yollarını şaşırdıklarını ; sonra da bir akıntı gibi nasıl yön değiştirdiklerini.
Sentia que podia ver tão claramente dali de cima... A forma como uma multidão aumentava e diminuía, ia para um lado e depois mudava de direção, como a maré.
Evet, olaylar bizim istediğimiz şekilde gelişse çok güzel olurdu ama net sonuç aynı.
Não vais parecer um idiota. Sim, teria sido simpático se as coisas tivessem acontecido da forma que nós queríamos, mas, o resultado final é o mesmo.
Hanımın ahlâkının siyasetinden daha net olup olmadığını sorgulamak zorundayım.
E sou forçado a questionar se a moralidade da senhora é mais clara que a sua política.
Net bir şekilde Sussex.
É claramente de Sussex.
Sen burada bekle. Sen... kimseyi arama.
Não ligue para ninguém, não vá à net.
Onu neden kendine sakladığını daha net bir şekilde görmeye başlıyorum.
Começo a entender porque é que as escondes para ti.
USNC Haber'di, bir Amerikan yayın ağı bu da demek oluyor ki net üzerinden ulaşamayız bu yüzden ofislerine sızmamız gerekiyor.
Passou no USNC News, um canal americano, o que significa que não apanharemos online.
Net olarak anlamasını sağla, tamam mı?
Tens que lhe deixar claro, percebes?
- Müsaadenle daha net konuşayım.
Deixa-me ser mais específico.
Vay! Eminim bu Country kanalını güzel ve net çeker.
Nossa, aposto que a recepção da rádio country é óptima.
Her kelime ve sayıdan sonra, daha net olacaksın ve daha kolay cevap vereceksin.
Com cada palavra e cada número, irá ficar mais aberto, descontraído e susceptível.
Daha net olmanız gerekiyor. Sanırım ismi Mateo idi.
Vais ter que ser mais específica do que isso.
Gayet açık ve net.
- Alto e bom tom.
Bu kadar net. - Yine de zor olmalı.
Deve ter sido difícil.
Charlotte'dan da. Bana gelirsek, cevabı gayet net bence.
Quanto a mim, este gesto fala por si.
benim için basit senin için endişeleniyorum mesela yani eğer ortağın zor durumdaysa senin işin onu kurtarmak olur bu kadar net.
- É assim tão simples para mim. A partir do momento em que começas a preocupar-te se o teu parceiro te vai dar cobertura, não estarás 100 % concentrado no serviço.
Fakat şimdi daha yaşlıyım... bu çok net... Çenen... Aslında çok kötü görünüyor.
Mas agora que ficaste mais velho, está claro, o teu queixo, na verdade parece de um imbecil.
Hutch'ın iki ses dosyasında da net tonsal ve tizsel sapmalar buldum.
Encontrei variações claras no tom e entoação em ambos os áudios de Hutch.
Maalesef buradaki bazı evlerin adresleri net değil.
O problema é que alguns não têm os endereços corretos.
Son zamanlarda Deep Net'te online kara borsa işlerini afişe etmeye çalışıyordu.
Ultimamente tentava penetrar nos mercados negros na Deep Web.
Tamam. O zaman Chauvenet, Dark Net Deep Web sitesi milyarlarca dolarlık malların anlaşmadı yapıldığı yer ve bunları alaşağı edemiyoruz çünkü bu işleri yürüten Papa Legba kim onu bilmiyoruz. Bu yüzden dolayı da Tor'u kullanarak saklanabiliyorlar.
Então, Chauvenet é um site de mercado negro que lucra biliões de dólares com mercadorias ilegais e serviços, mas não podemos fechá-lo porque não sabemos quem o Papa Legba é e porque pode esconder-se usando o Thor.
Bu çok net.
Esta está limpa.
Konu Amanda olunca her zaman net düşünemiyorum.
Nem sempre mantenho a calma quando se trata da Amanda.
Bu saatte hava aracından aldığımız görüntüler net değil efendim o yüzden bir şey diyemem.
As imagens dos drones são difíceis de ler à noite, então, não se pode dizer.
Chauvenet, milyar dolarlık kaçak mal anlaşması yapılan Dark Net Deep Web sitesi.
Chauvenet é um site da Deep Web que vende biliões de dólares em bens e serviços no mercado negro.
Laurel'ın bu konuyu net olarak görebildiğini düşünmüyorum.
Acho que a Laurel não está a ver bem neste caso.
Artık net bir şekilde yansımadan yüzü görebilirsiniz.
- Pensei que a fotografia do turista fosse inútil, mas ela é uma mágica. - Sim. Agora dá para ver claramente o rosto no reflexo.
Açık ve net.
Alto e claro.
Geminin kuralları çok net.
O estatuto social da nave é muito claro sobre o assunto.
Kullanılan ateş gücü aşırılığın net bir tanımı.
O poder de fogo utilizado é a definição clara de exagero.
Sürücü net olarak görünmüyor ama plakayı araştırdım.
Não dá para ver o motorista, mas, procurei a matrícula.
Sen kimsin bilmiyorum ama kocam veya Cyrus veya bir başkası benim o aptal elbiseyi giyerek ve o aptal konuşmayı yaparak cehennemde bir şansım olacağı düşüncesine sahip olduğu senin o çaresiz Meryem ana sesinden çok net anlaşılıyor.
Não sei quem é você, mas deve ser a última tentativa do meu marido ou do Cyrus ou de alguém, que acham podem convencer-me a vestir um estúpido vestido para ir àquele estúpido discurso.
1.6 milyon çok net bir rakam.
Muito bem... 1,6 milhões de dólares é um número bastante específico.
şimdi herşey çok net..
É tudo tão claro para mim agora.
Kimin son alıcı olacağı konusunda daha net bilgi var mı?
Sabemos mais alguma coisa sobre a identidade dos compradores finais?
Çok açık bir şekilde söylemek istiyorum şunu bunu doğrulayabilecek bir konumda değiliz henüz fakat bu, hızlandırılmış nükleer cephanesinin net bir uğraş içeriğinin yerini alıyor,... uluslarası kınamaya rağmen.
Quero deixar bem claro que ainda não estamos em posição de confirmar, mas assenta no contexto de uma clara intenção de obter um arsenal nuclear, apesar da condenação internacional.
Ama kalan kemiklerden, ölüm esnası ve sonrasında oluşan yaraları ayırdığınızda ona neyle vurulduğuna dair daha net bir fikrimiz olabilir.
Talvez tenha uma melhor ideia do que o golpeou quando separar os danos peri e postmortem nos demais ossos.
Ben başka bir alemde ve zamanda olduğumuzun gayet net farkındayım.
Estou intensamente ciente que estamos numa dimensão temporal transcendental.
Taramalardan daha net olacaklarını düşündü.
A Bishop achou que estas estariam melhores que os scans.
Evliliklerinin ilk yılında net değer olarak 27 milyon dolar biriktirmiş.
Ele obteve um património de 27 milhões de dólares, em 10 anos de casados.
Hiçbir kanıt yoktu ve hakim ona yakınlık duyarak iftiradan dolayı net değer olarak % 95'ini ona vermiş.
Não havia prova e um juiz simpatizou e concedeu-lhe 95 % do seu património por difamação.
Belki ilave ayrıştırma yaparak daha net bir sonuç alabiliriz.
Talvez possamos conseguir uma imagem clara de secções adicionais.
Anlatması gerçekten çok zor, ama yanımda bir şaman vardı, ve bu yolculuğumda bana rehberlik etti, ve yolculuğumda, her şeyi daha net gördüm.
É, é realmente difícil de descrever, mas eu tinha um xamã, e fui guiada através desta viagem, e na minha jornada, Eu vi tudo tão claramente.
Haklısın. Pek net düşünemiyorum.
Não estou a pensar com clareza.
- 1-4 açık ve net!
1-4 em cima.
- Sence net mi bu?
Isso parece-te limpo?
Görev net Dwayne :
A missão é simples Dwayne.
Hem de çok net.
Vi-o nitidamente.
Henüz net bir şey yok ama araştırıyorum.
Não sei, não há nada de conclusivo, mas, continuo à procura.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]