Nima Çeviri Portekizce
32 parallel translation
Neema altı yaşındayken, Rugalan gribine yakalanmıştı.
Quando a Nima tinha seis anos ficou com febre Rugaliana.
NIMA ARKANI-HAMED ( Harvard Üniversitesi ) : Bu biraz garip görünüyor, çünkü yerçekimi ayağımızı yerde tutuyor, ve dünyanın güneş etrafında dönmesini sağlıyor.
Isto parece um pouco estranho, porque a gravidade mantêm nossos pés no chão, e mantêm a Terra à volta do Sol.
- Merhaba Nima.
- Hei, Nima.
Birininki hapiste, Nima'nınki de...
Um está preso, e o pai da Nima, ele foi...
Hayır, biz gideriz. Nima, gel!
Não, nós ficamos bem.
- Nima öldü. - Ne?
O Nima morreu.
- Nima öldü.
O Nima morreu.
Sırf duydun diye bir şeye hemen inanma, Nima.
Não acredites numa coisa só porque ouviste dizer, Nima.
- Büyükbaba, Nima burada.
- Avô, o Nima chegou!
Nima, sana arabayı mı verdi?
Foi ele que te deu a carrinha?
Ne oldu?
Nima, o que aconteceu?
Selam Nima, ne haber?
Viva, Nima, tudo bem?
Selam Nima. Arayanın sen olduğunu söylememişlerdi.
Não disseram que tinhas sido tu a telefonar.
- Bunu size Nima mı verdi?
- Foi a Nima que lho deu?
Evet. Nima, haklısın.
A Nima, pois.
Nima, ne haber?
Viva, Nima, tudo bem?
- Nima.
- Nima...
- Nima. Teslim etmiş olamazsın, bu mümkün değil. Ne oldu biliyor musun?
É impossível teres entregue já!
Saat 5 : 30'da Nima'dan üniversite ofisinden zarf almışsın. Nerede o?
O envelope que mandaste recolher às 17h30 no gabinete da Nima?
Nima'nın sana verdiği zarf, çocuğu için. Bir çocuğu var.
O envelope da Nima é para o filho dela.
Büfede öğle yemeği yiyordum, ve kendi Ham On Rye'nima kulak vermiştim ta ki patronum sinirli bir şekilde, yanında senin bütçeni incelemek için Adalet Sarayı'ndan birkaç mali danışmanla gelene kadar.
Estava a almoçar no comissariado, a apreciar a minha sandes, quando o chefe surgiu em brasa, disse que ia mandar os contabilistas verem o teu orçamento.
Nima ve ben doktoramızı aynı dönemlerde aldık.
O Nima e eu concluímos o doutoramento por volta da mesma altura.
Nima, bizim neslin yıldızıdır ve hepimizin takip edip örnek aldığı, ayak uydurmaya çalıştığı ve yapabilirse, önüne geçmeye çalıştığı adamdır.
O Nima é a estrela da nossa geração. Ele é o tipo que todos seguíamos, respeitávamos, tentávamos acompanhar o ritmo e tentávamos ultrapassar se conseguíssemos.
Nima artık bu fikrin bir destekçisi. Fizik kanunlarının farklı olduğu, çoklu evrenin farklı parçaları olduğuna inanıyor. Deneylerde ölçtüğümüz şey ise doğanın derin gizemleri değil sadece evrende olan tesadüfi kazalardır.
O Nima é um defensor da ideia de que as leis da física são diferentes nas diferentes partes deste "multiverso", de que o que testamos nas experiências não são os profundos mistérios da natureza, uma vez que são, apenas, acidentes aleatórios no nosso universo,
Önce, Nima'nın tweet'lerine bak. Sonra arXiv'a bak.
Primeiro, verifica o Twitter do Nima, depois o arXiv.
Eğer Nima tweet atmışsa, yeni bir keşif oldu demektir.
Se o Nima tem Twitter, então algo foi descoberto.
- Bu Nima.
Esta é a Nima.
Kardeşine göz kulak ol Nima.
Podes ir com eles.
- Tamam.
Toma conta do teu irmão, está bem, Nima?
Çabuk!
Nima, anda, já!
Nima.
A Nima.
Nima ve büyük bir kalabalıkla takılacağım.
É a noite do dia 3 de julho de 2012... 3 de julho de 2012... e estou a dirigir-me a Princeton, ao instituto, para me encontrar com o Nima e com uma grande multidão, que vai ficar acordada até às 3 : 00 da manhã,