English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ N ] / Notlar

Notlar Çeviri Portekizce

3,784 parallel translation
O kadarını biliyorum. O notları ne zamana bekleyeyim?
Quando é que posso esperar ter essas anotações?
Notlar için sağol.
Obrigado pelas anotações.
Yemekler, notlar...
Refeições, mensagens...
Hatalarımdan dolayı özür dilerim. Çeviri notlarını okumayı unutmayın. Gelecek sezonda görüşmek üzere.
" " Legendagem e Sincronia :
- Notlar mı yolluyoruz Bay Godfrey?
A passar bilhetes, Sr. Godfrey?
Dr. Gideon ile geçen yıllarda ben de.. görüşmeler yaptım ; bu yüzden notların az da olsa yardımı dokundu.
Foram mais ou menos úteis, quando entrevistei o Dr. Gideon ao longo dos anos.
Notların bir sonrasında Mary O'Connor var, 1904.
Esta é Mary O'Connor, em 1904. Pendurou o espelho na sua casa de banho.
Sınava çalışması için ona notlarımı vermiştim.
Emprestei-lhe os meus apontamentos para o exame.
Keşke o notları kimin yazdığını bilseydim.
Quem me dera saber quem escreveu aqueles bilhetes.
Notlarını kontrol etmek ister misin?
Queres ver nas tuas anotações?
Babamın seyir defteriyle ilgili aldığı notlar.
São as notas do Papá do manifesto do barco.
Lordum, notlarınızı gördüm!
Senhor...! Eu vi as suas notas.
Notlarımı sana Dido gösterdi.
A Dido levou-lhas...
Warren Blake. Notların için söylenecek fazla bir şey yok.
Warren Blake... não há muito a dizer sobre as tuas notas.
Bay Mulloy Marshall Uzay Uçuş Merkezi'nde bulunduğunuz konumda, yazışmaları, notları kontrol ediyorsunuz, değil mi?
Sr Mulloy... na sua posição no Centro Espacial Marshall, Você estaria ciente de correspondência, memorandos, etc?
Düşük sıcaklıklarda contalarda fırlatma sorunlarına ilişkin notların mevcut olup olmadığını merak ediyorum.
o que pergunto é se existem memorandos relativos a problemas ocorridos com aneis de vedação nos lançamentos em baixas temperaturas.
Peki, gönderdiğim notlarımı okuduğunda, Marshall'ın altındaki pislikleri göreceksin.
Quando ler as notas que eu enviei, irá ver a porcaria toda que acontece em Marshall.
- Notlar?
- Notas?
Sally, gözlemlerimi içeren notları sen mi aldın?
Sally, recebeu um conjunto de notas, as minhas observações?
Notlarıma ne oldu?
Que diabos aconteceu com as minha notas?
Tamam.Otelden kahverengi bir dosya içinde, yazdığım notlar, mühendislikle ilgili gözlemlerim, ve her kurul üyesine bir kopya verilmesini sizden bir rica ile birlikte yolladım.
Certo. Eu enviei do meu hotel um monte de notas dactilografadas, em papel castanho, análises adequadas das minhas observações até agora, com um pedido - para enviarem uma cópia para os comissários
Bu masaya böyle notlar hiç gelmedi.
Essas notas não chegaram aqui.
Aldım, ceplerimde notlar ve bilgiler aldım, yani...
E tenho, notas e coisas nos bolsos, então...
Notlarım, çıkardığım her şey.
As minhas notas, tudo o que descobri.
Kurbanın notlarına göre ; tüm kalıntılar, Çeçenistan'da Kezanoi Gölü'nün yanındaki aynı kazı alanlarında bulunmuş.
Segundo as notas da vítima, foram encontrados... no mesmo lugar, perto do Lago Kezanoi, na Chechénia.
Tüm notları çok özenli tutulmuş.
As notas estão bem organizadas.
Sutton'ın kalıntılarına ve notlarınıza bakıyor görünüyorsunuz.
Parece estar a observar simultaneamente os despojos do Sutton e as notas dele.
Tutuklamayla ilgili notlarımı tamamlıyordum.
Estou mesmo a acabar os meus apontamentos, para o relatório de detenção.
Kitap sayfasındaki notlarınızla aynıydı.
Condizem com as anotações na página do título do seu livro.
Yani sadece ilişkide olduğun iki kişinin bir araya gelmesi, notlarını paylaşması.
Duas pessoas com as quais já foste íntimo, a encontrar-se - e a comparar notas.
Notlarını paylaşması?
- A comparar notas.
Yeni danışmanın olarak, senin kayıtlarını..... inceledim. Sınav notların çok etkileyici.
Serei a tua conselheira, e analisei o teu currículo escolar e as tuas classificações nos exames são muito impressionantes.
Fakat ders notların aynı değil.
Mas as tuas notas não coincidem.
Fiona'nın davranış ve notlarındaki olumsuz değişimin farkındaydık. Fakat ilk defa bir öğretmene saygısızlık yaptı.
Todos reparámos numa mudança gradual no comportamento da Fiona e nas notas, mas esta é a primeira vez que ela faltou ao respeito a um professor.
Baş başayken notlarımızı karşılaştırabilirmiyiz?
Vamos comparar pensamentos em particular?
İsimler ve notlar.
Nomes e anotações.
Sonra çan eğrisi yüzünden kopyacıların notlarımı düşürmesini umursamadan yüksek not için çalışmamı söyledi.
Disse para me preocupar em fazer a melhor prova, e desconsiderou que as notas são uma média, e quem copiava estava a diminuir as minhas notas.
Notları birden yükselenler büyük ihtimalle kopyacıdır.
Vê-se quem melhorou. As hipóteses são de estar a copiar.
Ne olduğunu söyleyeyim, sorun notların.
Vou dizer-lhe sobre o quê. As suas notas.
Oturup aşk notları karalamayı tercih edersin tabii.
Não, tu preferes ficar sentada a escrever recados de amor.
Tıptan başka konu konuşmayalım diye yanımda notlar getirdim ama bana devamlı kişisel sorular soruyor ve kartlarım bitmek üzere.
Eu trouxe notas para falar sobre medicina, mas ela só me faz perguntas pessoais e já não sei o que dizer.
Sana ufak aşk notları gönderiyor gibi.
É como se ele tivesse a tentar mandar-te recados de amor.
İlk çeyrek notlarını inceledim.
Estive a rever as tuas notas deste semestre.
- Bayan Watson dedi ki ilk çeyrek notlarımın hepsi 5 imiş.
A Senhora Watson disse que... tive média de 18 este semestre.
Biliyorum, ama notları alan sensin, okul değil.
Mas és tu que tiras as boas notas, não é a escola.
Bob, neden bana notlarını göstermiyorsun?
Porque não me mostras as vistas?
Notlarını göster, onunla konuşayım.
Mostra-me as tuas notas e falo com ele.
Bunlar Capra'yla görüşmemin notları.
Estas são as notas da conversa com o Capra.
Meclis Üyesi'nin el yazısı notlarında yok.
Não com as anotações escritas à mão pelo Congressista.
Çeviri notlarını okumayı unutmayın. Hatalarımdan dolayı özür dilerim.
" " Legendagem e Sincronia :
Notlarınızı okudum.
Li as suas anotações.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]