English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / Ocak

Ocak Çeviri Portekizce

1,580 parallel translation
Mutfakta da O'Keefe and Merritt marka ocak ve fırın.
E um fogão e forno O'Keefe Merritt na cozinha.
" 11 Ocak, Lana Clark'la olan ilişkisi hakkında baştan savma davranıyor.
" 11 de Janeiro. A Lana evasiva quanto à relação com o Clark.
Önceden görülemeyen gecikmelere rağmen, bizi gelecek sene için fit duruma getirecek akademi sınıfına ocak ayında başlayacağız.
Apesar dos atrasos imprevistos, começaremos as aulas da Academia em Janeiro, o que nos deixará em boa forma para o próximo ano.
Sizin hastanenizde doğduğunu düşünüyoruz... 22 Ocak 1988.
Acho que nasceu no seu hospital... no dia 22 de Janeiro de 1988.
Ocak kullanabilirsin ama karafatmalar benim sorunum değil.
Pode comer uma refeição quente, mas baratas são consigo.
Dr. Levin, Ocak ayında emekli oldu.
O Dr. Levin reformou-se em Janeiro.
OCAK 1
1 DE JANEIRO
John W. Creasy 4 Ocak 1956-16 Aralık 2003 16 ARALIK 2003
JOHN W. CREASY 4 DE JAN., 1956 - 16 DE DEZ., 2003 16 DE DEZ., 2003
25 Ocak 2002 günü, Enron ` un iflasından yedi hafta sonra,
A 25 de Janeiro de 2002, sete semanas depois da falência de Enron,
31 Ocak'a kadar ajan arazisine gelmeyen bütün Kızılderililer düşman sayılacak.
que qualquer índio que não esteja nesta reserva até 31 de janeiro será considerado como hostil.
Ocak ayının ortasında üzerimde düğmeleri kopmuş aynı paltomlaydım.
Em meados de janeiro... com o mesmo casaco... mas com os botões arrancados...
Seçilmiş Yükseliş Komite ve Ocak Başkanı, işçi ve Asilzade Chris M, Akdeniz
Há uma grande diferença entre ser "English" ou "British". "Brit" é hebraico para "contrato" ou "aliança", e "Ish" significa "homem" em hebraico.
Bana geri dönecek olursanız, diyelim ki önümüzdeki hafta başında temel atabiliriz, Ocak ortalarında düşünüyorum.
Bem, se me disserem alguma coisa, digamos, na próxima semana podemos começar a tratar disso, em meados de Janeiro.
30 Ocak'ta, neredeyse üç yıllık esaretten sonra Cabanatuan Esir Kampı'ndan 511 esir kurtarıldı.
No dia 30 de Janeiro de 1945, depois de quase 3 anos de cativeiro, 511 PDGs foram resgatados do campo de Cabanatuan.
9 Ocak 1959 Fidel Castro Havana'ya giriyor
9 DE JANEIRO DE 1959 FIDEL ENTRA EM HAVANA
Ektim Temmuz'da beyaz bir gül Ocak'taki gibi
Eu cultivo uma rosa branca em Julho como em Janeiro.
13 Ocak'ta June ve çocuklarla Folsom Hapishanesinde olacağım.
No dia 1 3 de Janeiro estarei na Prisão de Folsom com a June e os rapazes.
Bu, 2003 Ocak ayında, Sun Valley, Idaho'daki toplantıda görüşülmüştü.
Isso foi combinado no Encontro Petrolífero em Janeiro de 2003, em Sun Valley, no Idaho.
Jack Starks kafasından yaralandığı için 1 Ocak 1993'te öldü.
O Starks morreu com um ferimento na cabeça, a 1 de Janeiro de 1993.
- Ocak'ta.
- Janeiro.
- Elbette. Ocak mı dedin?
Janeiro...
Evet, Ocak'ta.
Sim, em Janeiro.
Soğuk bir Ocak ayı gecesi, New York şehrinde bu adam ve bu kadın birlikte uyudular.
Numa noite fria de Janeiro na cidade de Nova Iorque... este homem e esta mulher dormiram juntos.
20 Ocak 1994 tarihli ClA raporu.
1994. Veio da CIA.
- Herhalde'ocak'demek istedin.
- Acho que queres dizer no forno, rapazinho.
Üzerinde sallandığınız şey, büyük bir ocak ateş ve kükürtle dolu geniş ve dipsiz bir kuyudur.
É uma grande fornalha, um largo e infindável poço, cheio de fogo e enxofre onde você é mantido.
Son birlikte uyuduğumuzda kar yağıyordu Ocak'ın en soğuk ve en güzel günüydü.
Da última vez que dormimos juntos, nevou. Foi no dia mais frio e bonito de Janeiro.
Bütün evlerimiz standart olarak elektrikli ocak, çamaşır makinesi kurutucu ve bulaşık makinası ile donatılmıştır.
Todas as nossas casas vêm equipadas de origem com forno eléctrico, máquina de lavar e de secar roupa, e de lavar louça.
Ocak ortası, Eickemayer'in resimlerini arkadaşlarımıza gösterdiğimizde.
Em meados de Janeiro, fomos ver a pintura do Eickemayer.
Tespitlerimize göre, BEYAZ GÜL sadece Ocak ayında 10.000 adet kopya kağıdı ve 2.000 adet mektup zarfı temin etti.
Essa suposta "Rosa branca"... comprou 10.000 papéis e... 2.000 envelopes.
Stuttgart'ı ele alalım : 27 Ocak ve ertesi sabah, orada yaklaşık 700 bildiri postaya verilmiş.
Vejamos em Estugarda : A 27 de Janeiro enviaram 700 panfletos!
Ama 28 Ocak'ta ağabeyin tek başına 2.00 adet bildiriyi Münih'te telefon kulübelerindeki telefon rehberlerinin arasına yerleştirmiş. Başka yerlerde de dağıtmış olamaz.
O seu irmão não podia estar em Munique a 20 de Janeiro... a recolher as moradas numa lista telefónica... e a enviar outros 2.000 noutros lugares.
Birleşik Devletler ordusuna katılmaya karar verdim ve 26 Ocak'ta teslim oluyorum.
Tenho 23 anos. Decidi alistar-me no Exército Regular dos Estados Unidos... e vou partir para a guerra em 26 de janeiro.
20 Ocak 1968'de Askerlik çağrısı için tıbbi muayeneye girmeyince bir polis memuru evinize geldi.
Em 20 de janeiro de 1968 um oficial de polícia foi a sua casa depois de você não ter comparecido no exame médico da convocação
Büyük ligde oynayan İlk 4400. Gary NAVARRO 5 Ocak 1973'te kayboldu.
O primeiro 4400 a chegar às grandes ligas.
Gary NAVARRO 5 Ocak 1973'te kayboldu.
O primeiro 4400 a chegar às grandes ligas.
Lindsay, ocak bacası sana mı çarptı?
Lindsay, o exaustor atingiu-te?
Kayıp kişi raporuna göre, patronunun notlarında Ocak 1960'ta Tulsa, Oklahoma dışındaki Silver Cloud Petrolcülükte icra takipçisi olduğu yazıyor.
De acordo com o relatório do patrão, de Janeiro de 1960, Lionel trabalhava como inspector de contas para a Silver Cloud Petroleum, em Tulsa.
Şey, bana orda ilk adı Ivy olup 21 Ocak 1934 doğumlu bir konuğunuz olup olmadığını söyleyebilir misiniz? Afrikalı
Gostaria de saber se tem algum hóspede cujo primeiro nome seja Ivy, nasceu a 21 de Janeiro, 1934.
Doğum tarihi 21 Ocak 1934. "NOEL GÜNÜ"
A data de nascimento é 21 de Janeiro de 1934.
- İşin doğrusu burada uyuşturucu üretildiğine dair hiç bir kanıt yok fakat pek çok ateşleme düzeneği var elektrikli ocak, eritme kabı gaz sobası ve mumlar
Não parece que hajam aqui matérias - primas para o fabrico de droga, mas há bastantes fontes de ignição : Bico, fondue, forno a gás, velas...
Ocak yakıtı?
É um combustível utilizado para cozinhar, não é?
Ocak yakıtı dolu bir esrar nargilesinin camıymış. Ama biri yakmaya kalkınca onun yerine tekneyi yakmış.
Era um recipiente com combustível de cozinha, mas quando alguém lhe pegou lume... o barco é que explodiu.
Ya da ocak yakıtının dökülmesini önlemek için.
Ou impedir que o combustível se espalhe.
Biri nargilenin içine ocak yakıtı koymuş Luke.
Alguém meteu combustível de cozinha no teu recipiente, Luke.
Ocak yakıtı koymanın sebebi ne Tia?
Porque deitou o combustível lá dentro, Tia?
Ocak ayında kaç tane trafo patlar ki?
Quantos transformadores se queimam em Janeiro?
- Ocak 2004 olması lazım.
- Deve ter sido em Janeiro de 2004.
Ocak'ta 71,
Em Janeiro, 71.
17 Ocak.
17 de Janeiro.
17 Ocak 1961.
17 de janeiro de 1961

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]