English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / Odyssey

Odyssey Çeviri Portekizce

205 parallel translation
"The Odyssey" i bitirdiğimde...
Quando acabar A Odisséia...
Odyssey'i yapma fikri kulağa hoş geliyor, çünkü basmakalıp filmlerden nefret ederim.
Para fazer o oposto dos filmes de hoje, que odeio.
Evet, The Odyssey.
Sim, a Odisséia.
Ve Odyssey'in güzelliği işte tam da bu noktada yatar. gerçek hayatta da olduğu gibi.
E a beleza da Odisséia... reside precisamente nesta crença... na realidade, tal qual é.
The Odyssey.
Da Odisséia.
Ben sonradan Bay Lang'le beraber gelirim, hem biraz Odyssey'i tartışırız.
Volto caminhando com o Sr. Lang para discutir sobre a Odisséia.
A Space Odyssey Stanley Kubrick'inkine benziyormuş.
A Space Odyssey era semelhante ao do Stanley Kubrick.
2001 Odyssey'de dans yarışması olduğunu biliyor musun?
Você é uma ótima dançarina. Vai haver um concurso de dança na Odissey 2001.
- Jazz Odyssey.
- O quê? "Jazz Odyssey".
Odyssey'in de bir uyarlaması gibiydi. Kilgore, Cyclops gibidir mesela.
O Kilgore era como os Ciclopes.
Her sene beş öğrenciyi "Odyssey of the Mind" diye adlandırdığımız yarışmaya götürüyorum.
Todos os anos, levo cinco estudantes para competir na "Odisseia da Mente".
Bayanlar ve baylar, kızlar ve erkekler 13.'sü düzenlenen "Odyssey of the Mind" da hepinizi ağırlamak büyük bir zevktir.
Senhoras e senhores, meninos e meninas é um grande prazer recebê-los na 13 ª Odisseia da Mente.
Odyssey, Cardassia ne zaman döndü?
Quando é que a Odyssey volta de Cardassia?
Odyssey hazır olması bir kaç saat sürer.
Vai demorar umas horas a descarregar pessoal da Odyssey.
- Runabouts'dan Odyssey'a.
Odyssey para runabouts.
Runabouts'dan Odyssey'e.
Odyssey para runabouts. Diga, Odyssey.
- Anlaşıldı. - Dax, şimdi biraz baskı altındayız.
Dax, vamos tirar alguma pressão da Odyssey.
- Odyssey'den Rio Grande'ye.
- Rio Grande para Odyssey.
Jem'Hadar gemileri doğrudan Odyssey bir saldırı yapıyor.
Uma nave Jem'Hadar vai direita à Odyssey.
Odyssey, Jem'Hadar'ın tehdit boyutunu araştırıncaya kadar, solucan deliğinden geçişler durdurulacak.
As passagens pela fenda espacial vão parar até que a Odyssey investigue a ameaça dos jem'hadar.
Binbaşı, Jem'Hadar gemilerinden biri doğrudan Odyssey'in üzerine gidiyor.
Major, uma das naves jem'hadar vem direita à Odyssey.
Odyssey, elle kumanda ile kenetlenme izni verildi. Kabin basıncını sabitlemenizi tavsiye ediyoruz.
Odyssey, iniciem a separação pirotécnica e a acoplagem, e recomendamos que activem a pressurização da cabina.
Komuta modülümüz Odyssey'in şerefine size 2001'in müziğini çalacaktık.
Isto deveria ser o tema do 2001, em honra do nosso módulo de comando, Odyssey.
Şimdi tünele geçip Odyssey'e döneceğiz.
Vamos subir novamente pelo túnel e voltar à Odyssey.
Aquarius'un kapısını kapatıp... Odyssey'e dönmek üzereyiz.
Estamos prestes a fechar o Aquarius... e voltar para a Odyssey.
Tamam Odyssey.
Recebido, Odyssey.
Gene, Odyssey ölüyor.
Gene, a Odyssey está a morrer.
Odyssey, burası Houston.
Odyssey, aqui Houston.
Odyssey'nin hayat destek sistemi 15 dakika daha dayanır.
Estamos a falar de menos de 15 minutos de sistemas vitais na Odyssey.
Odyssey'den telsiz bağlantısı sona erdi.
Aqui, Odyssey a terminar a transmissão.
Odyssey'nin motorları çalışıyor mu bilmiyoruz.
O motor da Odyssey pode não funcionar.
Jack, Odyssey'ye git ve buz haline gelmeden bulabildiğin tüm suyu getir.
Jack, entra na Odyssey... e traz a água que puderes antes que ela congele lá dentro.
Odyssey, burası Houston.
Odyssey, Houston.
Herkes Odyssey'ye geçti mi?
Estão todos na Odyssey?
Odyssey, 30 saniye sonra ay modülünü atınca atmosfere giriş prosedürünün üstünden geçmek istiyorum.
Odyssey, vamos rever alguns procedimentos de reentrada... após soltarmos o LEM daqui a 30 segundos.
Selam Houston, burası Odyssey.
Houston, aqui Odyssey.
Birkaç ay sonra, oksijen tankının içindeki arızalı bir kablonun, karıştırma sırasında kıvılcım çıkardığı ve Odyssey'deki patlamaya yol açtığına karar verildi.
Nos meses seguintes, concluiu-se... que uma bobina danificada no tanque de oxigénio líquido... fez faísca quando o pressurizámos, provocando a explosão.
A SPACE ODYSSEY "
ODISSEIA NO ESPACO "
Eminim Homeros'un bile lliad ve Odyssey'den mola verdiği olmuştur.
Tenho a certeza que tens um tempo livre entre a Ilíada e a Odisséia. Oh, claro.
Space Odyssey. Hehe.
Odisseia no Espaço.
Bir şekilde Yunanları sevdiğimi ima ettim. Şimdi İlyada'yı ve Odyssey'yi okumam gerekiyor ki bir dahaki sefere konuşabilelim.
E dei a entender que gostava dos Gregos, por isso tenho de ler a Ilíada e a Odisseia, para que possamos falar disso.
Ama suyun şimdi nerede olduğunu söyleyecek donanıma sahip değillerdi. Bu görev Mars Odyssey uydusuna düşüyordu. Uydu yüzeyin sadece bir kaç metre altında büyük miktarlarda donmuş su tespit etti ve en büyük yoğunluk kutuplardaydı.
Essa tarefa coube ao orbitador, Mars Odyssey, que detectou possíveis grandes quantidades de água congelada, uns quantos metros abaixo da superficie, sobretudo, nos polos.
SG-1, Odyssey'e hoş geldiniz.
SG-1, bem-vindos à Odyssey.
Ben Dünya gemisi Odyssey'den Albay Emerson.
Aqui fala o Coronel Emerson da nave Odyssey.
The Odyssey'i biliyor musun?
Há que estar orgulhoso de fazer cinema. Conhece a Odisséia?
Çünkü Odyssey'nin Alman bir yönetmene ihtiyacı var...
Por que o contratou?
Paul, içinde Roma dönemi resimleri bulunan bir kitap buldum.Odyssey'de işimize yarayabilir.
É livro sobre pintura romana.
Ama Odyssey Yunancadır ki!
Mas a Odisséia é grega
Seni Odyssey projesine çeken neydi, Paul?
O que o interessa na Odisséia?
- Odyssey durum nedir?
- Qual é a ETA da Odyssey?
Odyssey çıktı.
- Estamos contigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]