Olabilirsin Çeviri Portekizce
9,973 parallel translation
Üzgünüm. Mahallenizden kimse ilgilenmiyor gibi hissediyor olabilirsin ama biz buradayız.
Peço desculpa... que se sinta como se ninguém cuidasse do seu bairro, mas agora estamos aqui.
Seninle değil. - Nasıl bu kadar emin olabilirsin?
- Como é que podes ter tanta certeza?
Ne yapabilirsin ne olabilirsin bilmiyorum.
Eu não sabia do que eras capaz ou o que poderias tornar-te.
- Sanırım haklı olabilirsin.
- Se calhar tem razão.
- Nasıl bu kadar emin olabilirsin?
Como tem tanta certeza?
Abin için bunu istemiyor olabilirsin ama o altı kıza cehennemi yaşatan vahşi için bu gerekli.
Podes não querer isso para o teu irmão, mas é necessário para o predador que fez 6 raparigas passar por um verdadeiro inferno.
Sen Kaptan Saçı Büyük olabilirsin.
Podias ser o Capitão Cabeludo.
Sen de Ölümbakışı olabilirsin.
Tu podes ser o Olhar da Morte.
Beni izledikten sonra bana "Katie, biliyor musun..... büyüdüğünde ne istersen o olabilirsin." demişti.
E, depois de ver-me, ela disse, "Sabes, Katie... Tu podes crescer e seres o que quiseres."
Sen rahatlamış olabilirsin Yüzbaşı fakat hala içimizdekini bilmiyoruz.
Pode estar aliviado, capitão mas ainda não sabemos como chegaram até nós.
- Evet, katılmamak elde değil. Ama tek bir geceliğine, o efsane bilete sahip olduğun için kızın seviyesine konuk olabilirsin.
Concordo contigo, mas só esta noite, porque tens esse bilhete, podes estar ao nível dela.
Hayır, kendin... Kendin olabilirsin.
Pode ser você mesmo.
Şehrin Beyefendisi olabilirsin.
Tu... poderás ser o Senhor da Cidade.
Yeni iğneyi kabul edememiş olabilirsin.
Talvez as novas injeções não te estejam a fazer bem.
Emin olabilirsin aşkım sadece seni düşüneceğim.
Fica descansado, amor, pensarei apenas em ti.
- Sen "o" olabilirsin.
- Você pode ser o escolhido.
Eğer kotanı tutturmaya devam edersen ayın elemanı olmaya aday olabilirsin.
Sabe que se mantiver as suas cotas, você pode entrar na fila para o empregado do mês.
Ojelerinin kirlenmeyeceğine emin olabilirsin.
Vou assegurar-me que não estragues a manicura francesa.
Uzaktan patlatmak için bombayı ayarlamış olabilirsin.
Podias ter programado a bomba para explodir por controle remoto.
Biliyor musun, acemi, hilebaz, gayriciddi küçük bir çocuk olmadığında aslında çok yararlı olabilirsin.
Quando não se é um tipo grosseiro, tonto e pouco sério, pode-se ser bastante útil.
Bunu bilmiyor olabilirsin, ama babam 11 Eylül'de öldü.
Talvez não saibas, mas o meu pai morreu no ataque - do 11 de setembro.
Az önce kariyerimi mahvetmiş olabilirsin.
Se calhar acabaste de me arruinar a carreira.
Özgeçmişimden bulmuş olabilirsin.
Podias ter puxado o meu histórico.
Haklı olabilirsin.
Sim, talvez tenhas razão. Obrigado.
Bunalım geçiriyor muyum diye soruyorsun. Ama iyi olduğuma emin olabilirsin.
Procura sinais de stress pós-traumático, mas garanto-lhe que estou bem.
Hepsine sahip olabilirsin. - Bizim için mesele para değil.
Podem ficar com tudo, não queremos saber do dinheiro.
Bu kadınları öldürmüş olabilirsin ya da ailelerinin ölümünde rol oynamış olabilirsin ama bunlar Amerikan mahkemesinde suçlu bulunacağın anlamına gelmiyor
Pode ter matado aquelas mulheres, pode ter sido cúmplice na morte das suas famílias, mas nada disso garantirá uma condenação num tribunal americano.
Sen de yüz yıl sonra orada olabilirsin.
E tu também podes estar lá, daqui a cem anos.
Bunun bir parçası olabilirsin.
Podias fazer parte de tudo isto.
Sen de bunların hepsine sahip olabilirsin Joe.
Pode ter tudo isto, Joe.
Umarım sen de olabilirsin.
- Espero que também possa ser.
Hydra'nın ikinci başı olabilirsin.
O Ward talvez seja a segunda cabeça da HYDRA.
Ve farkına varmamış olabilirsin diye söyleyeyim zayıf Yenilmez yoktur.
E no caso de não teres notado... Não existem Avengers fracos.
Başka gezegenleri fethetmiş olabilirsin Thanos ama işler en kötü halini aldığında...
Podes ter conquistado outros planetas, Thanos, mas quando as coisas estão piores...
Cezalandırıldığını düşünüyor olabilirsin, ama bunları bırakman lazım.
Quaisquer ilusões que tenhas sobre ser castigado precisas de as deixar aqui.
Onu Alistair Turner olarak tanıyor olabilirsin.
Devia conhecê-lo como Alistair Turner.
Ufaklığı söylediklerinle kandırmış olabilirsin ama ikimiz de biliyoruz ki ördeğin boku yedi.
- Porque vejo. Pode ter enganado o rapaz, mas ambas sabemos que teve azar.
- Nasıl olur da hislerini bir yabancıya anlatacak kadar salak olabilirsin?
- Harvey... - Como pode ter sido tão parvo ao partilhar coisas com uma estranha?
Bu durumda gözyaşı döken sen olabilirsin ama suç işlemekle itham edilen de o.
Pode sentir-se chorosa por isso, mas ele é que foi acusado de cometer um crime.
-... bir lider olabilirsin.
- Sobre o líder que decepcionou os Americanos.
- Tabii beni duymamış da olabilirsin.
Não, não podias ter ouvido falar de mim.
Buna engel olabilirsin Darren.
Ainda podes parar isto, Darren.
Kurtarıcı olabilirsin.
Podes ser a Salvadora.
Elbette ki olabilirsin.
Claro que podes.
Başka çıkış yolu göremiyor olabilirsin ama var.
Não consegues ver a saída, mas há.
- Bugünden sonra buna emin olabilirsin.
Depois de hoje, podes ter a certeza.
Sen de olabilirsin.
- Tu também podes ser um.
O zaman kimsenin siklemediği Bay Guam olabilirsin.
Assim, podias ser o Sr. Guam...
Kendisi bir böcek olmadığından onu tanımıyor olabilirsin.
Ele não é um insecto, - por isso não deves conhecê-lo.
Unutmuş olabilirsin onu.
- Pode ter-se esquecido dele.
Sakin olabilirsin.
Podes acalmar-te.
olabilir 2111
olabilirim 40
olabildiğince 16
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
olabildiğince çabuk 25
olabildiğince çabuk geldim 25
olabilirim 40
olabildiğince 16
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
olabildiğince çabuk 25
olabildiğince çabuk geldim 25