English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / Olga

Olga Çeviri Portekizce

450 parallel translation
Birkaç gün önce Olga getirdi.
A Olga trouxe-o, há uns dias.
Onu bana satmaya çalışmıyorsun, değil mi, Olga?
Näo estás a tentar vendê-lo a mim, pois näo, Olga?
- Bana inanıyor musun, Olga?
- Acreditas em mim, Olga?
Aramızdakileri değiştirmez, Olga.
Näo entre nós, Olga.
Olga mafyada geri dönüş yoktur.
Olga... ... näo podemos sair... ... de um gangue.
- Olga'yı karıştırma.
- Deixa a Olga em paz.
- Olga.
- Olga.
Ama, Olga, o adamı tanımıyorsun!
Mas, Olga, näo conheces aquele tipo!
- Olga, gelmelisin!
- Olga, tens de vir!
Olga, hayır!
Olga, näo!
Olga, aç şu kapıyı!
Olga, abre a porta!
Olga.
Olga.
Komiser Flaherty, ben Olga Stassoff.
Sargento Flaherty, fala Olga Stassoff.
Dur, Olga!
Espera, Olga!
Olga Danilovna, babana aracılar yollamama izin ver.
Olga Danilovna, permita-me que a peça em casamento ao seu pai.
Söyle bize, Olga Danilovna, hangimizi damat olarak seçeceksin?
Olga Danilovna, quem de nós pode pedir a sua mão ao seu pai?
Olga için yaptığımız antlaşmayı da unutma.
E lembra-te do nosso acordo sobre a Olga.
Olga... senindir.
Tu ficarás... com a Olga.
Ve işte gelen egzotik yıldız, Olga Mara!
E aqui vem a exotica estrela, Olga Mara!
Ne oldu, Olga?
O que é, Olga?
Hey, Olga, Volga!
Ei, Olga, Volga!
Hey Olga Volga, bekle beni!
Espera por mim, Olga Volga!
Çoğunu Gene ve Olga ödedi, hayatım.
Foi sobretudo o Gene e a Olga, querido.
Olga, bunu asla unutmayacağım.
Olga, nunca me esquecerei disto. Nunca.
- Hey, Olga, sırtın nasıl?
- Ei, Olga, essas costas?
Olga ve Mary Lou, 412'ye.
A Olga e a Mary Lou ficam no 412.
Kılımı kıpırdatmadan Olga'nın odasında oturdum.
Sentei-me no quarto da Olga sem mexer um dedo.
Finzi-Contini, Olga.
Olga.
Ancona, Olga.
Olga.
Dindarlık, yılan yağı işi ve silahşörlük tutmayınca, ortak bulup saygıdeğer bir dükkancı oldum, ve zar zor İngilizce konuşan İsveçli Olga isimli bir kızla evlendim.
Depois de ter tentado sem êxito, religião, banha da cobra e pistolas, arranjei um sócio, tornei-me um honesto comerciante, e casei com a Olga, uma sueca que mal falava inglês.
Olga, seni kapıdan içeri taşıyayım mı?
Olga, levo-te ao colo?
Olga!
Olga!
Üç eyalette binlerce kilometre katederek Olga'yı aradım, ama ne çare.
Palmilhei a maioria dos três Estados e centenas de quilómetros à procura da Olga, sem qualquer êxito.
Bu Olga'ydı.
Era a Olga.
Olga pek İngilizce öğrenememişti ama Cheyenne dilini iyi sökmüştü.
Olga nunca aprendera o inglês, mas aprendeu bem o Cheyenne.
Sonunda Olga'yı bulmuştum.
E assim encontrei finalmente a Olga.
- Olga!
Olga!
Olga, ne yapmalıyız?
Olga, o que fazemos?
Olga, bu çorba bir harika!
Este borsch está delicioso, Olga.
Senin kaç çocuğun olacak Olga?
Quantos você terá, Olga?
Gretel'in kendisini oyuna getirdiğini anlayan kötü cadının burnu birden büyümeye başladı. Gece'de annem hep parti verirdi ve Olga Teyze sihirli feneri ve peri hikayeleriyle birden çıkagelirdi. 12.
E quando a bruxa má percebeu que a pequena Gretel a tinha enganado, o seu nariz começou a crescer, a crescer.
Kışa hazırlık yapmaya başladım... ve adamlarımdan bazılarını ve bütün atları Olga Körfezine yolladım.
Na preparação para o Inverno, tive que mandar parte do destacamento para o Golfo Olga.
Ben Olga Berriossiva.
Eu sou Olga Berriossiva.
Adım Olga. Sen benim kiracımsın.
Sou a Olga, e tu és a minha inquilina.
- Olga'yla yaşamak nasıl?
- Que tal a casa da Olga?
Eğer sorun yoksa Olga'yla kalmak istiyorum.
Mas eu preferiria ficar com a Olga, se não houver problema.
- Olga.
- A Olga.
Niçin bizi bekletiyorsun?
Porque hesita, Olga?
Olga Danilovna.
Olga Danilovna.
Olga, hadi ama.
Olga, vá lá.
Olga?
Olga?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]