English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / Olmalıydı

Olmalıydı Çeviri Portekizce

6,969 parallel translation
Kulübün dışında giriş çıkışı denetleyen bir ekip daha olmalıydı.
Deviamos ter tido outra equipa de detetives fora do clube, a vigiar as saídas.
- Belki de daha açık olmalıydım.
- Deveria ter sido mais clara. - Também acho!
Çünkü partideki bilmece gibi konuşan adam gerçekten yardım edecek mi emin olmalıydım.
Porque eu precisava ter a certeza que o tipo enigmática que conheci na festa estava a falar a sério sobre ajudar-me.
İş bölümü yapmalı ve çabuk olmalıydım.
Tinha de compartimontalizar.
Matty, bence şimdiye kadar benimle ilgili bildiğin tek şey sır tutabildiğim olmalıydı.
- Matty... Pensei que já soubesses que sei manter segredos.
Nathan iki sene önce lisedeyse elinde daha yeni bir baskı olmalıydı.
E se Nathan estava no colégio há dois anos, ele teria tido uma edição mais recente.
Bununla çoktan ilgilenmiş olmalıydık.
Esta merda já devia estar resolvida.
Geçen sene Toulouse'da görülen o olmalıydı.
No ano passado, foi aquele sinal em Toulouse.
O, ben olmalıydım.
Eu podia ter sido alguém.
Bu kancayı bana sapladığın ilk seferde bana zarar vermediğini öğrenmiş olmalıydın.
Era de pensar que tinhas aprendido da primeira vez que enfiaste esse gancho em mim. Nunca... crava.
Oradaki sen olmalıydın, o değil.
Devias ter sido tu, não ele.
Açıkça bir çeşit kod hatası var Çünkü şimdeye kadar sorulardan bıkmış olmalıydım
Há claramente um erro de código, porque, por esta altura, devia estar a sufocar-me em pedidos.
Ben olmalıydım.
Devo ter sido eu.
Beni endişelendiren şey, bu haritaya göre tam orada bir yol olmalıydı.
O que me preocupa é que de acordo com esse mapa, deve haver um caminho mesmo ali.
Benimle bağlantı kurması gereken kişi sen olmalıydın. Peter'dan haber aldıktan sonra.
Era a Carrie que devia entrar em contacto comigo quando tivesse notícias do Peter.
Bu yüzden Miller sinsice dolanıyor. Dosya odasındaki tek sinsi ben olmalıydım.
Foi por isso que o Miller estava perto da sala de arquivos quando só eu devia estar lá.
- Finn senin arkanda olmalıydı.
O Finn devia vir mesmo atrás de ti.
Neyse bir Noel'de, çocuk dört yaşına falan gelmiş olmalıydı o zamana kadar oraya gittim ve yanımda küçük bir hediye götürdüm.
Então, num dos Natais, a criança devia ter uns quatro anos, fui lá e levei um pequeno presente comigo.
Şu anda bir hırsızın peşine düşmek yerine Neal'ın yanında olmalıydım.
Devia estar em casa com o Neal, não atrás de um ladrão qualquer.
Sevdiğimiz sadık arkadaşlarımız. Mona bu gece burada olmalıydı.
A Mona devia de estar aqui hoje.
Yanında olmalıydım.
Eu devia estar lá.
1942'de sana özgürlüğünü verdim. 1977'de en iyi arkadaşını öldürecektim çünkü yardıma gelen sen olmalıydın Stefan.
Em 1942, eu libertei você, e em 1977 quase matei seu melhor amigo porque você deveria ter me ajudado, Stefan.
Şimdiye kadar burada olmalıydılar.
Já deveriam ter chegado.
Şablon kusursuz olmalıydı.
O padrão... precisava ser exacto.
Saat 04 : 00'ü geçmiş olmalıydı.
Deve ter sido depois das 4 da manhã. Eu voltei para o meu quarto.
Anna öptüğüm son kadın olmalıydı.
A Anna deveria ter sido a última mulher que eu beijaria.
Hep iyi adam olmalıydı. Ama çok şakacı biriydi. Şaka yapmayı severdi.
Ele tinha sempre de ser o bonzinho, adorava estar sempre na brincadeira.
Ve kendisi hakkındaki tavrı ve o kişiliğini koruyabilmesi. İçinde yaşasa da çok acı çekiyor olmalıydı.
Ele continuou com a mesma atitude em relação a si próprio e com a mesma personalidade, embora por dentro estivesse a sofrer muito.
Şimdiye bütün cevapların bende olmadığını anlamış olmalıydın.
Já devias saber que não tenho todas as respostas.
Kızıma da sahip olmalıydın değil mi?
Também tinhas de ter a minha filha?
Bize söyleyecek önemli bir şeyi olmadığına emin olmalıydık.
Tínhamos de ter a certeza se não sabia alguma coisa útil.
Senin gibi normal biri olmalıydım.
Devia ter sido como tu, ter sido normal.
Sıradan biri... olmalıydım, herkes gibi.
Devia ter sido só... normal, como...
Alabildiğim her şeyi aldım ama çıkmak için çok hızlı olmalıydım.
Trouxe tudo o que consegui, mas tive de sair de lá muito rápido.
Ama hesaplar şifreli olmalıydı yani giriş yapmak için şifre lazımdı.
Mas as contas estavam codificadas, transferidas pelas empresas de fachada...
Birkaç değişiklik yaptık biliyorum ama burada kurabiye satıyor olmalıydık.
Eu sei que fizemos alguma mudanças, mas... esta loja ainda devia ser acerca de vender bolachas.
Bobby ya da onun okul birliği kardeşleri olmalıydılar.
Deve ser o Bobby ou um dos seus colegas.
Hala dışarıda onu arıyor olmalıydık.
Devíamos continuar a procurá-la.
Daha dikkatli olmalıydın Walter.
Precisas de ser mais cuidadoso, Walter.
İstenmeyen ilgi çekeceklerini biliyor olmalıydı.
Ela devia saber que elas iam atrair atenção indesejada.
Başka bir yolu olmalıydı Hotch.
Devia ter havido outra maneira, Hotch.
Burada olmalıydı.
Ela devia estar aqui.
- Üç tane olmalıydı.
Deviam ser três.
Varmış olmalıydılar.
Não há sinal de ninguém.
Bu da beni düşündürdü. Biri onu özellikle bırakmış olmalıydı, değil mi?
Isso fez-me pensar, alguém as deve ter deixado lá de propósito, está bem?
Aynı çalışma disiplini ama kuralsız olmalıydı.
"Deve ser a mesma ética de trabalho, mas sem regras."
- Katılıyorum, orada olmalıydın.
Tens razão, tinhas de estar lá. Não.
Diğer mahkûmlarla aynı yerde olmalıydım.
Deveria estar com os outros!
İnandırıcı olmalıydı.
- Tens garras.
Bunun için hastanede olmalıydı.
- Precisa de estar no hospital.
Her ayın ilk günü olmalıydı... çünkü Georgetown'da kiraladığını... oda ile aynı günde olmalıydı sanırım otelde buluşmayı bu yüzden iptal ettin arkadaşını her gördüğün... zamanda.
Acho que seja para não pagares a diária do quarto, todas as vezes que estás com o teu amigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]