Omen Çeviri Portekizce
98 parallel translation
"Karanlık Omen ve Belladonna."
Dark Omen e Belladonna.
Sabahın 4 : 00'üne kadar Omen üçlemesini seyrettim.
Estive a pé até às quatro da manhã, a ver a trilogia Omen.
Kramer, dinlesene. The Omen'i seyretmiştin, değil mi?
Kramer, viste o Omen, não viste?
The Omen açık hava sinemasında oynuyormuş.
O "The Omen" está a passar no drive-in.
Evert. Ben The Omen'e gidebiliriz diye düşünüyordum
Sim eu estava a pensar em talvez o "The Omen".
The Omen?
The Omen?
OMEN ( KEHANET )
Omen
Ya da "Omen" deki gibi.
Ou como no "The Omen".
- Hayır. Alamet. Alamet diye okunuyor.
- Não, omen, é pronunciado omen.
Bu Omen.
- É a Omen.
- Omen.
- Omen?
Omen onun İntihar Kızı sahne adı.
A Omen é o nome de palco dela.
- Omen dün gece bizimle birlikte punk gösterisindeydi.
A Omen esteve connosco ontem à noite, no espectáculo punk.
Göğsünde'Ölüm bizi ayırana kadar, Omen ve biri'yazan bir dövmesi vardı.
Ela tinha uma tatuagem no peito que dizia : "até que a morte nos separe". "Omen e..." alguém.
Sid Omen'in kafatasındaki deliklerde yeşil bir madde buldu.
O Sid encontrou uma substância verde nas perfurações do crânio da Omen.
Omen tekmelenerek öldürüldü demiştin, değil mi?
Diz-me que a Omem foi pisada até à morte. Tenho razão?
Kızınızın göğsünde'Ölüm bizi ayırana kadar. Omen...'ve başka birinin adı yazan bir dövme vardı.
A sua filha tinha uma tatuagem no peito que dizia : "até que a morte nos separe".
Omen ayakla ezilmediyse, muhtemelen katil topuğu bu şekilde tutmuş. Ve ona topukla saldırmış.
Se não foi pisada, então a assassina agarrou-a assim e atacou-a com o salto.
Omen'i çıkarırsak sekiz şüpheli var.
Tirando a Omen. São oito suspeitas.
Omen kiminle görüşüyordu?
Como quem é que andava a Omen?
Omen bir sürü erkekle görüşüyordu.
A Omen andava com muitos gajos. E gajas.
Omen'in göğsüne bir bakacağım.
Bem, vou ter que dar uma olhada ao peito da Omen.
Omen ve Al.
"Até que a morte nos separe. Omen e Al."
Omen'la konuşmaya başladık ve sonunda onun dövmecisi oldum.
A Omen e eu ficámos na conversa e acabei por ser a artista de tatuagem.
- Omen'la sevgiliydiniz.
Você e a Omem eram namoradas?
- Omen'ın göğsüne dövmeyle yazdırdığı şeyi biliyor muydun?
Conhecia os escritos que a Omen tinha tatuado no peito?
Omen ve Al sevgiliydi, tamam mı?
A Omen e a Al. eram amantes, certo?
Yani? Ve Omen ayakkabısız bulundu.
A Omen foi encontrada sem sapatos.
Elimizde kalan tek şey Omen'in elinin iki tarafındaki ezikler.
Tudo o que nos sobra é este selo em ambos os lados da mão da Omen.
Ölüm bizi ayırana kadar, Omen ve Al.
"Até que a morte nos separe". "Omen e Al."
Omen ve Al'ın sen ve o olduğunu sandın.
E pensava que "Omen e Al." significava você e ela.
Omen'la bir gece çıktın diye Omen ve Al yazdırdığını sanmıştın, Bay Albert Leinhart.
Quero dizer, pensou que só porque ficou com a Omen naquela noite, era tudo sobre a Omen e o Al... Albert Leinhart.
Zeka oyunu oynamak mı istiyorsun?
Estás a brincar com a minha cabeça? "Omen e Al."?
Omen'ı benim öldürdüğümü nereden anladınız?
Como é que sabem que matei a Omen?
[Şeytan'ın oğlu Damien, The Omen filminden] Tamam, Sock.
Vou para casa, Sock.
"The Omen" 1 ve 2'yi futbol antrenmanına götürmem gerekiyor.
Vou levar o Omen 1 e 2 para o treino de futebol, tá?
Omen filmindeki dadı oradan alıntıydı.
Certamente dá um novo significado à ama de "O Génio do Mal".
Omen be Dabs.
O Omen, o Dabs e eles, meu.
- Omen, Dabs ve birkaç kişi daha.
- O Omen, o Dabs e mais um pessoal.
- Omen mi?
- O Omen?
Omen'e gitmemi, adamı bulmamı ve öldürmemi mi istiyorsun?
Queres que apanhe o Omen e que dê cabo dele?
Sadece Omen'le birlikte git yap.
Vai mas é buscar o Omen e façam o serviço.
Omen ve Blammy'e söylediğimde suratına gülecekler.
Quando contar ao Omen e ao Blammy, vão rir-se na tua cara.
Omen.
Omen.
Omen.
Amêndoas!
Omen ve biri.
"Omen e..." alguém.
Omen ve Al'.
"Omen e Al".
Omen ve Al mı yazdırmak istiyorsun?
"Omen e Al."?
Ölüm bizi ayırana kadar. Omen ve Al.
"Até que a morte nos separe".
Al buna çok sevinecek.
"Omen e Al."
Omen ve Al öyle mi?
Estás a gozar comigo, certo?