Ordek Çeviri Portekizce
1,655 parallel translation
Sürekli bana, "aptal ördek" deyip duruyor.
Ele continua a chamar-me de "miúdo estúpido"
Zig, senin ördek şu viskiden içmeyecek değil mi?
- O teu pato não toca na Pikesville.
Birlikte ördek avlamaya gittik, değil mi Craig?
Fomos caçar patos juntos, não foi Greg?
Ördek avı mı?
Caçar patos?
Ördek avına mı?
Caçar patos?
Gay! Jack'le ördek avına mı çıktın?
Gay, foste caçar patos com... com o Jack?
Bir ördek mi vurdun?
Acertaste nalgum pato?
Bir ördek vurdum, ve...
Disparei a um pato, e...
Onunla ördek avına çıktığına inanamıyorum.
Não acredito que foste caçar patos com ele.
Bizim insanlarımız ördek vurmaz.
A nossa família não atira aos patos.
Güzel yemekti. Dinle, bazı akşamlar Emma'yı Davieslere gönderme hususunda... ne dersin? Ördek.
Foi uma refeição deliciosa.
Ördek!
Pato!
- Ah! Suya, suya, ördek.
... para a água, para a água, pato.
Ördek.
Pato.
Tavşan, tilki ve bıldırcın, keklik ve vahşi ördek, hepsini bu şansla yakalayabilirdin.
Coelhos, raposas e codornizes, perdizes e patos bravos, pode-se apanhar tudo isto, com sorte.
Pekala, siber-ördek.
Certo, robot-pato.
Sing Sing, bu Pekin ördek ayağı tam bir pislik!
Sing Sing, estas patas de Pato Pequim não uma merda.
Ördek anda kullananılan bir şey.
Algo para caçar patos.
Hem de sürüyle ördek.
Uma grande quantidade de patos.
Evet, eminim çirkin ördek yavrusu sendin.
É, tenho certeza que você era um verdadeiro patinho feio.
Ördek oldum, görüyor musun?
Vês os meus patos?
Ördek. Vak-vak. - Sana mandalina demeyi nasıI biliyor?
Como é que ele sabe o que te deve chamar?
Her zamankinden mi Bay Hughes? - Hanımefendi için Clementine çorbası fırında kuşüzümlü ördek ve roza soslu armut tatlımızı tavsiye edebilirim. - Lütfen.
- O costume, Sr. Hughes?
Ama hiç eksilmez paran Ördek gibi vaklarsan
Mas nunca te faltará dinheiro Se és capaz de grasnar como um pato
- Aptal ördek mi dedi birisi?
- Será que ouço "fracassado"?
Bu ayakkabılarla ördek gibi yürüyorum.
Não posso caminhar com estes sapatos.
Hadi hadi hadi. Salı ördek, çarşamba örnek, perşembe kaz.
Terça é pato, quarta é pato, quinta é ganso.
Bu geceki mönümüzde ıstakoz, şaraplı dana fileto ve kızarmış ördek seçenekleri var.
Esta noite estamos a servir um prato de marinheiro. A sua escolha seria lagosta, filé mignon ou... bife de pato?
Istakoz, dana ya da ördek.
Lagosta, Filet mignon ou pato?
Her ördek kendi içindir.
é cada pato por si mesmo
Ördek seni ekti.
o pato deixou-vos!
Ördek, kuğu ve geyik.
Um pato, um cisne e um veado.
Bana rulo köfte yapmakla, senin için ördek rostosu yapmak arasında kararsız kaldı.
Ela hesitou entre pato assado para ti e rolo de carne para mim.
- Sonuçta senin için ördek yapmasında anlaştık.
Por isso concordámos que fosse pato.
Ördek rostosu yiyoruz? - Elbette.
Vamos comer pato assado?
Daha da kötüsü de yemekte ördek vardı. En sevdiğim yemektir.
O pior é que tínhamos pato para o almoço, o meu prato preferido!
Neyse ki, ördek soğuduğunda da güzel olur.
Bem, felizmente, o pato come-se bem frio.
Biraz ördek kalmıştı.
Sobrou pato.
- Biz ördek oturuyor olacak.
- Estaremos muito vulneráveis.
Yavru bir civciv ve ördek.
É uma galinha e um pato bebés.
Adlarını Küçük Civciv ve Küçük Ördek koydum.
E chamei-lhes Galinha Jr. e Pato Jr.
Civcivle ördek mi?
A galinha e o pato?
Küçük Ördek?
Pato Jr.?
Yeni ev hediyeniz olarak, size yavru bir civciv ile yavru ördek aldım.
Como presente de recepção, comprei uma galinha e um pato bebés. A sério?
Gerçekten mi? Bize civcivle ördek mi aldın?
Uma galinha e um pato?
Nefis ördek yapmaya başladık yarın için aklınızda olsun.
Disseram-me que vamos ter pato fresco.
El Paso'da ördek şekerleme, abajur, kamyon dur, stetoskop..
Butterscotch mergulhado em El Paso, florescente, luzes de camião, estetoscópio...
Yavaşla, küçük ördek.
Calma, patinho.
Ayrıca ördek yavrusu besledim.
Também alimentei patinhos.
Ve onları ördek sosuna batırdım.
Mergulhe-as no molho do pato.
Ne zamandan beri ördek yiyorsun?
Desde quando comes pato?