Orson Çeviri Portekizce
809 parallel translation
- Merhaba Orson.
Olá Orson.
Biraz önce Welles'e rastladım.
Encontrei com Orson Wells,
Orson Welles'in okuyuşu fazla tiyatro diliydi.
A narrativa de Orson Wells era muito teatral,
Öyküleme için Welles'in doğru değildi.
A voz de Orson Wells não estava certa para a narrativa,
Orson Welles "Bitmeyen Balayı" filminin çekimini 1957'de tamamladı.
Em 1957, Orson Welles terminou as filmagens para "A Sede do Mal"
Bu uyarlama onun isteğini yerine getirmeyi ve filmi Orson Welles'in görmeyi istediği şekilde göstermeyi amaçlıyor.
A presente versão tenta corresponder às suas sugestões e tornar o filme na obra que Orson Welles queria conceber.
Benim adım Orson Welles.
Meu nome é Orson Welles.
Sanırım Kharkov ya da Kiev'den ya da ona benzer bir yerden bahsediliyordu. Her yer saldırıya uğramış gibi bir durum sözkonusuydu. İlk başta bunun bir Radyo Tiyatrosu olduğunu düşündüm. [1]
Estava na rádio de Kharkov ou de Kiev ou qualquer outra e chegavam relatos de bombardeios e ataques, pensei que era um programa como o do Orson Welles, em que ele bombardeou Nova Iorque.
Jeanne Moreau hangi filmde, Orson Welles'in partneriydi, Shakespeare'in oyununda?
Em que filme Jeanne Moreau contracenou com Orson Welles numa personagem de Shakespeare?
Ancak ana karakter iş adamı değil de büyük bir medya patronu... olarak değiştirildiğinde rol tam Orson'a... göre olmuştu ve o da hakkıyla oynadı, tabii ki.
Aquele famoso magnata, sim. Mas quando o personagem mudou para o famoso magnata dos jornais ficou óbvio que Orson devia fazer o papel, o que aconteceu.
Kırk yıl sonra bu hayal, genç Orson Welles tarafından radyoya uyarlandığında, savaş gergini Amerika'da hâlâ milyonlarca insanı korkutabiliyordu.
Quarenta anos mais tarde, esta fantasia continuou ainda a poder, assustar milhões de Americanos temerosos de uma guerra, quando foi radiodifundida dramaticamente pelo jovem Orson Welles.
Lowell'in Marslıları, H. G. Wells ve Orson Welles tarafından sunulan Dünyalar Savaşı'ndaki gibi art niyetli bir tehditten çok farklı olarak tehlikesiz ve iyimser, hatta biraz tanrısallardı.
Os Marcianos de Lowell eram bondosos e confiantes, até mesmo um pouco divinos, muitos diferentes da ameaça maléfica, apresentada por H.G. Wells e Orson Welles em A Guerra dos Mundos.
Modacı, paşa, hami, bir de, Laurent De Médicis ve Orson Welles'in oğlu gibiydi.
Filho ilegitimo até Laurent de Médicis e Orson Welles.
Rockin'Ricky, bu Orson Welles numarasından sıkıldı!
Pára com essa história à Orson Welles.
Aslında Orson Welles, 1939 yılında, ilk sinema filmi olarak, Heart Of Darkness'ı yapmayı planlamıştı.
como seu primeiro filme.
Orson Welles ile deneme çekimleri yapılmış, Kurtz ve ekip dahi tasarlanmıştı.
Fizeram-se testes de imagem com Welles no papel de Kurtz e construíram-se cenários.
Orson Welles'in denediğini ama başaramadığını söyledi.
Ele disse : " O Orson Welles tentou e não teve sucesso.
John Hustons'in... Orson Welles'in, Frank Capras'nin filmlerini istiyoruz.
Queremos os filmes dos novos John Hustons Orson Welles, Frank Capras.
Orson Welles Yurttaş Kane'i yaptığında sadece 26'sındaydı.
Orson Welles tinha 26 anos quando fez o "Citizen Kane".
Yazdım, yönettim ve oynadım, tıpkı... Orson Welles'in Yurttaş Kane'de yaptığı gibi.
Escrevi, realizei e representei tal como Orson Welles em "O Mundo a Seus Pés".
Evet, öyle, ama Orsan Welles angora kazaklar giymiyordu, değil mi?
Sim, bem, o Orson Wells não usava camisolas de angorá, pois não?
İki kişi. Orson Welles ve ben.
Orson Welles e eu.
- Evet. - Ve Orson Welles'le, the Mercury Theater.
E o "Mercury Theater", com Orson Welles.
Orson Welles.
Orson Welles.
Teşekkürler...
Obrigado... Orson.
Orson Welles! Yaşayan en iğrenç insan!
Orson Wells é o homem mais detestável do mundo!
Tabii benimkiler de Orson Welles'in izlerine uyuyordu.
Os meus encaixavam perfeitamente nos de Orson Welles.
Orson Welles. Şeytani Jim W. Gettys'in siyasi makinesinin aleni kötülüğü artık kontrolü tamamen ele geçirdi.
Não fiz promessas de campanha porque até a poucas semanas não tinha esperança de ser eleito.
Radyo programı "Dünya Savaşları" ndan sonra genç dehaya RKO tarafından daha önce görülmemiş bir serbestiyet verildi.
Na época, só a lenda do cinema Charlie Chaplin, gozava de tal controlo criativo sobre as suas obras. No seu primeiro filme, Orson Welles decidiu explorar a personalidade multifacetada do barão dos media
Welles'in sinemaya olan tutkusu bir şekilde eserine duyulan büyük bir heyecana dönüşmüştü.
ORSON WELLES Ninguém vinha ao plateau, ninguém via as rushes, nada, eu fazia o filme e era tudo.
Merkez de inanılmaz şekilde yükseliyordu. İnanılmaz bir şekilde genişliyordu.
Orson Welles inspirou mais futuros realizadores do que qualquer outro desde David W. Griffith.
Orson Welles, D.W. Griffith'ten bu yana geleceğin yönetmenlerini en çok etkileyen yönetmen olmuştur.
Perdeu todos os seus privilégios um ano mais tarde com O Quarto Mandamento, que foi cortado e parcialmente re-filmado na sua ausência.
Düşüyorsun Orson.
Estás tramado, Orson...
Bir yönetmen hakkında bir yazı okumuştum, Orson Welles'dı galiba filmin en başında, sırf herkesin önünde kovmak için işe birkaç kişi alıyordu.
Li sobre um realizador, o Orson Welles, que, no início do filme, contratava alguém só para os despedir.
Bu adam burger reklâmlarının yönetmeni mi?
Esse Orson Welles realiza anúncios?
Orson!
Glutão!
Orson mu düştü?
O Orson caiu?
İki büyük sanatçıdan biri Orson Welles, diğeri Stanley'di.
Dois dos maiores artistas foram Orson Welles e o Stanley...
Kamerayla oldukça ilginç seçimler yapmışsın, Orson.
Tu fizeste umas escolhas interessantes de utilização da câmara, "Orson"...
Hey Orson Welles! Bir yer seç ve devam et.
Orson Welles, escolhe um local e mexe-te.
H m m. Orson.
H m m. Orson.
Kendini Orson Welles sanan yönetmenlerin kaprislerine boyun eğerek gelmedim buralara.
Querida, eu estou a dirigir um estúdio... não foi por ceder a exigências temperamentais... de todos os directores que se acham Orson Welles.
Aynı Orson Welles'in otopsisi gibi!
É tal e qual a autópsia do Orson Welles!
Uslu çocuk, Orson.
Bom garoto, Orson.
Savaşta açıkça, kimileriyle ters düşmek bahasına Rusları destekledi. En çok da Carnegie Hall kampanyasında, kafası karışık Orson Welles'den sonra.
Na Segunda Guerra, ele apoiou aberta e polemicamente os nossos aliados russos sobretudo num comício no Carnegie Hall, onde seguiu Orson Welles.
Chaplin'e fikri Orson Welles vermişti.
Orson Welles propôs a ideia a Chaplin.
Daha iyi birini bul da göreyim.
- Orson Welles.
İyi akşamlar. Ben Orson Welles ve sizi Joseph Conrad'ın eseri The Heart Of Darkness'ı dinlemeye davet ediyorum.
convidando-vos a ouvir 1938 de Joseph Conrad. nos confins do mundo.
Memnun oldum.
Prazer. Sou Orson Welles.
Orson Welles.
Eu sou Edward.
Kamera acımasız bir enstrümandır.
Orson Welles.