Palazzo Çeviri Portekizce
65 parallel translation
Medici hanedanlığının Palazzo Vecchio'su vardır.
"é o Palazzo Vecchio dos Medici."
Palazzo Vecchio.
O Palazzo Vecchio.
Floransa : Pitti Saray'ının görkemli duvarları, baharla gelen güneş ışığının altında gülüyormuş gibi duruyorlar.
Florença : ao Sol quente desta nossa Primavera, brilham as pedras do Palazzo Pitti...
Onun annesi Fabiola, ve büyükbabası Eugenio... ve onun ataları... hepsi Palazzo'da doğmuştur... Domitilla'nın şuan yanlız yaşadığı evde.
Sua mãe, Fabiola, seu avô, Eugenio, e muito antes, os seus trisavós, todos nasceram neste antigo palácio onde hoje Domitilla vive só.
Tamam. Ben Palazzo Vendori'de olacağım.
- OK, Eu estarei no Palazzo Vendori.
Palazzo di Conte Barbarico?
O Palazzo di Conte Barberigo.
Palazzo Lorenzoni.
Palazzo Lorenzoni.
Her şey eski palazzo gibi.
Parece um velho palácio.
İşte Palazzo Dentia'nın efsanevi hamamları.
Aqui temos os legendários banhos do "Palazzo Dentia".
Mario'nun ailesi, Venezia'daki Büyük Kanal'daki o muhteşem palazzolardan birine sahip.
A família do Mario tem um lindo "palazzo" no Grand Canal em Veneza.
Palazzo Gioia.
O Palácio Gioia.
Ama 17. yüzyıldan kalma çok güzel bir saray var.
Mas ainda há um belo palazzo do Século XVII.
Palazzo della Dogana. ( Dogana Sarayı. )
Palazzo della Dogana.
Sokakta ispanyol paça pantolon giyen birine bağırmak için camı açtım. Tam "Hey! Ezik!" derken kuş uçup gitti.
Bem, eu abri a janela para gritar a alguém na rua por usar calças palazzo, e... antes que eu pudesse dizer "Falhado", o pássaro fugiu.
"Yazdığın o ümitvari rapordaki Palazzo'daki alacağımız yeni iş için tabii ki bu fırsatı kaçırmamalıyız."
Não perderemos a oportunidade de examinar as obras do Palácio, das quais me dás notícias tão desesperantes. "
Charlotte'a Palazzo'yı gösterir misin?
Mostra o palácio à Charlotte.
Dr. Fell, bu olayla ilgili olarak... beyefendinin özel eşyaları hala Palazzo'da mı?
Em relação a este, Dr. Fell... os bens pessoais do senhor ainda estão no Palácio?
Atalarınızdan biri Vecchio sarayında asılmamış mıydı?
Não foi no Palazzo Vecchio que o seu antepassado foi enforcado?
Biliyor musun, Robert Browning bir ara o köşkte oturmuş.
O Robert Browning viveu em tempos naquele palazzo.
Rezzonico Köşkü'ne hoş geldiniz.
Bem-vindos ao Palazzo Rezzonico.
Günlerdir Palazzo Pisani'yi gözetim altında tutuyoruz, bize söylediğin gibi.
Estamos a roubar o Palazzo Pisani há dias, como nos disseste.
Neden Palazzo'yu ziyarete gitmiyorsun?
Porque não visitas Palazzo Te?
Palazzo Te'de oldu.
No Palazzo Te.
Palazzo Te'deki fresklere benzeyen, Jupiter'in sert yarağı.
Deve ser daqueles quadros no Palazzo Te, a Piça dura de Júpiter.
O Enrico Palazzo!
É o Enrico Palazzo!
Bu Palazzo Fiume.
É o Palazzo Fiume.
Ben çocukken Joe Palazzo bir çocuğun parmağını ısırarak koparmıştı.
Quando estava a crescer, Joe Palazzo tirou um bocado do dedo de um miúdo.
Ravello'daki Palazzo Sasso.
O Palazzo Sasso em Ravello.
Geçtiğimiz bir kaç gün- - Bana Palazzo Sasso'yu anımsattı mükemmellerdi.
Estes últimos dias... fizeram-me lembrar do Palazzo Sasso.
Ama sanırım hikayenin çok önemli bir kısmını atlıyorsun
Mas acho que te estás a esquecer de uma parte muito importante dessa história. O Palazzo Sasso não durou.
Ravello'da Palazzo Sasso'da kaldığımı ve senin Europol'le beni kapana kıstırmak üzere olduğum zamanı hatırlıyor musun?
Sabias que não podias ficar com elas para sempre. Lembras-te quando estava hospedado no Palazzo Sasso em Ravello e tinhas a Europol ao meu encalço?
- Palazzo Yeraltı Mezarlığı'nda.
- Nas catacumbas de um palácio.
Palazzo Principessa'dan Mösyö Dino'yu bağlayın lütfen.
Ligue-me a Monsieur Dino, no Palazzo Principessa, por favor.
La Pallazzo Cadenzza.
No Palazzo Cardenza.
Palazzo Capponi'de önceki sorumluyu ortadan kaldırarak kendine bir yer açtın.
Tu criaste uma vaga no Palazzo Capponi, removendo o ex-curador.
Eğer bu konu Palazzo'daki konumumla alakalıysa yolun önü açıldığında, işi adil bir şekilde kazandım.
Se isto é sobre a minha posição no Palazzo, uma vez que o caminho foi limpo, eu ganhei o trabalho justamente.
Evet, kendisi Palazzo Capponi'nin yeni sorumlusu ve tercümanı.
Sim, ele é o novo curador e tradutor no Palazzo Capponi.
Üyeler, sizi Palazzo Capponi'nin yöneticisi olarak onayladı.
As associações afirmaram-no como mestre no Capponi.
Küçük kalabalıklar meclis ve saray önünde toplanmaya başladı.
Uma pequena multidão reuniu-se em Montecitorio e no Palazzo Chigi...
Meclis yolu kapandı, yürüyen bekleyen insanlar var. Bakanlar kurulu girişine gidiyorlar.
A Piazza Colonna está fechada, as pessoas estão de pé, à espera, atentas à entrada do Palazzo Chigi.
Eğer bu konu Palazzo'daki konumumla alakalıysa yolun önü açıldığında, işi adil bir şekilde kazandım. Kendi hünerlerimle.
Se isto é sobre o meu cargo no Palazzo, após abrir caminho, ganhei o trabalho por mérito próprio.
İlk soruşturmayı yapan memurlar, Palazzzo'da herhangi elveda veya intihar notu aramışlar fakat bulamamışlar.
Os primeiros agentes reviraram o Palazzo em busca de uma carta. Uma carta de despedida, de suicídio... Não encontraram nada.
Palazzo'da ortadan kaybolan ikinci kişi.
Foi o segundo a desaparecer do Palazzo.
Rinaldo Pazzi, Profesör Sogliato'ya ve Palazzo'nun son idarecisine katılmalı mı?
O Rinaldo Pazzi deveria juntar-se ao Professor Sogliato e ao último curador do Palazzo?
Bu atanız Francesco, Palazzo'nun dışında asılı halde.
- É o seu antepassado, Francesco, enforcado à porta do Palazzo.
Palazzo Vecchio ve Duomo'yu çizebilmek istiyorum.
Eu quero conseguir desenhar o Palazzo Vecchio e o Duomo.
Commendatore Pazzi, Palazzo Capponi'den iki kişinin kaybolmasını soruşturması için görevlendirilmişti.
Il Commandator Pazzi foi designado para investigar o desaparecimento de dois homens do Palazzo Capponi.
Kim bilir onu ne için kullanıyorlardı belki de Tuileries Sarayı yada Palazzo Farnese tarafından kışkırtıldılar.
Talvez instigados pelas Tuileries ou pelo Palácio Farnese.
Ben Pulitzer yazarı değilim.
O meu pequeno'palazzo'nos bosques.
Belki bu da bizim Palazzo Sasso'muzdur.
Então talvez isto seja o nosso Palazzo Sasso.
Palazzo Sasso sonsuza dek sürmemişti.
Tens razão.