Parkman Çeviri Portekizce
304 parallel translation
Bayan Parkman'ın tavsiye ettiği orkestra mısınız?
Espera, Stanley.
Parkman.
Parkman.
Parkman'a geldik.
Isto aqui é Parkman.
Parkman'a geldiğimizde seni uyarmamı söylemişlerdi.
Disseram-me para o chamar em Parkman.
Parkman'lıymışsın.
Disseram que você era de Parkman.
Parkman Yatırım?
Parkman Savings and Loan?
Frank, Parkman Yatırım'ın yönetim kurulu üyesi olarak senin için iyi bir izlenim bırakmayacaktır.
Bom, Frank, como director do Parkman Savings isso não te deixa ficar bem.
Parkman'a dönme fikri nereden çıktı?
O que é que te decidiu a voltar para Parkman?
Parkman senin memleketin.
- E qual é o problema? Parkman é a tua casa.
Agnes burayı çok büyük buluyor olmalı.
Imagino que a Agnes deve estar entusasmada com isto, não? Esqueci-me de te dizer ela está na comissão de mulheres para o centenário de Parkman. Oh!
- İkisi de Parkman Üniversitesindeler.
- Estão na faculdade na Universidade de Parkman.
Parkman Kütüphanesinde iki tane kitabınız var.
Tens dois livros na biblioteca de Parkman.
Ondan sonra bir şeylerin Parkman'da kalmamı istediğini düşündüm.
Assim, concluí que alguma coisa queria que eu ficasse em Parkman.
Hem Parkman gibi bir çöplükte sağlam para kaldıramazsın ki.
E, além disso, como é que podes arranjar coisa de jeito num buraco como Parkman?
Halen Parkman'ın en güzel kızısın.
Ainda és a mulher mais bonita de Parkman.
Parkman'a bir bilet.
Um bilhete de ida para Parkman.
Milton, Delford Kavşağı, North Oaks ve Parkman.
Milton, Delford Junction, North Oaks e Parkman.
Parkman'a gidin ve kimseyle konuşmayın.
Volta para Parkman.
"Parkman'ın 100. Yılı. 1848-1948."
"Centenário de Parkman, 1848-1948."
Frank, Parkman'dan gideceğim.
Frank, eu... eu vou sair de Parkman.
Nereye gittiğimiz umurumda değil güzelim. Parkman'dan ayrılayım yeter.
Não quero saber para onde vamos, desde que eu saia de Parkman.
Milly'nin küçük Thomas Parkman'ı tutuşturduğu günü hatırlıyor musun? Söndürmek için havuza atmışlardı.
Lembra-se de quando ela deitou fogo ao Thomas Earl Parkman Jr... e tiveram de o meter na fonte para o apagar?
Kimdir? Matthew Parkman.
- Matthew Parkman.
Haydi, Parkman. Buna senden daha fazla ihtiyacım var.
Anda lá, Parkman, Preciso mais disto do que tu.
Sen bir akıl okuyucusun, Parkman.
- Você lê pensamentos, Parkman.
Evet, Ben Parkman.
Parkman.
Gir içeriye Parkman, bitir şu işi.
Entre ali e acabe com isto!
Neden diğerleri değil de onlar?
MATT PARKMAN Paradeiro desconhecido "Porquê eles e não outros?"
Kafamın içinde misin, Parkman?
Está lendo a minha mente, Parkman?
Sen bir salaksın Parkman, bunu biliyor musun?
- És um idiota, Parkman!
O gitti artık, Parkman.
- Escorregou.
- Buna minnettarım, Bay... Parkman.
- Agradeço-lhe, Sr...
Polis Matt Parkman.
- Parkman. - Agente Matt Parkman.
Gerçekten buna minnettarım, Polis Parkman. Teşekkür ederim.
- Muito grato, Agente Parkman.
Gerçekten, Parkman. Ne zamandan beri ses yokluğu gözetlemeyi gerektiriyor?
Parkman, desde quando a ausência de ruído justifica uma vigia?
- Büyü artık Parkman.
- Vê se cresces, Parkman!
- Bay Parkman?
- Sr. Parkman?
Bocalıyor, Bay Parkman.
Ela está agoniada, Sr. Parkman.
Sen ve Matt Parkman, onu koruyorsunuz.
Você e o Matt Parkman estão a protegê-la.
O geceden beri onu görmedim ama ona hayatım pahasına güvenirim, Parkman.
Não o vejo desde aquela noite, mas confio nele com a minha vida, Parkman.
Yavaş ol, Parkman.
Acalma-te, Parkman.
- Detektif Matt Parkman.
- Detective Matt Parkman.
İfademi yaz ve gerisine karışma, Parkman.
Redija o relatório e esqueça o assunto, Parkman.
- Ben kargo uçağı değilim, Parkman.
Não sou um jacto de carga, Parkman.
Parkman, buraya aile toplantısı için gelmedik.
Parkman, isto não é um reencontro familiar. - Eu sei.
Memur Parkman.
Agente Parkman.
- Sanmıştım ki, Maury Parkman...
Pensei que o Maury Parkman era...
Bu şekilde devam edersen, işini tehlikeye atarsın, Parkman.
O seu emprego pode estar em jogo se continuar com isto, Parkman.
Beni bir kez daha ziyaret ederseniz, Detektif Parkman, benden dürüst bir kadın yaratacağınıza inanmaya başlayacağım.
Se me visitar mais uma vez, Detective Parkman, espero que faça de mim uma mulher honesta.
Kaç kişisiniz?
É a orquestra que a Sra. Parkman recomendou?
Sorun ne, Parkman?
O que foi, Parkman?