Paulson Çeviri Portekizce
321 parallel translation
Baba, benden utanıyor musun?
- James. - Este é o Joey Paulson.
- Bu Joey Paulson.
- Este é o Joey Paulson.
Bu bir insan ve onun bir adı var. Ve adı Robert Paulson, tamam mı?
Este é um homem e tem nome, chama-se Robert Paulsen, sim?
Robert Paulson?
- Robert Paulsen.
Onun adı Robert Paulson.
Ele chama-se Robert Paulsen.
Onun adı Robert Paulson.
Ele chama-se... Robert Paulsen.
Onun adı Robert Paulson. Onun adı Robert Paulson.
Fora daqui.
Onun adı Robert Paulson. Onun adı Robert Paulson.
Ele chama-se Robert Paulsen...
Arka tarafta bahçeye gömülmüş olan Robert Paulson'un cesedini bulacaksınız.
Nas traseiras, enterrado no jardim, encontra o corpo de Robert Paulsen.
- Paulson ve Breeher.
- O Paulson e o Breeher.
Bunlar Ajan Paulson ve Breeher.
Estes são os agentes Paulson e Breeher.
Paulson, duyuyor musun?
Paulson, estás a ouvir-me?
- Paulson.
Paulson.
Özre gerek yok, ama sanırım bu işi Paulson bitirmeli.
Não precisa de se desculpar, mas creio que é melhor o Paulson acabar isto.
- Ajan Paulson, sanırım ara vermeliyiz.
- Agente Paulson, precisamos de uma pausa.
Paulson onlarla ilgileniyor... ve ekstra güvenlik ekibi de geldi.
Já as instalei. O Paulson está a tomar conta delas e está lá a equipa de segurança extra.
- Evet? Sorguyu Paulson mı bitirecek demiştin?
Disseste que o Paulson estava a acabar o relatório.
Evet. Demin Paulson'la konuştum.
Acabei de falar com o Paulson.
Onu suçladığımdan değil, ama sorguyu bitiremedim, ayrılıp Paulson'a bıraktım.
Compreendo-a, mas não pude acabar o relatório. Deixei isso a cargo do Paulson.
Aslında neden Paulson'ı arayıp uyandılar mı diye sormuyorsun?
Por que é que não ligas ao Paulson, para ver se elas já acordaram?
- Paulson'ın verdiği.
- Foi o Paulson que mo deu.
Art Paulson'ı mı?
O Art Paulson?
Eski şerif Art Paulson'a ulaştım.
Encontrei o Art Paulson, o ex-xerife.
Evet Paulson.
Sim. Paulson.
- Paulson.
- Paulson.
Dedektif Paulson...
Detective Paulson.
Matt Paulson.
- Matt Paulson.
Tina Paulson'ın ağabeyi.
- Irmão de Tina Paulson.
- Kız 16 yaşında. Matt'ln yaşı küçük birinin sağlığını tehlikeye attığı gerçeğine dayanarak Paulson'ların dubleksine giremeyiz.
Ainda assim, não vamos entrar no duplex dos Paulson dizendo que o Matt estava a importunar uma menor.
Bayan Driscoll? Şerif Bölümü'nden Çavuş Paulson 1. hatta.
O Sargento Paulsen do Departamento do Xerife.
Çavuş Paulson, ben CTU'dan Erin Driscoll.
Sargento Paulsen. Fala Erin Driscoll da UAT.
- Lütfen Çavuş Paulson'a yeni komuta zinciri hakkında bilgi ver. - Tamam. Evet?
Por favor, informe o Sargento Paulsen da nova cadeia de comando.
Çavuş Paulson? Aracım nerede kaldı?
- Quando chega o meu veículo?
Ben Wendy Paulson.
Sou Wendy Paulson.
Ben Stoneybrook'un 2 mil kadar kuzeyinde, Forest yolundayım. Bir kaza olmuş.
Meu nome é Brad Paulson, estou 2 milhas ao norte de Standerbroke... acabo de testemunhar um acidente...
Bu Brad Polson. Kazayı gördü, 911'i aradı. Çok şükür.
Esse é Brad Paulson, ele viu o acidente e chamou socorro.
Adım Hope Paulson.
- Meu nome é Hope... Paulson.
"Hope Paulson" Brad'le alakalı mı?
"Hope Paulson." Parente do Brad?
Hope Paulson.
Hope Paulson.
Brad Paulson karısı öldüğünden beri pekte iyi değil.
Brad Paulson não tem estado bem desde a morte da esposa.
Bence Hope Paulson'ı öldüren bu.
Acho que foi isso que matou Hope Paulson.
Bay McGill, böldüğüm için özür dilerim. Fakat revirden Doktor Paulson arıyor.
Desculpe interromper, mas o Dr. Paulson está a ligar.
Doktor Paulson?
Sim.
Doktor Paulson'ı öldürdü, daha sonra beni öldürmeye çalıştı.
Matou o Dr. Paulson e depois tentou matar-me.
Az önce Doktor Paulson'ı öldürdü ve beni öldürmeye çalıştı.
Matou o Dr. Paulson e tentou matar-me.
Az önce Doktor Paulson'ı öldürdü ve beni öldürmeye çalıştı.
Matou o Dr. Paulson.
Az önce Doktor Paulson'ı öldürdü ve beni öldürmeye çalıştı.
É um assassino.
CTU'ya girmesine izin verdin mi?
Matou o Dr. Paulson.
Kyle'ı görmeye gittiğinde, Jeffrey Paulson olarak belirtmişsin kendini.
Quando foi ver o Kyle, registou-se como Jeffrey Paulson.
Astsubay Derrick Paulson'ın dün hapisten kaçtığını söylemeye geldim.
Na verdade, vim avisar-te que o suboficial Derrick Paulson fugiu ontem da prisão.
Eski Astsubay Derrick Paulson için geldin herhalde.
Presumo que estejas de volta por causa do ex-suboficial Derrick Paulson.