Peer Çeviri Portekizce
53 parallel translation
# # That sweet without peer
# # Este doce sem igual
"The Peer" da şarkı söylüyorsun, değil mi?
Você canta em "The peer", não?
"The Peer" a.
Ao "The peer".
"The Peer" Cumartesi geceleri için eskimiş bir yerdir.
O "The peer" é um sítio antiquado para um sábado de noite.
Baktıkları yüzler.
when the face they peer upon
İşte... "Peer Pressure" Janice Ellinghouse and Trudy Monk.
Aqui esta. "Pressão Social" por Janice Ellinghouse e Trudy Monk.
Vay canına, ( adam ) işletmede tahsis yapıyoruz!
Merecemos o prémio Peer Pleasure ou não?
Daljeet'in mutluluğu için geçen sene Peer Sai'nin kabrinde dua etmiştim.
No ano passado, no túmulo de Peer Sai, rezei pelo bem-estar de Daljeet.
Peer-to-Peer teknolojisinin sağladığı olanaklar eğlence endüstrisinin daha önce benzeri görülmedik bir biçimde tepki göstermesine neden oldu.
As possiblidades sugeridas pelas tecnologias Peer-to-Peer prepararam as indústrias do entretenimento para reagir de uma maneira sem precedentes.
Hal böyleyken, ister Napster gibi eskide kalmış bir p2p sistemini kullanmış olun, isterse Gnutella ya da bittorent sistemini kullanın, buradaki temel ilke şudur : fiilen, ilk haliyle tasarlandığı biçimiyle internet iletişimine katılırsınız ve içerik sağlayacağınız gibi içeriği tüketebilirsiniz de.
Então se você está usando um antigo sistema peer-to-peer, como o original Napster, ou usando o Gnutella, ou o bittorrent O princípio aqui é que você está se engajando na comunicação da Internet como foi originalmente planejada, você está servindo conteúdo tanto quanto consome.
Müzik gramofonla başlamadı ve p2p ağlarıyla da son bulmayacak.
A música não começou com o fonógrafo e não acabará com a rede peer-to-peer.
Peer Sommer, kış gibi yaz.
Par Sommer, de verão e de inverno.
Bana Peer de.
- Mas chamam-me apenas Par.
Sommer, Peer Sommer.
Sommer, Peer Sommer.
- Bay Peer Sommer mi?
- Sr. Par Sommer?
Bir gün bilgisayarlar arası birebir iletişim istiyorlar ertesi gün var olan yapılarını tamamen kapsayacak bir yazılıma yöneltiyorlar.
Um dia é conectividade peer-to-peer, e no próximo é integração total, com a infra-estrutura anterior.
Bu-peer gözden belgelenen var gazeteleri ve dergileri. her beden görmek için orada bulunuyor. Ama çevre örgütleri hareket reddediyor.
Está documentada em ensaios e diários, está lá para todos verem, mas as organizações ambientais recusam-se a agir.
Adamımızın bir adı var.
O informador aparece com o nome de Adam Peer...
Adam-peer. A-peer.
A. Peer.
Birisi dergiye onu sahtekarlıkla suçlayan bir mail göndermiş. - Adam Peer.
Alguém enviou um email para um jornal de medicina a acusa-lo de fraude.
- Takma isim.
Adam Peer. Isso era um pseudónimo.
Ve Dr. Granger son günlerini Adam Peer'i arayarak geçirdi. Siz de Adam Peer'in onu öldürdüğünü düşünüyorsunuz.
Então o Dr. Granger passou os seus últimos dias à procura do Adam Peer, e acha que o Adam Peer o matou por causa do incomodo.
Eh, Peer her kimse gizliliğine öldürecek kadar değer veriyor olabilir.
Seja lá quem for o Peer, ele pode valorizar o seu sigilo o suficiente para matar por isso.
Peer'in kim olduğunu bulamadım ama yazdığı bazı dergilerin serverını hackledim.
Não consegui identificar o Peer, mas invadi os servidores de alguns dos jornais para quem ele escreveu.
Kimsenin söylediklerine öylece inanmıyorum. Ama Adam Peer gizliliğini korumak için ciddi önlemler almış.
Eu não confio na palavra de ninguém.
Küçük bir cinayet çok olasılık dışı gözükmüyor.
Mas o Adam Peer deu-se a muito trabalho para esconder a sua verdadeira identidade. Um pequeno assassinato dificilmente está fora de hipótese.
Pekala, madem Adam Peer bu kadar üretken neden hala yazdığı yere bulamadılar?
Ok, então se o Adam Peer é assim tão prolífico, porque é que eles ainda não foram capazes de encontrar a sua localização?
Adam Peer'in işiydi.
Foi o Adam Peer.
Şey, üstlerini bu hatadan dolayı uyarmaya çalışan bir araştırmacı vardı ama.
por pagar uma multa enorme. Havia um cientista que, que tentou avisar as instâncias superiores sobre a má conduta, mas... disse que esta foi a primeira vez do Adam Peer?
Siz ya da Merrill-Grand'dan başka biri onun Adam Peer olabileceğini düşündünüz mü?
Será que a senhora ou as outras pessoas na Merrill-Grand pensaram que ele pode ser o Adam Peer?
Böylece beni Adam Peer olmadığına 100 % inandırmış bulunuyor.
O que coloca o meu grau de certeza de que ele não é o Adam Peer em cerca de 100 %.
Diğer potansiyel Adam Peer'lar mı?
Outro potencial Adam Peers?
- Adam Peer'ın şirketten biri olduğunu düşünüyorsun.
Então acha que o Adam Peer foi alguém dentro da empresa.
Ya da biz gidip üstlerinize sizin Adam Peer olduğunuza dair şüphelerimizi anlatabiliriz.
Ou então podemos ir falar com os seus superiores e partilhar com eles as nossas suspeitas de que é o Adam Peer.
- Siz de Adam Peer'i anonim olarak bunu duyurmak için yarattınız.
Criou O Adam Peer para fazer a denuncia de forma anónima.
Bilgisayarınız iyice incelendiğinde, Adam Peer'in izini bulacağımıza eminim.
Tenho a certeza de que uma pesquisa no seu computador vai revelar alguns rastos do Adam Peer.
Çünkü ben "Adam Peer" ın bir yarısıyım.
Porque sou apenas metade do "Adam Peer"
İkimiz birlikte Adam Peer'dik.
Nós os dois éramos o Adam Peer juntos.
Üzgünüm ama, eğer Adam Peer onu öldürdü zannediyorsanız, yanılıyorsunuz.
Desculpem, mas... se pensavam que o Adam Peer o matou... estavam enganados.
Paranın iyi niyetli bilim üzerinde etkisi de dahil. Siz de Adam Peer fikriyle çıkageldiniz.
Partilhávamos varias preocupações semelhantes... incluindo a influência do dinheiro na boa ciência.
Başta sadece toproxefin'i ifşa etmek içindi.
Então tiveram a ideia do Adam Peer juntos. No início, era apenas uma maneira de expor o Toproxefin.
Adam Peer zaten vardı, biz de onu tekrar kullandık.
O Adam Peer já existia, Então usamos-o novamente.
Farkına bile varmadan, Adam Peer bizden çok daha fazlası olmuştu.
Quando demos conta, o Adam Peer tinha-se tornado uma coisa maior do que qualquer um de nós.
Belli ki "Adam Peer" Barry'i öldürmedi, o zaman kim yaptı?
Obviamente, o "Adam Peer" não matou o Barry, então quem foi?
Adam Peer gibi davranıp, Dr. Granger'ın verilerle oynadığını öne sürdünüz.
Pensou num plano engenhoso. Passar-se pelo Adam Peer para sugerir que o Dr. Granger tinha falsificado os seus resultados.
- Birebir kriptodöviz değişimi.
- Peer-to-peer Troca de cripto-moeda.
Eşler arası dağıtım.
Sim, "peer-to-peer".
Çünkü bunu yapmak, Adam Peer'ın yaptığı herşeyi çöpe atmak demek olurdu.
porque isso significava desfazer todo o bem que o Adam Peer tinha feito.
Herkese söyleyeceksiniz. Adam Peer hakkındaki gerçekleri.
Vai contar a toda a gente a verdade sobre o Adam Peer.
İnanamıyorum. Barry aslında Adam Peer'miş.
Nem consigo acreditar.
İcadınızı sorgulayan kişi o değil ama.
O Barry era o Adam Peer. Mas não aquele que colocou a sua invenção em duvida.