English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ P ] / Pek iyi değilim

Pek iyi değilim Çeviri Portekizce

418 parallel translation
Pek iyi değilim.
Näo muito bem.
Ben pokerde pek iyi değilim.
Bem, eu também não sou lá muito bom ao póquer.
Yalnız kalamam,.. ... çünkü farketmiş olacağın gibi pek iyi değilim.
Não posso ficar sozinha porque, como já deves ter notado não estou muito bem.
Aslında pek iyi değilim.
Não é possível.
Bu aralar pek iyi değilim.
Não tem sido muito bom.
Yok efendim. Pek iyi değilim.
Não muito bom...
- Pek iyi değilim.
- Uma enchaqueca.
Pek iyi değilim.
Não me sinto bem.
Oyunda pek iyi değilim.
Lembra-te, sou um mau perdedor.
- Pek iyi değilim.
- Nada bem.
Pek iyi değilim.
Nem por isso.
Pek iyi değilim tatlım.
Não muito bem, querida.
Son zamanlarda pek iyi değilim.
- Ultimamente não me tenho sentido bem.
Frosty, ben bu işte pek iyi değilim.
Frosty, Eu não sou bom nisso.
iki haftadır seyehat ediyorum, babamı kaybettim ve şu an gerçekten pek iyi değilim.
Há duas semanas que viajo e acabei de perder o meu pai, e não estou na minha melhor forma.
Bu konuda pek iyi değilim.
Não sou muito bom nisto.
Biliyorum, tenis de pek iyi değilim, ama polo...
Confesso que não jogo bem isto, mas pólo...
Pek iyi değilim.
Nem por isso...
Bu konuda pek iyi değilim.
Não somo muito bem em americano.
Ben pek iyi değilim, Elisa, Neyim var bilmiyorum.
Não estou a ir muito bem, Elisa, não sei o que se passa comigo.
Haydi dostum. Bu işte pek iyi değilim.
Traz-nos uma toalha.
- Pek iyi değilim.
- Não estou me sentindo bem.
Hayır, pek iyi değilim. Hayır.
Não, não estou me sentindo muito bem.
Üzgünüm, George. Bu konuda pek iyi değilim. Hiç sorun değil, Nikki.
Ele virou uma esquina e eu virei essa esquina, e ele apenas não estava lá.
Pek iyi değilim.
Não muito bem.
Pek iyi değilim.
Não me sinto muito bem.
Öte yandan ben pek iyi değilim. Sanırım bu çok tuhaf.
Eu, pelo outro lado, não a estou acontecendo muito bem, o qual é gracioso, suponho.
- Pek iyi değilim.
- Não me sinto bem.
Belki ben bu babalık işinde pek iyi değilim.
Talvez não tenha muito jeito para ser pai.
korkarım ki, pek iyi değilim.
Não muito bem, creio.
- Pek iyi değilim.
- Não estou bem.
Bunda pek iyi değilim.
Não sou muito boa nisto.
Ama o konuda da pek iyi degilim.
Mas também não sou muito boa nisso.
İyi öğrendiğimden pek emin değilim.
Não acho que fiz direito.
Pek iyi değilim.
Não, não estou.
Ama insanlar onlarla pek iyi değilim.
Não sou muito bom com elas.
Benim pek de iyi bir herif olmadığımı düşünürler, değilim zaten.
Pensam que não sou um tipo simpático, e não sou.
- Korkarım pek iyi bir ev sahibi değilim.
Não sou um bom anfitrião.
Ben pek iyi bir kalfa değilim.
Não sou grande coisa como capataz.
Pek iyi değilim.
- Nem por isso.
Korkarım şu anda pek iyi bir sohbet arkadaşı değilim.
Receio não ser uma boa companhia neste momento.
Pek iyi değilim.
Sinto-me melhor.
Pek emin değilim, efendim,... ama benimle gelseniz iyi olacak.
Não sei bem, mas é melhor vir comigo.
Bunun iyi bir fikir olduğundan pek emin değilim efendim.
Não me parece que isso seja uma grande ideia, sir.
İyi karşılanacağıma pek emin değilim.
Apenas não tenho a certeza se serei bem-vinda.
Part - time bir işi olması iyi de Bart`ın çalıştığı insanlardan pek emin değilim.
É bom que ele um trabalho em part-time... mas não tenho a certeza... acerca das pessoas para quem ele está a trabalhar.
- Zaten pek de iyi bir günümde değilim.
- Não faz mal. Mas, para ser sincera, alguma distracção não me faria mal.
Ben pek iyi değilim.
Não tão bem.
Korkarım pek iyi bir mekik pilotu değilim.
Não sou grande coisa a pilotar naves.
Pek iyi yüzücü de değilim.
- Nem que se pareça. Nem sequer sou bom nadador.
Ama pek emin değilim. Herkese evet dediği şu sıralar ona teklif etmen iyi bir zamanlama olur. O zaman davet et.
Então convida-a, é uma boa altura.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]