English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ P ] / Pista

Pista Çeviri Portekizce

10,000 parallel translation
Howe'un mezarı hakkında bir ipucu bulduk.
Temos uma pista da lápide do Howe.
Şuraya bak, bir çeşit ipucu var.
Algum tipo de pista, vejam isto.
Kendi iniş pistine sahip oldukça havalı ahırlarımız olacak. Ve elbette bir ejderha eğitim arenası.
Teremos estábulos porreiros com uma pista de aterragem, e, é claro, uma arena para treinar os dragões.
Ben de CCPD bir şey bulmuş mu diye Joe'yu arayacağım.
Também vou ligar ao Joe, a ver se a polícia tem alguma pista.
Hala vampir playboyumuzun elimizdeki tek şüpheli olduğunu mu düşünüyorsun?
Ainda achas que o vampiro playboy é a nossa melhor pista?
Bu da bize geçmişi hakkında bilgi verebilir.
E isso dar-nos-ia uma pista do passado dela.
- İpucu benim vücudumda.
- A pista está no meu corpo.
Ona Rebekah'tan bahsettiğimde, başka bir ipucunun peşine düşeceğini söyledi.
Quando lhe contei da Rebekah, disse que ia atrás de outra pista.
Son üç ayda elimize geçen en iyi şey.
Esta é a melhor pista que já conseguimos.
Oliver, bu benim ilk meşru ipucum.
Oliver, é a minha primeira pista legítima.
Manassas'daki Davis Havaalanı'nda uçağı karşılayacak.
Vai estar à espera do voo na pista de Camp Davis em Manassas.
Hiç düşme riski olmadan kayakla aşağı kaymak gibi bir his bu.
Sentes-te como... se estivesses a descer numa pista de ski sem hipóteses de cair.
Uçuş pistindeyken Vasily beni aradı.
Recebi um telefonema do Vasily na pista do aeródromo.
Havaalanındayken Vasily'den bir telefon geldi ama hattın öbür ucundaki kişi Vasily değildi.
Recebi um telefonema do Vasily na pista do aeródromo. Só que não era o Vasily do outro lado da linha.
Bir açık bulmuşsun?
Disseste ter uma pista?
Lakin doğru da değil.
Mas é uma pista.
Dur bir ip ucu vereyim.
Uma pista :
- Kafe Elta soruşturması ile kim ilgileniyor?
Olá, quem é a tua pista na investigação do Café Elta?
Seni bulmamıza yarayan ipucuyu verdi.
Ela deu-nos pista para te encontrar.
Başka bir ipucum var. Bizimde.
- Tenho outra pista.
Bir yıldan fazladır bu adamın peşindeyim, ve ne zaman yaklaşsam ortadan kayboluyor.
Há um ano que tento conseguir a sua identidade, e sempre que obtenho uma pista, simplesmente evapora-se.
Barry'den bulduğum ipucunu araştırmasını istedim.
Disse ao Barry para verificar uma pista.
Böyle bir ipucu mu?
Este tipo de pista?
Bu sabah Simon Kincaid'in izini yakaladık.
Tivemos uma pista do Simon.
Bu iletişime ışık tutacak bir ipucu bulma ümidiyle Cezaevi'nin her köşesini aradım... -... ama hiçbir şey bulamadım.
Procurei em cada centímetro da prisão para encontrar alguma pista sobre essas comunicações, mas não encontrei nada.
Sanki dans pistinde sadece biz vardık.
Foi como se fôssemos as únicas duas pessoas na pista de dança.
İlk deşifre ettiğimiz ipucu bir adresti. 399 White Caddesi, Yedinci Daire.
A primeira pista que descodificámos era um endereço... 399 White Street, Apt.º 7.
Yani ilk ipucu, ikincisini çözmüş oluyor.
Portanto, a primeira pista desbloqueia a segunda.
Bu yüzden Patterson'a yardım edip bana ipucu bulabilir misin lütfen?
Portanto, podes ajudar a Patterson a encontrar uma pista? Vamos.
Elimizdeki tek ipucumuz o.
É a única pista de sabermos quem sou eu.
Elimizdeki en sağlam ipucumuz.
É a pista mais forte que temos.
- Rebecca ile ilgili ipucu var mı?
Alguma pista sobre a Rebecca?
Oldukça önemli bir şey.
Esta pista é muito boa.
Boşluk her zaman bir ipucudur.
O espaço vazio é sempre uma pista.
Bunlardan herhangi biri ipucu olabilir.
Qualquer um deles pode ter outra pista.
Ama bu ipucu olayı meyvesini vermezse bunlar tekrar takılacak ve takılı kalacak.
Mas se não descobrirmos nada com essa tal pista, você ficará algemado e não as tirará.
Kurt adam düzen hastası olsa da bir yerde bir ipucu bırakmıştır.
Embora o lobisomem seja arrumado, pode ter deixado uma pista algures.
McSqizy'nin kakası da ipucu vermedi.
E o cocó do McSquizzy não nos deu nenhuma pista?
Nereye gittiği belli olmayan çürük raylardaki paslı bir vagona binmenin en iyi fikir olduğuna emin miyiz?
De certeza que saltar para um carro de mina ferrugento numa pista instável que leva sabe-se lá para onde é a melhor ideia?
- Çağrı hala Irak'ta operasyon peşindeyse izler tazeyken geri dönüp peşlerine düşmelisin.
Se O Chamado ainda está a operar no Iraque, precisa de voltar lá enquanto a pista está fresca.
İki, bizi bu kapıdan, benim seçtiğim bir piste götürmesi için güvenli ve takip edilmeyecek zırhlı bir araç.
Segundo, um veículo blindado para nos transportar em segurança desde esta porta até uma pista à minha escolha.
Onu kaçıranların aracında cihazım var.
Tenho uma pista do veículo que o raptou.
Daha fazla bu zeminde dans edemem.
Já não posso dançar nesta pista.
O zaman tek ve en iyi ipucumuz bu araba.
Então a nossa melhor e única pista é esse carro.
Yani bir düğünümüz dron pilotu, ölü bir kız var. İpucu yok.
Então temos um casamento, um piloto de drones, uma miúda morta, mas nenhuma pista.
Gece Baykuşu 5, bir iniş pisti inşaa eden Deniz Arıları'mız var.
Coruja da Noite 5, temos uma unidade de Seabees a construir uma pista de aterragem. Estão a ser atacados.
Şey, ben dedektif değilim ama bu bana ipucu gibi geldi.
Bem, oiça, não sou detetive, mas isso parece-me uma pista...
- sorusu olan? Tane - i. Yerleşik stonehenge kim sizce?
Não vos quero alarmar, mas a Interpol acabou de comunicar que nos vai esperar à pista, quando aterrarmos.
Maskeden belli.
A máscara seria a primeira pista.
Üstunde calisiyoruz.
- Alguma pista?
Ve etik degil!
- Quando há uma pista, temos de insistir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]