English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ P ] / Poof

Poof Çeviri Portekizce

54 parallel translation
Nimes telefon rehberinde Puf soyadlı bir adam var! Bay Puf!
Na lista telefónica de Nîmes, há um tipo chamado Poof!
Bu kıyafetleri La Petit Poof'a geri götürmem gerek.
Tenho de devolver essas roupas á La Petit Bicha.
Yok olabilirler mi...
Mais alguém faz poof!
Derken bir gün her şey bitti.
De repente, poof. Todos desapareceram.
Poof... ve tüm Latinler Meksika'ya gitmiş - Sonra siyah adama dönmüş...
E então o génio manda todos para o México.
Cin yine bir poof! Amerika'daki bütün zenciler Afrika'ya gitmiş. Ve bu fıkra...
E o génio faz com que todos os negros dos EUA, voltem para a África, e...
Yani arkanızı döndünüz ve hop, ceset kayboldu?
E tú voltaste as costas e, poof o corpo desapareceu?
"Hop" demedim. "Bam" dedim. Bam diye ceset gitti.
Eu não disse'poof', Eu disse "bam" e bam, o corpo desapareceu.
Eğer Sara şimdi burada olsaydı, puf, çıkıp gelseydi, sana ne yapmanı söylerdi?
Se a Sara aparecesse agora mesmo, poof, o que ela lhe diria para fazer?
Sonra puf! "Üzgünüm Jane, artık beni tatmin etmiyorsun."
De repente, poof! "Lamento, Jane, mas para mim já não dá."
İşte benim anlamadığım şey şu sen bu kızla tanıştın ve onunla sıkı-fıkı oldun ve sonra, puf! Ortadan kayboldu.
Aqui está o que não percebo, está bem, é... tu conheces esta chavala... e tu tens tudo com ela... e depois, poof!
Puf diye yok oldu öylece gitti öyle mi?
Poof, Puff por magia simplesmente desaparecia?
Puf, bye-bye?
Poof, tchau - tchau?
- Puf diye, bir anda mı? - Hayır, puf diye değil.
- Desaparecem "poof"?
- Poof'larla.
- O quê?
Sonra camda bir kız gördüm. Aniden ortadan kayboldu.
Vejo uma menina à frente da janela, e então poof.
Kendimi ne kadar kötü hissetsem de ne kadar hasta ya da üzüntülü olsam da, bu tuşlara dokunurdum.
Não importa se me sinto mal, se estou triste ou se estou doente, Toco só nestas teclas e "Poof!"
Ve tam artık gelmeyeceğini düşünürken,
E justo quando você estava pronto pra escrever sobre ele... poof!
Yeni Poof'u gördün mü?
Viste o novo número?
Her neyse, ben Poof Dergisi'nden bahsediyorum, sihirbazlar için olan dergi.
Mas estava a falar da revista Poof. - A revista de magia. - Sim.
Poof'un içinde ben olmalıydım!
Devia estar nesta Poof.
- Bunların hepsi Poof'a girmek için mi?
Isto é por causa da Poof?
Gob sonunda Poof'un kapağına çıkar.
E o Gob finalmente aparece na capa da revista Poof.
Bu Bay Kaju. The Koobler Dwarfs, Snip, Crinkle ve Poof...
É o Sr. Cashew, os Anões koobler, Corta, Dobra e Poof...
Poof, poof- -
Puff, Puff - -
Poof.
Poof.
Poof! Bir anda hiç yoktan beliriverdin.
Assim, vindo do nada.
Pizza alıyoruz, Yarel Poof almalı.
Pedir pizza, Yarel Poof dever ir.
Sonra "puf".
Depois "poof".
Puf diye!
"Poof".
Puf mu?
"Poof"?
* * * İşte Blin-da, ve sonra puuf!
Aqui está o vosso Blin-sim e "poof", Blin-não.
Evet, Puff Daddy'nin kliplerinde de görmüştüm.
Sim, vi os vídeos de Poof Daddy.
Mermiler ve oklar.
Balas e flechas. Poof.
En büyük kabusunu çiz Plucky onu düzeltsin.
Desenhas o teu pior pesadelo e... poof, o Plucky fá-lo desaparecer.
- Sonrası puf.
- E depois poof.
Shepard Delancy'yi müşterisi olmaktan def edecek ve puf!
O Delancy vai deixar de ser cliente da Shepard, e... poof.
Poof! Yok ol.
Desaparece!
Bak kabul ediyorum, bir süreliğine, dışardayken bu bir bisikletti ama şimdi abra kadabra şuna bir bak.
Olha, eu admito, por um bocado, lá fora era uma bicicleta, mas agora, piff, paff, poof, olha para isto.
Birden ortadan kaybolmasının nedeni de oydu bence.
Acho que foi por isso que desapareceu subitamente. "Poof" e desapareceu.
Sonra bir an Amerikan Kestanesi'ni düşünürsün ve sadece bir hayat süresi boyunca, yok olup gider.
E então pensas sobre a pobre e desavizada castanheira americana E pensar apenas em uma vida... Poof.
Evet, Jenkins resmi yok edersek büyüyü bozup Dorian'ın kulüptekilere yaptıklarını durdurabilirsiniz dedi.
Sim, o Jenkins disse que se destruirmos o quadro, quebra o feitiço e tudo o que ele faz aos membros do clube faz poof.
Puf diye kabloydu sanki.
Zero. É quase como se "poof".
Tamam, yani birisi adamın körüğünün içine siyanür döker sonra adam arı sürüsünü taramaya devam eder ve puf, arıları gazlar ve zehri solur.
A 3 metros de distância. Então, alguém colocou isso no fumigador dele, ele foi retirar os favos de mel, e poof, estava a pulverizar as abelhas e a respirar veneno.
Hayır, sadece poof.
Não, apenas, poof.
Poof. Gittim bile.
Desapareci!
Bir gün, şaşkınlık!
Um dia, poof!
Sanmıyorum.
- Não "poof". Acho que não.
Poof Yılın Ahmağı
POOF - O Pateta do Ano
- Poof!
Puf!
Ve birden, Beta'nın ortaya çıkmasıyla, poof, plan değişti.
O plano mudou.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]