English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ P ] / Presidente

Presidente Çeviri Portekizce

32,747 parallel translation
Belediye başkanlığı yapmanın kolay olacağını kimse söylemedi Oliver.
Ninguém disse que ser Presidente desta cidade era fácil, Oliver.
Araç kullanmak anayasal bir hak değil Bay Başkan.
Não é um direito constitucional conduzir carro, Sr. Presidente.
Belediye Başkanının basın açıklamasını izledim.
Assisti à conferência de imprensa do Presidente.
Sizi tanıyorum, Star City'nin belediye başkanı.
Eu sei quem é, Presidente de Star City.
Güzel o zaman çünkü bence ilişkimiz, sadece başkan olmanla bile oldukça karışık.
Ainda bem, pois o nosso relacionamento já é complicado o suficiente contigo a ser o Presidente.
- Bay Başkan, herkes bekliyor.
- Sr. Presidente, está na hora.
- Çünkü başkan benim.
- Porque sou o Presidente.
- Bay Başkan.
Sr. Presidente.
- Belediye başkanıyım. Hoşunuza gitse de gitmese de Green Arrow ve ekibi destek kolluk güçleri sayılır.
Sou o Presidente, e gostando ou não, o Arqueiro Verde e a equipa dele são ajudantes na aplicação da lei.
Bilmiyorum Sayın Başkan.
Não sei, Sr. Presidente.
Belediye başkanının kefil olması da etkili oldu.
Não fez mal o Presidente atestar por si.
Başkan da aynısını söylemişti.
Foi o que o Presidente disse.
Bay Başkan, bir şeyler oluyor.
Senhor Presidente, alguma coisa está a acontecer.
Kaynaklarımız, belediye başkanlığının, Dedektif Malone'un katilinin kimliğini korumak adına otopsi raporlarını değiştirme emri verdiğini söylüyor.
De acordo com as nossas fontes, o escritório do Presidente ordenou a falsificação do relatório da autópsia para proteger a identidade do assassino do detective Malone.
Bu suçlamalardan herhangi birinin doğruluğunu kanıtlanırsa başkan yetkisini oldukça aşmış olacak ki bu olay kuvvetle muhtemel mahkemeye taşınarak başkanın siyasi...
Se algumas dessas alegações forem verdade, isso constituiria um abuso excessivo da autoridade do Presidente, o que podia dar início ao processo de despedimento...
Gündüz, Star City'i belediye başkanı olarak yönetiyorum fakat güneş battığında başka biriyim.
De dia, sou o Presidente da Câmara, mas à noite, sou outra pessoa.
Kaynaklarımız, belediye başkanlığının, Dedektif Malone'un katilinin kimliğini korumak adına otopsi raporlarını değiştirme emri verdiğini söylüyor.
O escritório do Presidente ordenou a falsificação da autópsia para proteger a identidade do assassino do Detective Malone.
SSB'yi Green Arrow halimin peşime taktı şimdi de başkan olarak peşime düştü.
Mandou UAC atrás de mim como Arqueiro Verde, e, agora vem atrás de mim, como Presidente.
- Bay Başkan.
- Sr. Presidente.
Ben onayladım. Başkan benim.
- Eu aprovei-a, sou o Presidente.
Bay Başkan...
- Sr. Presidente. - É Oliver.
Başkan Oliver Queen'in yönetimi son bulabilir.
O mandato do Presidente Queen pode estar a terminar.
Star City için, Başkan Oliver Queen bir kahraman.
- Para Star City, o Presidente Oliver Queen é um herói.
Bu, şehrin 140 yıllık tarihinde bir başkanın suçlamayla karşılaştığı ikinci olay.
Esta é apenas a segunda vez, nos 140 anos de história desta cidade, que um Presidente enfrenta um processo de despedimento.
1898'da Başkan Prescott makamından alınmıştı.
Em 1898, o Presidente Prescott foi retirado do cargo.
Başkan olarak yalnızca telefon görüşmeleri yaptın.
Como Presidente, faz tudo de qualquer maneira.
Anlaşılan Başkan bunu daha önceden de biliyordu ve aktif olarak bu gerçeği saklamaya çalıştı.
Parece que o Presidente sabia disso há algum tempo e trabalhou para esconder esse facto. Até da polícia.
İsteğin bizzat Başkan tarafından yapıldığını söyledi.
Sim ele disse-me que o pedido veio do Presidente.
- Başkan mı?
- Do Presidente?
Başkan Queen sebebini söyledi mi?
O Presidente Queen explicou a razão?
Hedefim başkan ve yolsuzluğu.
O meu alvo é o Presidente e a corrupção dele.
Ben başkanım. Askıya alıyorum.
Sou o Presidente e estou a suspender isso.
Eğer başkan sağlığına kavuşursa belediye meclisi yarın oylama yapacak.
Se o Presidente estiver bem, a Câmara vai votar amanhã.
İnsanlar böylesi bir zorluğa zar zor katlanabilirler ve hem başkan, hem de o olarak buna devam edilemez.
As pessoas não podem aguentar tanta pressão. Ser Presidente e "ele" é insustentável.
Bence şehrin Oliver'ın başkan olmaya devam etmesine ihtiyacı var.
A cidade precisa do Oliver como Presidente.
Tek bildiğim, yeni başkanın bana zam borcu olduğu.
Sei que o próximo Presidente deve-me um aumento. Sim.
Tamamdır, Başkan Queen'e iletirim.
Falo com o Presidente Queen.
Acımasızlık olan, bu şehrin insanlarının belediye başkanı olarak senin olmaman.
Crueldade seria esta cidade não te ter como Presidente.
Meclis suçlamarı düşürdü, hala başkan benim.
A Câmara não irá destituir-me, ainda sou Presidente.
Başkan ve generaller için güvenlik sıkı tutulur.
Forte segurança para o Presidente e os generais.
Gündüz, Star City'i belediye başkanı olarak yönetiyorum fakat güneş battığında başka biriyim.
de dia, governo Star City como presidente, mas à noite, sou outra pessoa.
Belediye başkanının liderlik etmesi iyi olurdu tabii.
Mas seria bom se o Presidente aparecesse.
Kusura bakmayın Bay Başkan fakat binayı terk etmenizi isteyeceğim.
- Em lugar nenhum. - Desculpe, Sr. Presidente,
Bay Başkan.
Sr. Presidente!
Aynen, belediye başkanı da fena iş çıkartmamış.
- E o Presidente também vai bem.
Doğum günün kutlu olsun Sayın Belediye Başkanım.
- Feliz aniversário, Presidente.
Belediye başkanı olman umurumda değil. Gece yarısı taleple evime gelemezsin.
- Só porque é o presidente... não pode vir a meio da noite e pedir o que quiser.
Renard'ın belediye başkanı olması şehrin geleceğini belirsiz kılıyor.
Com o Renard como presidente, quem sabe o que ela se vai tornar?
Mutlu yıllar Sayın Başkan.
Feliz aniversário, Sr. Presidente.
Selam, ben Rene Ramirez.
O meu nome é Rene Ramirez, trabalho para o Vice-Presidente,
Belediye Başkan Vekili Lance ile birlikte çalışıyorlar.
Vereadora Pollard, este é o Rene Ramirez. Ele trabalha com o Vice-Presidente Lance.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]